Sutyen giymeme modası



Derin'in partisine kadınların çoğu sutyensiz geldi
 
HT MAGAZİN yazarı Esin Övet, ‘sutyen giymeme modası’nı yazdı: “Geçenlerde Derin Mermerci’nin Karaköy’deki 32’nci doğum günü partisine katılan kadınlar, dünyadaki yeni trendi Türkiye’ye getirmişti! Hiçbiri sutyen giymiyordu...”

 Galeri için tıklayınız...

SUTYEN MEMELERE ZARAR VERİYOR
Cannes’da 6 kadınla 3 gün geçirince, malum konularımız estetik, rejim ve iç giyimimizdeki özgürlükler üzerine oldu. Hepimizin dikkatini çeken şey, Fransız kadınlarının sutyen giymemesiydi! Fransız kadınları hallerinden memnunken, bizim masada farklı sesler yükseldi. Kimi, “Aslında sutyen giymek memelere zarar veriyor” derken, kimi de “Annem beni hep kandırdı sanırım. O yüzden gece yatarken bile takıyordum” tarzında cümleler kurdu!

‘Sutyen giymeme modası’
DAILY MAIL BU MODAYI HABER YAPMIŞTI
BU sohbet sırasında aklıma geçen hafta sonu Derin Mermerci’nin Karaköy Bej Bar’daki 32’nci doğum günü partisi geldi. Partide cemiyet hayatının ünlü kadınları dünyadaki yeni trendi, ‘sutyen giymeme modası’nı Türkiye’ye getirmişti. Konuyla ilgili İngiliz Daily Mail Gazetesi geçenlerde bir haber yapmıştı. Habere göre kıyafet üzerinden göğüs ucunun belli olması bu yazın en gözde trendiymiş. Ne diyeyim, erkekler bu yeni modaya alışsalar iyi olacak...

HT MAGAZİN / ESİN ÖVET


Kadınlar özgürlüklerini her şekilde ilan etti
Son yıllarda kadınlar özgürlüklerinin üzerine özgürlük katmaya devam ediyor. Tabii bu söylemim tamamen Türk kadınları üzerine. Çünkü yurtdışında kadının özgürlüğüne zaten söylenecek laf yok. Özellikle de giyim kuşam konusunda. Mesela Türk kadınları yurt dışına çıktığı zaman Türkiye’de yapamadığı şeyleri rahatlıklar yapar. Bunu bilmeyen yoktur. Mesela tayt üzeri küçük tişörtü birçok kadın Türkiye sınırlarına çıktığı an anında giyer ya da iç çamaşırı giymeden rahat rahat dolaşır. Cannes’e adım attığım dakikalarda grupta birbirinden hoş altı kadınla üç gün tatil geçirince malum konumuz, kıl, tüy, estetik, rejim ve iç giyimimizdeki özgürlükler üzerine oldu. Tabii bol bol da erkeklerin dedikodusu yapıldı. Malumunuz magazin eklerinin arka sayfalarında bol bol “İç çamaşırsız yakalandı”, “İçine sutyen giymedi” tarzında yabancı kaynaklı haberlere rastlarız.
İşte Cannes’da da konularımızın başında bu geliyordu. Çünkü Fransız kadını rahat. Hatta hiçbir şey umurunda değil. Ama bizim gurupta birçok ses çıktı. Kimisi “Aslında iç çamaşırı giymek memelere büyük zarar veriyor” derken kimisi de “Annem beni hep kandırdı sanırım. O yüzden gece yatarken bile takıyordum” tarzında cümleler kurdu. Benim de aklıma Cannes’e gelmeden önce gittiğim Derin Mermerci’nin doğum günü gecesi geldi. Derin Mermerci ve bir dolu kadın Karaköy Bej'deydi o gece. Ve hiç birinin de iç çamaşırı yoktu. Hayır zaten buna çok alışkınım. Zaten Derin Mermerci’de giyinmesin. Fıstık gibi. Mini etek de kendisine pek yakışıyor. Artık birçok kadın da kendine güveniyor ve öyle rahat rahat dolaşıyor. 'Şimdi nereden çıktı bu konu?' diyeceksiniz. Benim demek istediğim başka. Artık beyler bu duruma alışsa çok iyi olacak. Kadınlar artık iç çamaşırı kullanmak istemiyor. Yani tüm fazlalıklardan kurtulmak niyetinde herkes. Artık öyle “İçim gözüktü”, “Aman ayıp olacak” tavrında da değiller hani. O gece de Derin dahil olmak üzere birçok kişinin de bu tavrı hoşuma gitmedi değil. Ha bir de tabii herkesin kırmızı ruju var dudağında. THY bu duruma ne der bilmiyorum ama gecelerde sık sık dolaşan kadın neredeyse sutyensiz çıkıyor kırmızı rujsuz çıkmıyor anlayacağınız.

Çetele tutan kadınlar var
Kadınlar demişken, artık tavlanan değil tavlayan taraf malumunuz. Eskiden de seçen taraftı ama artık bir kadın istiyorsa birlikte oluyor ve elde ediyor. Erkeğin isteyip istememesi önemini tamamen yitirmiş durumda. Öyle ki, eğer birlikte olup da başka birisiyle olmasını istemiyorsa o erkeğin vah haline. Haziran'da raflarda olacak 'Siz Uyurken' de bol bol öykülerin ayrıntılarını da okuyacaksınız. Eğer kadın bir erkeği bitirmek istiyorsa da her türlü şeyi yapıyor. Mesela en başta birlikte olduğu erkeklerin çetelesini tutuyor. Performans, boyut, işlev, sohbet, muhabbet, yemek ve şarap bilgisi derken bir erkeğin tüm detaylarını not alıyor. Bu listede en ünlü isimler bile karşınıza çıkabilir. Ve tabii liste bir başkasının eline geçerse olacakları düşünebiliyor musunuz? Böyle deneyimi olan arkadaşlarımız var. Mesela şu sıralar pek ünlü insanlar hakkında her türlü bilgi ortalarda dolaşıyor. Benden söylemesi. Yüzyıllardır bilinir bilinen bir gerçektir kadınların konuştuğu, anlattığı. Ama son yıllarda erkeklerin de artık bu konuları paylaştığına şahit olmuşluğum var. O yüzden de kimsenin birbirinden farkı kalmadı anlayacağınız. Şimdi çetelelerde tutuluyor ki, sormayın. Gizli saklı hiç bir şey kalmamış durumda.

Güzellik demek her şey demek
Cannes, Monaco, Aix-en-Provence derken üç gün boyunca altı kadın Fransa’nın taşı toprağı demeden dolaştık. Bioderma’nın fabrikasına bile gittik. Her türlü güzellik ürünü hakkında bilgi sahibi olduk. Şahsen ben bu kadınların arasında kendimi çok kötü hissettim. “Sadece makyajını temizle, bir de nemlendirici sür tamam” ile yaşayan ben hiçbir şey bilmediğimi öğrendim ki işte o en fenasıydı. Ama tabii onlardan öğrendiğim bilgiler ve yeni kremler karşısında ben de onlara derin magazin bilgilerimi aktarmadım dersem yalan olur. Bol estetikli ve dedikodulu bir Cannes tatiliydi diyebilirim. Zaten Cannes kadını bir dergi reklam çekiminden çıkmış gibi dolanıyor. O yüzden de bavul hazırlarken hazırlıklı olun. Doktorların da tavsiye ettiği üzere eczane ürünlerini kullanın. Fransa'daki eczaneler bu konuda çok başarılı. Eczanede100 faktörlü güneş yağlarını görünce Eda Taşpınar’ı anmadan edemedim. Kulaklarını bol bol çınlattım.

Küçük bir Cannes turu

- 25 Mayıs’ta Cannes Film Festivali başlıyor. Vaktiniz varsa gidin.
- Baoli'de yemek yiyin gece kulüpte dans edin.
- Helikopter ile Monaco’ya gidin. Hatta tarihi casino’ya girin. Ama pasaportunuz yanınızda olsun.
- Hiçbir şey yapmıyorsanız bile Monaco’da bir taşa oturun adeta lüks bir araba galerisi kıvamında olan şehirde etrafınızdaki lüks arabaları izleyin.
- Eğer sigara içiyorsanız resimde gördüğünüz üç kişilik gaz odasında içmeyi göze almanız gerekiyor.
- Bizim milli içkimiz ayran olabilir ama Fransızlar sabah kahvaltıda bile şampanya içiyorlar. Milli içkileri şampanya anlayacağınız.
- Fransız Televizyonu'nda altı Arap kanalı var. Çünkü ülkeye çok fazla Arap turist geliyor. Ama ramazan ayı döneminde ülkelerine gidiyorlarmış.
- Restoranlara ve mağazalara rahatlıkla köpekle girilebiliyor. Hatta kahvaltı, öğlen hariç çok şık akşam yemeklerinde de restoranlarda köpekleri görebilirsiniz.

Ve ben

- Cannes dönüşü uçağa kırmızı rujumu sürerek bindim.
- Acun Ilıcalı’nın kedili tişörtünü görünce refleks olarak bir anda tırnaklarımı çıkardım.

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More