Polisin Görev ve Yetkileri Nelerdir?





Kolluğun Görev ve Yetkilerine Genel Bir Bakış

Kolluğun toplumdaki rolünü açıklamak.

• Modern demokratik toplumlarda kolluk, suçla mücadele etmek, kamu düzenini ve kanun hakimiyetini sağlamak, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini korumak, halka yardım etmek görevlerini yerine getirir. Kolluğun toplumsal rolü ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Kolluğun görev ve yetkileri açısından farklı kolluk, sistemlerini tanımlamak.



• Anglo-Sakson Kolluk Sistemi

• Kıta Avrupa Kolluk Sistemi

• Sömürge Kolluk Sistemi

Görev ve yetkiler bağlamında ülkesel farklılık nedenlerini sıralamak.

• Siyasal faktörler kolluğun görev ve yetkilerini doğrudan etkilemektedir.


• Sosyo-Kültürel değerler de o ülke kolluğunun görev ve yetkilerinin kapsam ve içeriğini belirleyici rol oynamaktadır. Siyasal rejim ve kolluk arasındaki ilişkiyi açıklamak.


• Ülkelerin siyasal rejimleri kolluğun görev ve yetkileri üzerinde belirleyicidir. Otoriter devlette kolluğun birincil işlevi kurulu siyasal düzenin devamını sağlamaktır. Demokratik kolluk ise hukuka bağlı, insan haklarına saygılı, vatandaşların taleplerini karşılamayı önemseyen kolluktur. Polislik modellerini tanımlamak.


• Reaktif Polislik: Suç işlendikten sonra suçluların yakalanmasına öncelik veren bir modeldir.


• Proaktif Polislik: Suç işlenmeden önce suçu önlemeye yönelik tedbirlere öncelik veren, toplumun ve diğer kurumların destek ve katılımını arayan, sorunları analiz eden bir modeldir. Toplum destekli polislik yaklaşımı proaktif polislik anlayışının bir ürünüdür.

tish-o.com.tr/


Avrupa Birliği ve Kolluk

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin tarihsel gelişimini açıklamak

• Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye’nin 1959 yılında üyelik başvurusu ile başlamıştır.


• 1963 yılında Ankara’da AB ile Ortaklık Antlaşması imzalanarak ilişkileri düzenlemek üzere Ortaklık Konseyi kurulmuştur.

• Türkiye’nin 14 Nisan 1987 tarihinde yaptığı tam üyelik başvurusu 1989 yılında uygun görülmemiştir.


• 6 Mart 1995 tarihinde Türkiye, AB ile Gümrük Birliği kararını imzaladı.



• 1999 Helsinki Zirvesinde Türkiye aday ülke olarak kabul edildi. Bu tarih, Türkiye-AB birliği ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu. Avrupa Birliği’ne tam üyelik için gerekli koşulları sıralamak




• AB’ne üye olmak için aday ülkelerin Kopenhag Kriterlerini yerine getirmesi zorunludur. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.



• Türkiye’nin 1999 Helsinki Zirvesinde aday ülke olarak kabul edilmesinden sonra üyelik koşullarını yerine getirmek için atacağı somut adımları gösteren ‘Ulusal Program’ Mart 2001 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından kabul edildi. Bu programda siyasal kriterlerin yerine getirilmesi çerçevesinde kolluk ile ilgili yapılması gerekenler de yer almıştır. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde kolluk uygulamalarının önemini ve AB’nin kolluğa etkilerini açıklamak



• Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili kararlarında insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme konuları sıklıkla gündeme gelmektedir. AB Komisyonu tarafından Türkiye hakkında hazırlanan İlerleme Raporlarında insan hakları ihlallerinden




söz edilmektedir. Dolayısıyla, Türkiye’nin Siyasi Kriterleri yerine getirmesinde kolluk uygulamaları belirleyici bir role sahiptir.



• 1999 Helsinki Zirvesinde Türkiye’nin adaylık statüsünü kazanmasından sonra Türk Hükümetleri AB müktesabatına uyum sağlamak için bir dizi anayasal, yasal ve idari düzenlemeler yapmıştır. Bunların önemli bir kısmı kolluğun görev ve yetkilerini doğrudan veya dolaylı bir biçimde ilgilendirmektedir. Bu düzenlemelerin ana amacı temel hak ve özgürlükler alanını genişletmek, bunları anayasal ve yasal güvence altına almaktır. Yapılan değişikliklerle kolluğun yetkileri daraltılmış, görev alanları yeniden tanımlanmıştır.



Avrupa Birliği’nde kolluk işbirliği alanındaki gelişmeleri saptamak



• Avrupa Birliği’ne üye devletler arasında kişilerin, malların, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımını sağlamak için sınırların kaldırılması, üye ülke hükümetlerinin kolluk alanında işbirliğini zorunlu kılmıştır. Bu konularda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar arasında en önemlileri Schengen Sözleşmesi ve Avrupa Polis Ofisidir.




Kolluk ve Meslek Etiği



Etik kavramını açıklayabilmek.



• Etik, doğru ve yanlış davranışlara ilişkin kavramlar geliştiren, bu kavramları savunan ve bunların kullanımını öneren felsefe dalıdır. Etik ve ahlak kavramları birbirine yakın kavramlar olmakla beraber bu iki kavramın birbirinden ayrı anlamlar içerdiği söylenir. Etik bir bilimdir ve evrensel bilginin peşindedir. Ahlâk ise görelidir ve toplumdan topluma değişebildiği gibi, aynı toplum içindeki farklı kesimlerin benimsediği ahlâk kuralları da farklılık gösterebilmektedir. Meslek etiği kavramının tanımını ve önemini açıklayabilmek.



• Etik davranışlar bireysel açıdan önemli olduğu kadar meslek üyeleri açısından da önemlidir. Bu nedenle, son zamanlarda çeşitli meslek dallarına ilişkin etik ilkeler geliştirme ve uygulama çalışmaları hız kazanmıştır.



• Meslek etiği, belirli bir meslek grubunun, mesleğe ilişkin olarak oluşturup, koruduğu, meslek üyelerine emreden, onları belli bir şekilde davranmaya zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, meslek içi rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan ilke ve kurallar bütünüdür. Meslek etiği kurallarının örgüt açısından önemli yararları vardır. Kolluk meslek etiğinin önemini, bu alandaki çalışmaları ve meslek ilkelerini sıralayabilmek.




• Kolluk, toplumsal yaşam içinde önemli işlevleri olan bir meslektir. Kolluğa görevlerini yerine getirebilmesi için yasalarla, kişilerin temel hak ve özgürlüklerine sınırlama getirebilme gibi, önemli yetkiler verilmiştir. Bu yetkilerin yerinde, hukuka uygun ve insan haklarına saygılı bir biçimde kullanılmasında kolluk meslek kuralları olumlu bir katkı sağlayacaktır.



• Kolluk meslek etik ilkelerini geliştirmek ve oluşturmak için çeşitli uluslararası çalışmalar yapılmaktadır. Bunlar arasında 1979 yılında kabul edilen BM ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Kararları ile 2001 yılında Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen Avrupa Polis Etiği Yönetmeliği dikkati çekmektedir. Türkiye’de de bu konuda son yıllarda bir duyarlılık oluşmuş, Polis ve Jandarma tarafından çalışmalar yapılmıştır.



• Kolluk uygulamalarının kişiler üzerinde önemli, bazen yaşamsal düzeyde, sonuçları olduğu için kolluk görevlilerinin hukuka ve mesleki etik ilkelere uygun davranmaları gerekmektedir. Etik ilkeler içerisinde dürüstlük-doğruluk önemli bir yere sahiptir. Dürüstlük-doğruluk bir erdemdir. Herkeste ve her meslek üyesinde bulunması gereken bir özelliktir; ama geniş yetkilerle donatılmış kolluk görevlerinin dürüst ve doğru karakterde olması çok daha önemlidir.



Polisin Görevleri: Temel Kavramlar




Görev ve hizmet kavramlar›n› açıklamak.



• Görev, hizmetin gereklerini yapmak, yasakladıklarını da yapmamaktır. Görevin hukuki bir dayanağını olması gerekir. Hizmet, hukuk normlarının yani, kanun, tüzük ve kararnamelerin yapılmasını veya yapılmamasını öngördüğü hususlardır. Polisin temel

görevi ülkede güvenliği sağlamak, suçu önlemek ve olayları aydınlatmaktır.



Polisin görev ve yetkilerinin amaçlarını sıralamak.



• Polisin yetkilerinin temel amacı, kamu otoritesini ve kamu yararını sağlamaktır. Polis,”kamu yararı” için çalışmaktadır. Kamu yararının sağlanması ise, kamu düzeninin sağlanması ile mümkündür. Polisin görevlerini açıklamak.




• Polisin görevleri çok çeşitlidir. Günlük hayatta polisin görev alanına girmeyen ve polisi ilgilendirmeyen hemen hiç bir konu yok gibidir. Polisin görevleri kanuni, geleneksel ve demokratik olarak sınıflandırılabilir. En başta PVSK olmak üzere daha birçok kanun polise görev vermiştir.



• Polisin kanuni görevlerini genel asayiş, sosyal yardım, devletin yürütme gücüne yardım, önleme, olayları bastırma, ve adli görevleri olmak üzere altı ana başlık altında toplamak mümkündür.



• Polisin geleneksel görevlerini kanunları uygulamak, kamu düzenini sürdürmek ve sosyal yardım hizmetleri olarak üç grupta toplamak mümkündür.



• Polisin temel görevlerinden olan kamu düzeninin dört unsuru vardır. Bunlar, güvenlik, sağlık, esenlik ve genel ahlaktır. Emir kavramını ve poliste iyi emrin özelliklerini sıralamak.




• Polis hizmetlerinin yürütülmesinde emir-komuta, amir-memur ilişkisi önemlidir. Emir, yapılması istenen bir hizmetin sözlü veya yazılı ifadesidir. İyi bir emir, açık, kısa, net ve anlaşılır olmalı, sınırları açıkça belirtilmeli, uygulanabilir olmalı, eşit, adil, dengeli olmalı ve bir hizmeti içermeli, yetkili kişi tarafından verilmeli, kanuna uygun olmalıdır.





Polisin Yetkileri: Temel Kavramlar



Genel olarak yetki kavramını açıklamak.



• Yetki, kanun, tüzük ve yönetmeliklerin idari makam ve organlara verdiği karar alabilme ve uygulayabilme gücü ve yeteneğidir. Yetkinin kaynağı, anayasa, kanun ve yürürlükte bulunan mevzuattır. Yetkili olmak, etkili ve sorumlu olmak, yetkisiz olmak ise, eli kolu bağlı, güçsüz ve etkisiz olmak demektir.Yetkinin özelliklerini ve sorumluluk ile ilişkisini açıklamak.



• Yetkinin kaynağı kanundur. Yetki, yalnız bir hak değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Yetki, kamu yararı için kullanılır, kişisel çıkar için kullanılamaz. Yetki bağlayıcıdır. Yetki devredilebilir.




• Yetki ile sorumluluk arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Yetkili olmak aynı zamanda görevli ve sorumlu olmak demektir. Sorumluluk kavramı iki şekilde anlaşılmaktadır. Bunlardan biri, görev veya yapmakla yükümlü olmak anlamında, diğeri de, bir yetkiyi kullanmanın sonucundan mesul olma veya hesap verme anlamındadır. Polisin yetkilerini ve sınırlarını sıralamak.



• Polisin yetkilerini iki ana kümede toplamak mümkündür.Bunlardan birincisini suç önleme görevini yerine getirebilmesi sahip olduğu önleyici yetkiler oluşturmaktadır. Bunlar PVSK’da belirtilmiş olup, devriye gezme, istihbarat faaliyetinde bulunma ve önleme amaçlı yakalama olarak sıralanabilir. Bu yetkilerin kullanılabilmesi için henüz suçun işlenmemiş olması gerekir. Polisin sahip olduğu yetkilerden ikici kümeyi adli yetkiler oluşturmaktadır. Bunlar, olay yeri incelemesi, bilgi alma, kimlik sorma, iletişimi dinleme, gizli izleme, arama, el koyma, yakalama ve ifade alma gibi suç sonrası veya işlenmekte olan bir suç sırasında kullanılan adli yetkiler yetkilerdir.



• Hukuk devletinde polis yetkileri, polis devletinde olduğu gibi sınırsız değildir. Diğer kamu görevlileri gibi polisin yetkilerini kötüye kullanmasını önlemek üzere başta anayasa ve diğer kaynaklar tarafından sınırlandırılmıştır.



Arama, Men Etme ve Kapatma Yetkisi




Polisin sahip oldu¤u arama yetkisinin anlam›n› ve hukuksal çerçevesini açıklamak.



• Arama işlemi, ortada olmayan, saklı ve gizli olan faaliyetleri ortaya çıkarma faaliyetidir. Öncelikle yapılması gereken yapılan işleme bir isim koymaktır. E¤er yapılan veya yapılmak istenen işlem arama işlemi ise, kanunlarda arama işlemi için öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmedi¤ine bakılmalı ve arama işlemi kanunlarda öngörülen çerçeve içerisinde yapılmalıdır. Arama işleminin niteliklerini sıralamak.



• Temel hak ve özgürlüklere müdahale oluşturması, bir tedbir olması ve bir araç olması arama işleminin niteliklerini oluşturmaktadır. Arama işleminin koşullarını sıralamak ve açıklamak.




• Arama işleminin koşulları, haklı bir sebep olması, orantılılık ilkesinin gözetilmesi ve arama işleminin yasal temele dayanmasıdır. Arama işleminin konusu olan kişileri ve eşyaları saptamak.



• Arama işleminin konusunu kişiler oluşturabileceği gibi mekanlar da oluşturabilir.



Arama işleminin icrasını açıklamak.



• Arama işlemi yapılırken bazı kurallara uymak gereklidir. Bunlar arasında arama işlemi öncesi aranacak kişiye bilgi verilmesi, arama işleminin makul süre içinde yapılması, arama işleminin uygun bir davranış tarzı ile günün uygun saatlerinde yapılması gösterilebilir. Arama işleminde hukuka aykırılık halinde karşılaşılabilecek müeyyideleri sıralamak ve açıklamak.



• Arama işleminin icrasında hukuka aykırılık olması durumunda ceza hukuku müeyyideleri, delil hukuku müeyyideleri, ve tazminat hukuku müeyyidelerinin uygulanması söz konusu olabilir. Polisin sahip olduğu men etme yetkisinin anlamını, önemini ve hukuksal çerçevesini açıklamak.




• Polisin sahip olduğu men etme yetkisi; gürültü yapmayı men yetkisi, bazı yerlere 18 yaşından küçüklerin girmesini men yetkisi, yayın organlarına izinsiz abone yapılmasını men yetkisi, izinsiz yardım toplanılmasını men yetkisi, genel ahlaka aykırı davranışları men yetkisi, mülki amirin emri üzerine faaliyetten men yetkisi, kanunsuz gösteri yürüyüşünü özendirenleri men yetkisi, bazı kişilerin ikamet veya işyerlerinden ayrılmasını men yetkisi, düzeni bozacak şekilde vasıta kullananları men yetkisi şeklinde düzenlenmiştir. Polisin sahip olduğu kapatma yetkisinin anlamını, önemini ve hukuksal çerçevesini açıklamak.



• Polisin sahip olduğu kapatma yetkisi, izinsiz açılan umuma mahsus yerleri kapatma yetkisi, mülki amirin emri üzerine kapatma yetkisi ve dernekleri kapatma yetkisi olarak sınıflandırılabilir.

fottom.com/fa/fottokitap_tanitim.php?gelen_id=



Olay Yeri İnceleme ve Bilgi Alma Yetkisi



Bir suç işlenmesi sonrası kolluğun yapması gereken bir an önce olay yerine intikal etmek ve durumdan Cumhuriyet savcısını en kısa zamanda haberdar etmektir. Olay yerinde elde edilecek deliller suçun aydınlatılmasında önemli bir rol oynayacaktır. Suçun soruşturmasında kolluk görevlileri savcının verdiği emirleri yerine getirmek zorundadır.Cumhuriyet savcıları emirlerini yazılı, acele hallerde de sözlü verir.




Olay yeri incelemesinde izlenecek yöntemi açıklamak.



• Olay yerinde ilk yapılması gereken, çevre güvenliğinin sağlanmasıdır. Daha sonra, olay yerinin krokisi ve fotoğrafı çekilecek ve ilk inceleme başlatılacaktır. Olay yerinde etkili bir inceleme için iş bölümü yapılmalıdır. Olay yerindeki eşyaların cinsi, bulunduğu yer ve aralarındaki mesafe gibi bir çok bilgi olay yerinde incelemeyi yapan görevlice kayıt edilmelidir. Suçun faili olay yerinden ayrılmamış ise o kişi koruma altına alınır ve daha sonra da yakalanarak en kısa zamanda en yakın gözaltı birimine götürülür.



• Olay yerinde inceleme yapan kolluğun, kendisinin araştırma yapmasını kasten ihlal eden, yetkisi dahilinde aldığı tedbirlere aykırı davranan, karşı koyan veya verdiği emre itaatsizlik eden kişileri, 24 saati geçmemek üzere, işlemler sonuçlanana kadar, yakalama yetkisi vardır.



• Olay yeri incelemesi yapan görevlilerin hukuken neyin ne kadar delil değeri olduğunu bilmesi ve ona göre delil toplama işlemine yön vermesi gerekir. Bilgi almanın tanımını, şartlarını ve izlenecek yöntemi açıklamak.



• Bilgi alma, suçu kim, neden, nasıl işledi ve fail nerede sorularının cevabının alınmasını sağlar. Bilgi alma, bir suçun tespiti veya aydınlatılmasına yönelik olarak, henüz suç işleme şüphesi altında bulunmayan kişi, tanık veya mağdurun dinlenmesini ifade eder.




• PVSK m.15, kolluğun bilgi alma yetkisinin hukuki dayanağını teşkil etmektedir. Bu maddeye göre kolluk bilgi almak amacıyla herkesi karakola veya gözaltına çağırabilir ve çağrılan kişiler PVSK tüzüğünün 16’ıncı maddesine göre bu davete uymak zorundadır. Bu davete uymayanları, kolluk PVSK m.17 gereği yakalayarak zorla götürebilir.



• Bilgi alma işlemi bir ifade alma işlemi değildir. Bu nedenle, alınan bilgilerin kayıt edildiği tutanağın adı “ifade tutanağı” değil “bilgi alma” tutanağı olmalıdır. Bilgisine müracaat edilen kişiler, suçun aydınlatılması için kolluğa bilgi verme noktasında hukuki değil ahlaki bir yükümlülük altındadır.



• Kolluk görevlisinin temel amacı olayla ilgili olabildiğince ayrıntılı bilgi alabilmektir. Bilgi kaynaklarından en ideali suçu işlenirken veya suçluyu kaçarken gören tanıktır. Kolluk görevlisi, kesinlikle kendi kişiliğini ve temsil ettiği gücü ön plana çıkararak karşısındakine göre üstün bir kişi olduğu havası vermemelidir. Bilgi almada seçilen ortam da alınan bilginin miktarını ve kalitesini belirlemede önemlidir.




• Bilgi veren kişi, bilgi verirken ihbar veya şikayette bulunarak suçsuz olduğunu bildiği bir kimseye bir suç isnat edemeyeceği gibi herhangi bir kimse aleyhine herhangi bir suçun maddi eser ve delillerini uyduramaz



El Koyma Yetkisi



• El koyma, araştırılan bir suçun ispat edilmesinde delil olarak kullanılacak veya müsadereye tabi olacak bir eşyanın üzerindeki tasarruf yetkisinin kişinin rızası dışında zorla kaldırılmasıdır.



• Bu eşyaya hemen el konulmadığı takdirde kaybolacak veya delil olma niteliğini kaybedecektir.



• El koyma yetkisinin kullanılması ile kullanımına sınırlama getirilen temel haklar öncelikle kişinin mülkiyet hakkı ve özel hayatına saygı duyulmasını isteme hakkıdır.




El koymanın şartlarını açıklamak.



• Bir suçun işlenmesi veya işlenmesine teşebbüs edilmiş olması ve aramanın şartlarının doğmuş olması,



• Karşılaşılan ve el konulması düşünülen eşyanın işlenen veya işlenmesi düşünülen suçun failinin suçu işlediğinin ispatı için gerekli olduğu yönünde veya



• El konulması düşünülen eşyanın bir cürüm veya kabahat işlemek için kullanıldığı veya kullanılmak üzere hazırlandığı veya suçun işlenmesinden elde edildiği ya da kullanılmasının, yapılmasının, taşınmasının, bulundurulmasının ve satılmasının cürüm veya kabahat teşkil ettiği yönünde makul şüphe oluşturacak haklı ve somut sebeplerin bulunması gerekir.



• El konulacak eşya CMUK m.86 gereği, işlenen bir suçun işlendiğinin ve failinin ortaya konmasında delil olarak kullanılacak bir eşya veya müsadereye konu olan her şey olabilir.




• El koyma sonrası, el konulan eşyanın tam bir listesi yapılır ve karışmasına veya değiştirilmesine mani olmak için bu eşya mühürlenir ve işaretlenir.



• Eşyanın listesinin bir sureti nezdinde el koyma yapılan kimseye isterse verilir.



• El koyma sırasında olayın şartlarına göre, makul ölçüde kuvvet kullanılabilir.



• Eşyayı nezdinde bulundurduğuna inanılan kişi eş- yayı göstermez ve nerede olduğunu söylemez ise, bu kişiye, tanıklıktan çekinme hakkı olan bir kişi veya sanık olmaması şartıyla, zorlama hapsi uygulanarak eşyayı teslime zorlanabilir.




• Anayasa m.20 ve 21 gereği, el koyma kural olarak hakim kararı ile olur. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, kanunla yetkili kılınan merciin

yazılı emri üzerine de el koyma kararı verilebilir.



• Her eşyaya el konulamaz.



El koymanın çeşitlerini sıralamak.



• Basılmış eserlere el koyma




• Postada el koyma



• Gaiplere ilişkin el koyma olmak üzere el koymanın 3 çeşidi vardır.



İletişimin Dinlenmesi, Gizli İzleme ve Gizli Görev Kullanma Yetkisi



• İletişimin dinlenmesi ve tespiti, belirli nitelikteki suçlarla ilgili yapılan soruşturmalarda başka suretle delil, iz, eser, emare elde edilmesi olanağı bulunmayan hallerde sinyalleri, yazıları, resimleri, görüntü veya sesleri veya diğer nitelikteki bilgileri ileten araçlara girilerek konuşmaların dinlenmesini, konuşmaların veya diğer bilgilerin kayda alınmasını ve kayıtların çözülerek metin haline getirilmesi sürecini ifade eder.



İletişimin dinlenmesi yetkisinin şartlarını açıklamak.




• ÇASÖMK’da sayılan örgütlü suçlardan birisinin işlenmiş olması gerekir. Haberleşmesine girilecek kişinin bu suçlardan birisinin faili olduğu yönünde kuvvetli iz, belirti, emare bulunması gerekir. Başka bir koruma tedbiri ile failin belirlenmesi, ele geçirilmesi veya suç delillerinin elde edilmesinin mümkün olmaması gerekir.



• Haberleşmeye girebilmek için kural olarak hakim, kararının bulunması gerekir. Gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda da Cumhuriyet savcısının yazılı izniyle iletişim dinlenebilir. Her haberleşmeye girme kararı, belirli bir iletişim vasıtasına bağlı olarak değil, belirli bir kişi için verilir.



İletişimin dinlenmesi ve istihbarat faaliyetinde bulunma arasındaki farkı açıklamak.



• İletişimi dinleme, suç işlendikten sonra suçun failine ulaşmak için kullanılan adli bir yetki iken, istihbarat faaliyetinde bulunma ise suç işlenmeden önce işlenmesi muhtemel suçları önlemek için kullanılan önleyici bir yetkidir.




• Kolluğun istihbarat faaliyetinde bulunmasının yasal dayanağı PVSK ek m.7’dir. Bu yetkiyle amaçlanan, ülkenin Anayasal ve kamu düzeni için muhtemel tehditleri önceden öğrenerek gerekli önleyici tedbirleri almaktır.



Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından iletişimin dinlenmesi şartlarını saptamak.



• AİHS m.8 gereği kişilerin özel hayatına ve haberleşmesine müdahale anlamına gelen herhangi bir yetkinin kullanılabilmesi için yetkinin m. 8/2’de sayılan milli güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin iktisadi refahı, kamu düzeninin sağlanması, suçun önlenmesi,



genel sağlık ve ahlakın korunması veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması amaçlarından birisine hizmet etmesi, kanunla önceden düzenlenmiş olması, demokratik bir toplum için gerekli olması şarttır.



• AİHM’e göre, sanığın avukatı ile araştırılan suçu işleme noktasında işbirliği içerisinde olduğuna dair ciddi deliller olması hali dışında, sanığın avukatıyla iletişimi denetime tabi tutulamaz.




Gizli izleme ve gizli görevli kullanılmasını tanımlamak.



• Gizli izleme, suç işlediğinden şüphelenilen kişi veya kişilerin özel alanına girilerek özel ve kamuya açık alandaki faaliyetlerinin izlenerek öğrenilmesi ve araştırılan suçla ilgili olan kısmının tespit edilmesini ifade eder.



• Gizli görevli kullanma ise bir örgütün işlediği suçlarla ilgili delil, iz, eser ve emare toplamak için gerekirse örgüt içine sızarak, gözetleme, izleme ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak üzere bir kişinin, görevlendirilmesidir.



Gizli izleme ve gizli görevli kullanılmasının şartlarını açıklamak.



• Bir örgütün bulunması, ÇASÖMK’da sayılan suçlardan birisinin işlenmiş olması, örgüt üyelerinin ÇASÖMK’da sayılan suçlardan birisini işlediğine dair kuvvetli iz, belirti, emare seviyesinde bir kuşku bulunması, başka bir koruma tedbiriyle failin belirlenmesi, ele geçirilmesi veya suç delillerinin elde edilmesinin mümkün olmaması gerekir.




• Kural olarak hakim kararının bulunması gerekir. Gecikmesinde sakınca olan hallerde de Cumhuriyet savcısının yazılı izninin alınması gerekir. Hakim kararı olmaksızın kullanılan yetkinin 24 saat içinde hakim kararına bağlanması şarttır.



• Gizli görevli bu görevini yerine getirirken suç işleyemez ve görevlendirildiği örgütün işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulamaz. Gizli görevlinin bir kamu görevlisi olması gerekir. Gizli görevlinin kimliği saklı tutulur. AİHS açısından gizli izleme ve gizli görevli kullanılmasının şartlarını sıralamak.



• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) şu ana kadar gizli izleme ile ilgili bir verilmiş bir içtihadı yoktur. AİHM, bir suçun araştırılmasında gizli görevli kullanılmasını, belirli şartlara bağlı olarak demokratik bir ülkede suçla mücadele için gerekli bir tedbir olarak kabul etmektedir.



• AİHM, ajan provokatör kullanılmasını, suçun cinsi ne olursa olsun, suçla mücadele için gerekli ve insan haklarına uygun bir koruma tedbiri olarak görmemektedir.




Yakalama ve Gözaltına Alma Yetkisi



Yakalama, kural olarak hakim kararına gerek olmadan, kişinin özgürlüğünü geçici olarak kısıtlamaktır. Gözaltı, yakalanan kişi hakkındaki işlemlerin tamamlanarak adli mercilere teslimine veya serbest bırakılmasına kadar geçen kanuni süreyi ifade eder.



• Yakalamanın dört şartı vardır. Bunlar: kişilerin özgürlüğünün geçici olarak fiilen kısıtlanması; amacın yakalanacak kişiyi muhafaza altına almak veya mahkeme huzuruna çıkarmak olması; yakalamanın mahkeme huzuruna çıkarmak amacıyla gerçekleştirilmesi halinde ortada işlenmiş spesifik ve somut bir suçun olması ve yakalanacak kişinin araştırılan suçu işlediğine dair kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunmasıdır.



Yakalamanın çeşitlerini sıralamak.



• İki çeşit yakalama vardır. Bunlar, adli amaçlı ve önleme amaçlı yakalamadır.




Yakalama yetkisinin kullanılabileceği durumları saptamak.



• Yakalama yetkisinin kullanılabileceği durumlar CMUK ve PVSK’da belirtilmiştir. Bunlar: meşhut cürüm yakalaması, tutuklama yakalaması,kolluğa mukavemet yakalaması, kolluğun emirlerini yerine getirmeme üzerine yakalama, yakalama ve tutuklama müzekkeresi üzerine yakalama, sarhoşların yakalanması, akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol bağımlısı, serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişilerin yakalanması, küçüklerin yakalanması, ülkeye usulsüz girenlerle sınır dışı etme ve iade kararı üzerine yakalama ve kimlik yakalamasıdır.



Yakalama sonrası yapılması gereken işlemleri sıralamak.



• Yakalanan kişinin üst araması yapılır, hakları hatırlatılır, yakalandığı istediği yakınına derhal bildirilir, sağlık raporu alınır, yakalama işlemi ve uygulanan tedbirler derhal Cumhuriyet savcısına bildirilir. Suçun iz, emare, eser ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyecek tedbirler alınır. Yakalama işlemi bir tutanakla tespit edilir, bu tutanağın bir sureti yakalanan kişiye verilir. Yakalanan kişiye şüpheli ve sanık hakları formu düzenlenerek imzalı bir örneği verilir. Yakalanan kişi en kısa zamanda gözaltı birimine götürülür, yakalama sebebi ortadan kalkanlar derhal serbest bırakılır.



Gözaltı birimine getirilen kişi hakkında uygulanacak hükümleri açıklamak.




• Gözaltı birimine getirilen kişi nezarethaneye konulmadan önce aranır, kendisine zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılır, üzerinden çıkan eşya ve paralar muhafaza altına alınır, eşyalar hakkında bir tutanak düzenlenir ve bu tutanağın bir sureti üstü aranan kişiye verilir. Nezarethane girişi, nezarethaneye alınanların kaydına ait deftere kaydedilerek sağlanır. Bu defterde yakalanan kişinin kimlik bilgileri, gözaltına alınmasına esas teşkil eden bilgiler, giriş bilgileri, sanık hakkında yapılan işlemler ve çıkış bilgileri yer alır.



Nezarethanenin özelliklerini sıralamak.



• Nezarethaneler en az 7 metrekare genişliğinde, 2.5 metre yüksekliğinde ve duvarlar arasında en az 2 metre mesafe olacak şekilde düzenlenir. Yeterli tabii ışıklandırma ve havalandırma imkanları sağlanır. Nezarethanelerde zaruri haller dışında 5’ten fazla kişi bir arada gözaltında tutulmaz. Nezarethanelerde yeteri kadar sabit ve dayanıklı oturma yerleri bulundurulur. Tuvalet, banyo ve temizlik ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler alınır. Nezarethane girişine onaylanmış nezarethane talimatı asılır.



Gözaltı süresi, salıverme ve adli mercilere sevk konularını açıklamak.



• Gözaltı süresi, kişinin yakalanmasıyla birlikte başlar. Yakalanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, normal (DGM kapsamına girmeyen) suçlarda temel gözaltı süresi, fail sayısı 1 veya 2 ise, 24 saattir. Fail sayısının 3 veya daha fazla olması ve fail sayısının çokluğu ve delil toplamadaki güçlük dolayısıyla 24 saatin yetmemesi durumunda gözaltı süresi 4 güne (96 saate) kadar Cumhuriyet Savcısının kararıyla uzatılabilir.




• DGM kapsamına giren suçlarda ise fail sayısının 1 veya 2 kişi olması halinde temel gözaltı süresi 48 saattir. Fail sayısının 3 veya daha fazla olması ve fail sayısının çokluğu ve delil toplamadaki güçlük dolayısıyla bu sürenin yetmemesi halinde, bu süre DGM Cumhuriyet Savcısının kararıyla 96 saate uzatılabilmektedir. DGM’nin görev alanına giren suçların olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde işlenmesi durumunda, 4 günlük süre Cumhuriyet savcısının talebi ve hakim kararıyla 7 güne kadar uzatılabilir. Hakim karar vermeden önce yakalanan kişiyi dinler.



• Yakalanan kişi, yakalama sebebinin ortadan kalkması halinde kolluk kuvvetince derhal salıverilir. Yakalanan kişi, hakkında ıslah veya tedavi tedbiri alınması gereken kişilerden ise ilgili kuruma teslim edilir.



Yakalama işlemine karşı hakime başvurma hakkını açıklamak.



• Devlet Güvenlik Mahkemesinin yetkisine giren suçlarda bu hak kullanılamaz. Bu hak yakalama işlemine veya gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı kullanılabilir. Amaç, haksız yakalanan ve tutulan kişinin hemen serbest bırakılmasını sağlamaktır. Başvuru sulh hakimine yapılır. Sulh hakimi derhal ve nihayet 24 saat içinde başvuruyu sonuçlandırır.




Yakalanan kişilerin teşhiri konusunu açıklamak.



• “Suçluluğu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur” ilkesi gereği, gözaltındaki bir kişi “suçlu” olarak kamuoyuna, duyurulamaz, basın önüne çıkartılamaz, görüntüleri alınamaz, teşhir edilemez, haklarındaki soruşturma evrakı hiçbir şekilde yayımlanamaz. Yakalanan kişilerin kimliklerini içermeyen olay bilgileri basın bildirisi şeklinde basın yayın organlarına bildirilebilir.



Küçüklerle ilgili özel hükümleri sıralamak.



• Fiili işlediği zaman 11 yaşını bitirmemiş çocuklar ile 15 yaşını bitirmemiş sağır ve dilsizlere ceza verilmeyeceği için bu kişiler suç nedeni ile yakalanamaz. Ancak fiil, kanunen 1 seneden fazla hapis cezasını veya daha ağır bir cezayı gerektiren bir cürüm ise kimlik ve suç tespiti amacıyla yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra küçük serbest bırakılır. Suç tespitinde küçük hiçbir suretle kullanılmaz. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhal Cumhuriyet savcılığına bildirilir. 11 yaşını bitirmiş, ancak 18 yaşını doldurmamış olanlar suç sebebiyle yakalanabilirler.




Haksız yakalananların tazminat isteme hakkını açıklamak.

• Anayasa ve diğer kanunlarda gösterilen hal ve şartlar dışında yakalanmasına karar verilen, yakalama sebepleri ve haklarındaki iddialar kendilerine yazılı olarak hemen bildirilmeyen, yakalanıp da kanuni süresi içinde hakim önüne çıkarılmayan, hakim önüne çıkarılmaları için kanunda belirtilen süre geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetlerinden yoksun kılınan, yakalanıp da bu durumları yakınlarına hemen bildirilmeyen, kanun dairesinde yakalandıktan sonra haklarında kovuşturma yapılmasına veya son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına veya beraatlarına veya ceza verilmesine mahal olmadığına karar verilen kişilerin uğradıkları zarar karşılığı tazminat isteme hakları vardır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More