KPSS COĞRAFYA AÇIKLAMALI DERS NOTLARI (part 4)



NÜFUS VE YERLEŞME

Nüfus büyüklüğü bakımından Türkiye de üçüncü sıradadır.
Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üstündedir.
Nüfusun büyük bölümü Kıyı Ege Bölümü’nde toplanmıştır.
Kıyı bölgelerimiz içinde nüfusun en dengeli dağıldığı bölgedir.
Nüfusun dengeli dağılmasında denizel iklimin geniş bir alana yayılması ve tarım alanlarının grabenler boyunca iç kısımlara doğru yayılması etkilidir.

Marmara’dan sonra en çok göç alan bölgedir.
Bölge genelinde yaz aylarında nüfus artmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında turizm ve mevsimlik tarım işçileri etkilidir.
Bölgenin en tenha yeri Menteşe yöresidir. Aşırı engebeli olması tarım alanlarını ve ulaşımı olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle aynı zamanda Türkiye’nin en tenha yerlerinden biridir.



TARIM VE HAYVANCILIK

Türkiye tarım gelirlerinde ilk sıradadır.
Uygun iklim koşulları ve verimli tarım alanlarının varlığı tarımı geliştirmiştir.
Daha çok modern (İntansif) tarım yöntemleri uygulanmaktadır.
Bölgede daha çok endüstriyel tarım ürünleri yetiştirilmektedir.

Ege Bölgesi, yanda ZÜHTİ olarak kısaltılan beş ürünün üre-timinde Türkiye’de ilk sırada yer almaktadır. Bu ürünler daha çok Ege’nin kıyı kesiminde yetiştirilir.

Zeytin



Üzüm

Haşhaş

Tüttün

İncir



Zeytin: Kış ılıklığı isteyen bir tarım ürünüdür. Akdeniz iklimini en iyi tanıtan tarım ürünü zeytindir. Kıyı Ege’nin tamamında yetiştirilse de özellikle İzmir-Edremit arasında yetiştirilir. %58 lik üretimle ilk sıradadır.

Üzüm: Manisa, İzmir, Denizli çevresinde yoğunluk kazanır. Türkiye üretiminin %40’ını karşılar ve üretimde ilk sıradadır. Manisa-İzmir çevresinde çekirdeksiz üzüm üretimi yapılır. Çekirdeksiz kuru üzüm en çok ihraç ettiğimiz tarım ürünleri arasındadır.

Haşhaş: Başta Afyonkarahisar olmak üzere Uşak, Kütahya ve Denizli çevresinde de yetiştirilir. Uyuşturucu hammaddesi olduğu için üretimi devlet kontrolündedir. Türkiye üretiminde %83’lük oranla ilk sıradadır.

Tütün: Özellikle Manisa ve İzmir çevresinde yoğunluk kazanır. Türkiye’de kaliteli tütün üretimi yapıldığı için önemli ihraç ürünlerimizden biridir. Türkiye üretiminde %48’lik oranla ilk sıradadır.

İncir: Kıyı Ege’de yetiştirilen ürün özellikle Aydın çevresinde yoğun olarak yetiştirilir. Türkiye üretiminde %85’lik oranla ilk sıradadır. Türkiye, Dünya incir üretiminin %80’ini tek başına karşılar. En çok ihraç edilen tarım ürünleri arasındadır.

Pamuk: İlkbahar döneminde yağış olgunlaşma döneminde kuraklık ister. Kıyı Ege Bölümü’nde sulanabilen alanlarda yetiştirilmektedir. %30’luk üretimle GD Anadolu’dan sonra ikinci sıradadır.

Susam: Yüksek sıcaklık isteyen bir türdür. Bu nedenle Kıyı Ege Bölümü’nde yetiştirilmektedir. %24’lük üretimle Akdeniz Bölgesi’nden sonra ikinci sıradadır.

Turunçgiller: Muğla’dan İzmir’e kadar olan kıyı bölümünde yetiştirilir. Zeytin daha fazla gelir getirdiği için çok fazla üretilmemektedir.

Buğday: Bölgenin tamamında iklim şartları uygun olmasına karşın Kıyı Ege’de yüksek gelir getiren ürünler tercih edilmektedir. Bu nedenle daha çok İç Batı Anadolu Bölümü’nde üretilmektedir.

Arpa: Karasal iklimin hüküm sürdüğü İç Batı Anadolu Bölümü’nde üretilmektedir.

Şekerpancarı: Afyon, Uşak ve Kütahya’da yaygın olarak üretilmektedir.

Hayvancılık:

Büyük şehirlerin çevresinde kümes hayvancılığı gelişmiştir.
Muğla(Menteşe Yöresi), Aydın, Manisa ve İzmir çevresinde arıcılık gelişmiştir. %50’lik bal üretimiyle Türkiye’de ilk sıradadır.
Bodrum ve Marmaris çevresinde sünger avcılığı da yapılmaktadır. Ayrıca Türkiye balık üretiminin yaklaşık %5’ini karşılar.
Başta Afyon olmak üzere şeker fabrikalarının bulunduğu Kütahya ve Uşak çevresinde besi(ahır) hayvancılığı da gelişmiştir.
Bölgede mera hayvancılığı küçükbaş hayvancılık yönünde gelişmiştir.



YERALTI KAYNAKLARI

Linyit: Türkiye üretiminde ilk sırada yer alır. Muğla(Yatağan), Kütahya(Tavşanlı, Seyitömer, Değirmisaz ve Tunçbilek), Manisa(Soma), Denizli ve Uşak çevresinde çıkarılmaktadır.

Tuz: Türkiye üretiminin yarısını tek başına karşılar ve ilk sıradadır. İzmir-Çamaltı tuzlasından deniz suyundan elde edilmektedir.

Demir: İzmir(Torbalı), Balıkesir(Edremit) yakınlarında çıkarılmaktadır.

Krom: Aydın, Denizli, Kütahya ve Muğla çevresinde çıkarılmaktadır.

Bor mineralleri: Kütahya(Emet) da çıkarılmaktadır.

Mermer: Afyon, Denizli, Kütahya, Manisa ve İzmir çevresinde çıkarılmaktadır.

Zımpara taşı: İzmir, Aydın ve Muğla çevresinde çıkarılmaktadır.

Altın: İzmir-Bergama ve Balıkesir-Edremit çevresinde çıkarılmaktadır.

Civa: İzmir(Ödemiş, Karaburun ve Çeşme) ve Uşak(Eşme)’ta çıkarıl-maktadır.



SANAYİ VE TİCARET

Bölge Marmara’dan sonra sanayileşmede ikinci sıradadır.
Daha çok tarıma dayalı sanayi kolları ve yeraltı kaynaklarının işlendiği tesisler gelişmiştir.

İzmir: Aliağa petrol rafinerisi, Petkim fabrikası, içki, dokuma, tekstil, otomotiv, bitkisel yağ ve sigara sanayi, tarım aletleri üreten kuruluşlar gelişmiştir. Ayrıca İzmir limanı Türkiye’nin en büyük ihracat(dışsatım) limanıdır. İzmir fuarı önemli bir ticari etkinliktir.

Manisa: Tarım ve sanayi kentidir. Beyaz eşya, elektrik-elektronik, sigara, içki, dokuma sanayi ve tarım aletleri üreten kuruluşlar gelişmiştir. Gördes’te halıcılık önemli bir el sanatıdır.

Denizli: Tekstil, içki, gübre, deterjan ve kimya sanayi gelişmiştir. Ayrıca Denizli-Sarayköy’deki termik elektrik santrali Türkiye’nin jeotermal enerji ile çalışan tek santralidir.

Aydın: Tarım ve turizm kentidir. Bitkisel yağ, tekstil, inşaat(tuğla, briket) sanayi gelişmiştir. Ayrıca Kuşadası limanı Türkiye’nin önemli turizm limanlarından biridir.

Muğla: Bitkisel yağ ve tekstil sanayi gelişmiştir. Ayrıca Yatağan’da linyitle çalışan bir termik elektrik santrali de bulunmaktadır. Demiryolu bağlantısı olmayan tek il merkezidir.

Afyonkarahisar: Afyon’un gelişmesi bulunduğu coğrafi konumdan kaynaklanmaktadır. Ege, Marmara, İç Anadolu ve Akdeniz bölgelerini bir birine bağlayan kavşak niteliğindedir. Gıda(et ürünleri, şekerleme vs.), şeker, mermer, içki ve kâğıt(Afyon-Çay) sanayi gelişmiştir.

Kütahya: Gübre, seramik, porselen, cam ve şeker sanayi gelişmiştir. Ayrıca Tunçbilek, Seyitömer ve Tavşanlı da linyitle çalışan termik santraller bulunmaktadır. Çinicilik önemli bir el sanatıdır.

Uşak: Şeker sanayi ve halıcılık gelişmiştir.



TURİZM DEĞERLERİ

Turizm gelirlerinde Marmara’dan sonra ikinci sıradadır.
Kıyı turizminin en yaygın olduğu bölgedir.
Çeşme, Kuşadası ve Bodrum en önemli turizm merkezleridir.
Efes(İzmir), Milet(Aydın), Bergama(İzmir), Bodrum, Sard(Manisa), Hierapolis(Denizli), Afrodisyas(Aydın) önemli antik şehirleridir.
Efes-Meryemana kilisesi önemli bir inanç merkezidir.
İzmir-Balçova, Afyon, Manisa, Denizli(Pamukkale ve Karahayıt) çevresinde termal turizm gelişmiştir.
Denizli-Pamukkale ilgi çekici bir karstik birikim şekli olan travertenlerden oluşmuştur.

KIYI (ASIL) EGE BÖLÜMÜ

İzmir, Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla Bölümün il merkezleridir.
Kıyıdan itibaren çöküntü ovalarının bittiği yere adar devam eder.
Akdeniz iklimi ve maki bitki örtüsü görülür.
En uzun kıyı şeridine sahip bölümdür.
Nüfusun büyük bölümü Kıyı Ege bölümünde toplanmıştır.
En engebeli yeri Muğla-Menteşe yöresidir.



İÇ BATI ANADOLU BÖLÜMÜ

Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşak bölümün il merkezleridir.
Karasal iklim şartları etkilidir.
Yükselti artmış, kar yağışı ve don olayı olağanlaşmıştır.
Haşhaş, şekerpancarı ve tahıllar önemli tarım ürünleridir.



AKDENİZ BÖLGESİ





En güneyde yer alan bölgemizdir. Bu nedenle:

ü Yıl boyunca güneş ışınlarını en dik açıyla alan; gölge boylarının en kısa olduğu bölgedir.

ü Yıllık ortalama sıcaklığın en fazla olduğu bölgedir.

ü Çizgisel hızın en fazla, alacakaranlık sürelerinin en az olduğu bölgedir.

ü Sıcaklık ve buharlaşmanın fazla olması nedeniyle en tuzlu denizimiz Akdeniz’dir.

ü Kalıcı kar alt sınırı ile tarım, orman, doğal bitki örtüsü ve yerleşme üst sınırının en yüksek olduğu bölgedir.

Yüzölçümü bakımından 4. büyük bölgedir.
Antalya ve Adana bölümlerinden oluşur.



YER ŞEKİLLERİ

Akdeniz Bölgesi’nin yer şekillerinin temelini Alp-Himalaya orojenezi sırasında oluşmuş kıvrım dağları ve dağlar arasındaki oluklar oluşturur. Toroslar’ın Antalya Bölümü’nde Akdağlar, Beydağları, Sultan ve Dedegöl dağları bulunur. Adana Bölümü’nde ise Geyik, Bolkar, Tahtalı, Aladağlar, Binboğa ve Nur(Amanos) dağları bulunur. Amanos dağları kırık, diğerleri kıvrım dağlarıdır.

Dağlar kıyıya paralel uzanır. Bu nedenle:

a) Deniz etkisi iç kesimlere sokulamaz. İç kısımlarda iklim karasallaşmıştır.

b) İç bölgelerle olan ulaşım geçitlerden sağlanır. Çubuk, Sertavul, Gülek ve Belen geçitleri önemli geçitleridir. Anamur-Antalya arası deprem riskinin az olduğu bir bölgedir.

c) Boyuna kıyı tipi oluşmuştur. Ayrıca Finike-Kaş çevresinde dalmaçya kıyı tipi de görülür. Kıyıya paralel küçük adacıklardan oluşan kıyı şeklidir.

d) Karadeniz’den sonra falezlerin en yaygın olduğu bölgedir.

e)

Kanyon vadi

Denize dönük yamaçlarda yamaç(orografik) yağışları görülür.



Bölge, Türkiye’de karstik arazinin en geniş yer tuttuğu bölgedir. Su ile temas ettiğinde kolayca eriyebilen kayaçların oluşturduğu arazi yapısıdır. Kalker(kireç taşı),kaya tuzu, jips(alçı taşı) ve marn(göl kalkeri) karstik kayaçlardır.
Kanyon vadi, mağara, sarkıt, dikit, traverten, lapya, düden, polye ve obruk gibi karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgedir.
Kalkerin çözülmesiyle oluşan terra-rosa toprakları görülür.

Mağara, sarkıt, dikit

İki büyük plato alanı bulunur. Antalya körfezinin batısında Teke, doğusunda ise Taşeli platosu bulunur. Her ikisi de karstik arazileridir. Taşeli platosu Türkiye’nin en büyük karstik kütlesidir.



Engebeliliğin oldukça fazla olduğu bir bölgedir.

Ovalar:

Silifke ovası ve Çukurova delta ovalarıdır.
Nur dağlarının gerisinde yer alan graben (Hatay-Maraş grabeni) içinde ise tektonik oluşumlu Amik, Hassa ve Islahiye ovaları yer alır. Asi nehrinin taşıdığı alüvyonlarla doldurulmuş verimli ovalardır.

Karstik şekiller

Antalya Bölümü’nün içi kesimlerinde karstik aşınım ve birikimler sonucu oluşmuş polye ovaları yer alır.



Tefenni, Acıpayam, Korkuteli, Kestel ve Elmalı ovaları polye ovalarıdır. TAKKE şeklinde kısaltılabilir.
Antalya ovası ise Anadolu’nun yükselmesi ile ortaya çıkmış eski deniz tabanıdır ve iki basamak halindedir.

Akarsu ve Gölleri:

Delta ovası

Yalnız yağışlarla beslenen akarsuların rejimleri düzensizdir.





Yağışların yanında yeraltı su kaynaklarıyla beslenen bazı akarsuların (Manavgat, Aksu ve Göksu gibi) rejimleri düzenlidir.
Karstik arazi yapısı nedeniyle yeraltı su kaynakları bakımından en zengin bölgedir.

Voklüz

Yeraltı galerilerinde toplanan suların bir düden aracılığıyla bir yamaçtan yeryüzüne ulaşmasıyla oluşan kaynaklara voklüz denir. Suları kireçli ve sert yapıdadır.



Akarsuların yatak eğimleri ve hidro- elektrik potansiyelleri yüksektir.
Göller Yöresi kapalı havzası Türkiye’nin üçüncü büyük kapalı havzasıdır.

Havza: Akarsuların kollarıyla birlikte sularını topladığı alandır. Diğer bir deyişle akarsuların beslendiği alandır. Sularını deniz ya da okyanuslara ulaştıran akarsu havzalarına açık havza; bir göle, bataklığa dökülen ya da denize ulaşmadan kuruyup yok olan akarsu havzalarına kapalı havza denir.

En önemli akarsuları: Dalaman, Manavgat, Aksu çayları ile Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi nehirleridir.
Asi nehri kaynağını yurt dışından alıp ülkemizde denize dökülen nehirlerimizdendir.
Göller Yöresi’ndeki göller tektonik hareketler ve karstik yapının karşılıklı etkileşimi ile oluşmuşlardır.
Beyşehir, Eğirdir, Burdur ve Acıgöl tektonik gölleridir. Beyşehir gölü Türkiye’nin en büyük tatlı su gölüdür.
Suğla, Salda, Elmalı ve Kovada gölleri ise karstik göllerdir.
Kovada gölü suyunun bir kısmını bir ayak(gideğen) aracılığıyla dışarıya gönderir. Gideğeni üzerinde kurulmuş olan bir hidroelektrik santrali ile elektrik üretiminde yararlanılır.
Köyceğiz gölü ise Dalaman çayının taşıdığı alüvyonları bir körfezin önünde biriktirmesi ile oluşmuş bir alüvyon set gölüdür. Suları tatlıdır.
Manavgat üzerinde Oymapınar, Seyhan üzerinde Seyhan, Ceyhan üzerinde Aslantaş, Berke ve Menzelet, Boğa Çayı üzerinde Kepez–1 ve Kepez–2 barajları önemli baraj gölleridir.

























İKLİM VE BİTKİ ÖRTÜSÜ



Bölgenin kıyı kesiminde yazların sıcak ve kurak, kışların ılık ve yağışlı geçtiği Akdeniz iklim şartları etkilidir.
Dağların kıyıya paralel olması denizel iklimin iç kısımlara girmesini engellemiştir.
Bölge ilkbahardan itibaren alçalıcı hava hareketlerinin (yüksek basıncın) etkisine girdiği için ilkbahar ve yaz dönemi kurak geçer.
Kışların ılık geçmesi nemlilik, enlem etkisi ve Toroslar’ın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerini engellemesine bağlıdır.
Kar yağışı ve don olayının en az görüldüğü bölgedir.
Yaz döneminin sıcak ve kurak geçmesi orman yangını riskini arttırır.
Güneşlenme süresinin uzun olması güneş enerjisi potansiyelini arttırır.
Tarım ve turizm sezonun en erken başlayıp en geç bittiği bölgedir.
Kışların ılık geçmesi seracılığa uygun ortam hazırlamıştır.
Kış ve ilkbahar döneminde Anamur-Alanya arasında etkili olan fön rüzgârları mikroklima alanı yaratmıştır. Bu alanda kışlar diğer yerlere göre daha sıcak geçer.
İç kısımlarda (Isparta ve Burdur) ise iklim karasallaşmış, kar yağışı ve don olayı olağanlaşmıştır.
Yağışlar genelde cephesel kökenlidir. Ayrıca dağlar kıyıya paralel olduğu için yamaç yağışları da görülür.
Ortalama 700-800mm yağış alır.
Antalya körfezinin doğusunda ve Nur dağlarında dağlar rüzgâr yönüne dik olduğu için yağış 1000mm yi geçer.
Adana çevresinde yükseltinin az ve dağların kıyıdan uzak olması nedeniyle; Göller yöresinde ise karasallık nedeniyle yağış azalmıştır.(400-500mm)
Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde doğal bitki örtüsünü makiler ve makilerin üzerinde ormanlar oluşturur. Makilerin tahrip edildiği yerlerde garig adı verilen çalılıklar görülür.
Akdeniz iklimi 800m yüksekliğe kadar etkilidir. Bu nedenle makiler 800m ye kadar çıkabilmektedir. Yükseklere çıkıldıkça yağış arttığı için ormanlar görülür.
Göller Yöresi’nde ise karasal iklime uyum sağlamış bozkır bitki örtüsü görülür.









NÜFUS VE YERLEŞME

Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir.
Nüfusun %30’u Antalya, %70 Adana Bölümü’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nün zengin tarım alanlarına sahip olması ve ulaşım olanaklarının daha iyi olması bu durumu ortaya çıkarmıştır.
Teke ve Taşeli platosu bölgenin en seyrek nüfuslu yerleridir. Platoların karstik yapılı, yüksek ve engebeli yerler olması bu durumu ortaya çıkarmıştır.
En sık nüfuslu yerleri Antalya, Çukurova, Mersin ve Amik ovası çevresidir.
Antalya Bölümü’nde turizm, Adana Bölümü’nde ise mevsimlik tarım işçileri nedeniyle yazın nüfus artmaktadır.
Nüfusun yarıdan fazlası kentsel yerleşmelerde bulunmaktadır.
Taşın doğal yapı malzemesi olarak en çok kullanıldığı bölgedir.
Kırsal alanda toplu yerleşmeler görülür.

TARIM VE HAYVANCILIK

Aynı tarladan, yıl içinde birden fazla ürün almaya en uygun olan yerler Akdeniz’in kıyı ovalarıdır.
Modern(İntansif) tarım yöntemleri uygulanır.
Kışların ılık geçmesi seracılığı geliştirmiştir. Seracılığın en yaygın olduğu bölgedir.
Daha çok endüstriyel tarım ürünleri üretilir.



Turunçgiller: Kış ılıklığı isteyen bir üründür. Akdeniz bölgesindeki terra rosa toprakları ile iyi uyum sağlamıştır. %86’lık üretimle Türkiye’de ilk sıradadır.

Muz: Kış ılıklığı isteyen bir tropikal iklim ürünüdür. Bu nedenle kışların daha ılık geçtiği Anamur-Alanya arasında yetiştirilir. Ülke üretiminin tamamını karşılar. Muz, en çok ithal(dışalım) ettiğimiz ürünlerden biridir.

Gül: Gül yağı üretiminde kullanılan gülün tamamını Akdeniz Bölgesi karşılar. Göller Yöresi’nde, Isparta çevresinde yoğun olarak yetiştirilir.

Soya Fasulyesi: Kış ılıklığı isteyen bir üründür. Özellikle Adana Bölümü’nde yetiştirilir. Yağ ve hayvan yemi üretiminde kullanılır. Türkiye üretiminin %90’ını karşılar.

Yer Fıtığı: Türkiye üretiminin %90’ını karşılar.

Mısır: Akdeniz Bölgesi’nde sulama yöntemi ile üretilir. Yağ ve hayvan yemi üretiminde kullanılır. Türkiye üretiminin %45’ini karşılar ve ilk sıradadır.

Anason: İlaç ve içki sanayinde kullanılır. Türkiye üretiminin %70’ini karşılar.

Pamuk: Özellikle Çukurova çevresinde yetiştirilir. Türkiye üretiminin yaklaşık %20’sini karşılar ve GD Anadolu ve Ege bölgelerinin ardından 3. sıradadır.

Ayrıca iklimin karasallaştığı göller yöresinde, şeker pancarı, haşhaş, tütün ve tahıllarda yetiştirilmektedir.





Hayvancılık:

Bölge genelinde yazlar kurak geçtiği ve yer şekilleri engebeli olduğu için mera hayvancılığı, küçükbaş hayvancılık olarak gelişmiştir.
Kıl keçisinin Türkiye’de en fazla yetiştirildiği bölgedir.
Toroslar’da arıcılık önemli bir ekonomik faaliyettir.
Hatay ve Mersin çevresinde ipek böcekçiliği de yapılmaktadır.
Akdeniz Türkiye’de balık üretiminin en az olduğu denizdir(%2–3 kadar.).



YERALTI KAYNAKLARI

Boksit: Alüminyumun hammaddesidir. Antalya-Akseki ve Konya-Seydişehir’de çıkarılmaktadır.

Krom: Muğla(Dalaman, Köyceğiz, Fethiye), Burdur(Tefenni, Yeşilova), Adana ve Kahramanmaraş çevresinde çıkarılır. D.Anadolu Bölgesi’nden sonra en çok krom üreten ikinci bölgedir.

Kükürt: Isparta-Keçiborlu çevresinde çıkarılır. Üretimde ilk sıradadır. Seracılık, barut üretimi, kimya ve kozmetik sanayinde kullanılır.

Demir: Adana(Feke, Saimbeyli, Kozan), Mersin-Gülnar’da çıkarılır.

Linyit: Adana’da Kozan ve Karaisalı çevresinde çıkarılmaktadır.



SANAYİ VE TİCARET

Petrokimya: Mersin-Ataş rafinerisi bu alandaki en önemli kuruluşudur. Ayrıca Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı Adana’nın Ceyhan ilçesine, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattı ise Adana’nın Yumurtalık ilçesine ulaşmaktadır.

Kâğıt sanayi: Mersin-Taşucu ve Muğla-Dalaman’da gelişmiştir.

Suni gübre: Adana ve İskenderun’da gelişmiştir.

Cam sanayi: Adana ve İskenderun’da gelişmiştir.

Demir-çelik: İskenderun’da gelişmiştir. İskenderun demir-çelik fabrikası hammaddeye ve enerji kaynağına yakın olan bir yerde kurulmamıştır. İskenderun’un liman avantajından dolayı buraya kurulmuştur. D.Anadolu’da üretilen demir cevheri ithal edilen kömürden yararlanılarak işlenmektedir.

Ayrıca Antalya’da ferrokrom(liman avantajı), Isparta-Keçiborlu’da kükürt işletmeleri(hammadde avantajı), Konya-Seydişehir’de(hammadde avantajı) alüminyum işletmeleri önemli sanayi kuruluşlarıdır.

Mersin ve İskenderun Limanları bölgenin en önemli limanlarıdır. Mersin serbest ticaret bölgesi bölge ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca bölgede ki sınır kapılarının bölge ve ülke ekonomisine katkıları vardır. Antalya limanı ise demiryolu bağlantısı olmadığı için gelişmemiştir.


Türkiye-Suriye Öncüpınar Sınır Kapısı Kilis
Türkiye-Suriye İslâhiye Sınır Kapısı Hatay
Türkiye-Suriye Cilvegözü Sınır Kapısı Hatay
Türkiye-Suriye Karbeyaz (Yiğitoğlu) Sınır Kapısı Hatay (Kapalı)
Türkiye-Suriye Yayladağı Sınır Kapısı Hatay







TURİZM DEĞERLERİ

Deniz turizminin en erken başlayıp en geç bittiği bölgedir. Antalya, Kaş, Finike, Lara, Fethiye deniz turizminin geliştiği yerlerdir.
Burdur-İnsuyu, Antalya-Karain, Alanya-Damlataş, Mersin-Yedi Uyuyanlar

( Eshab-ı keyf), Dilek Kuyu mağaraları ile Cennet-Cehennem Obrukları önemli karstik şekilleridir.

Olimpos(Beydağları), Termesos(Güllük Dağı), Perge, Patara, Side-Aspendos(Antalya), Sagalassos ve Kibyra(Burdur), Kız Kalesi(Mersin) bölgedeki önemli tarihi ören yerleridir.
Saklıkent kanyonu(Fethiye), Köprülü kanyon(Antalya), Düden, Manavgat, Kurşunlu şelaleleri(Antalya), Tarsus şelalesi(Mersin) önemli turizm değerleridir.
Hatay Saint Pierre Kilisesi Dünya’da kurulan ilk kilisedir ve Hıristiyanlığın önemli hac merkezlerinden biridir.


Bu haber: www.memurvadisi.com sitesine aittir.
Güncel Blog Sayfası * Online Tv Sayfası * Canlı Maç Seyret * Ödev Sitesi * Yemek Tarifi * Bedava Backlink * Cep Telefonu * Free Backlink * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Türk Filmi İzle * Yalan Dünya Dizisi * Koyu Kırmızı Dizisi * Ayrılık Olmasa Dizisi * Ha Babam Uzay Dizisi * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Güncel * Güncel Blogcu * Günlük Gazeteler

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More