Kpss Tarih Tüm Konular Ders Notları 3. Bölüm



II.BEYAZIT DÖNEMI (1481-1512) : 1481 yılında Fatih'in yerine geçti. Imparatorlukta bu dönemde önemli gelişme olmadı.

Cem Sultan Olayı Fatih'in ölümü üzerine Amasya sancağında bulunan Bayezit devşirmelerin desteğiyle tahta geçti. Konya sancağında bulunan ve Türkmenlerin desteklediği Şehzade Cem bunun üzerine taht mücadelesine başladı. Memluklerin'de desteklediği Cem Sultan, Bursa'yı aldı ve adına para bastırıp hutbe okuttu. 1481'de Yenişehir Ovası'nda yenilen Cem, Konya'ya kaçtı. II. Bayezit'in gönderdiği kuvvetlere yenilen Cem Sultan, önce Mısır'da Memlüklülere, ardından da Rodos şövalyelerine sığındı. Yıllarca Avrupa'da
dolaştırılan Cem Sultan, 1495 yılında Napoli'de öldü. Cem Sultan'ın Avrupalılara sığınması Osmanlıların bu iç sorununu uluslararası bir sorun haline getirdi. II. Bayezit Cem'i ellerinde tuttukları için Papalığa -1495'te Cem Sultan'ın ölümüne kadar- vergi ödedi. Bu dönemde Ispanyolların saldırısına uğrayan Beni Ahmer Devleti'ne destek gönderilemedi.
Osmanlı-Memluk Ilişkileri :Osmanlı-Memluk ilişkileri II. Bayezit Dönemi'nde tamamen gerginleşti. Memluk sorunu ileride kesin bir şekilde Yavuz Sultan Selim tarafından çözümlenecektir. Fatih Dönemi'nde Memlüklüler, Osmanlı Devleti'nin Hicaz su yolları teklifini reddetmiş ve Dulkadiroğulları Beyleri arasında çıkan iç çekişmelere karışmıştı. Memlükler, Cem Sultan'ı ve Karamanoğlu Beyi'ni de himaye etmişti. II. Bayezit 1485 ve 1491'de Memlükler üzerine sefere çıktı. Bu savaşlar genel olarak Osmanlıların aleyhine sonuçlandı. Ramazanoğulları Beyliği alındı.
Osmanlı-Venedik Ilişkileri :1499'da Venediklilerin elinden Inebahtı, Modon ve Koron alındı. Navarin Limanı Osmanlıların eline geçti. Karadeniz kıyılarında Kili ve Dinyester Irmağı'nın ağzında bulunan Akkerman kaleleri alındı.
Osmanlı-Iran Ilişkileri :1501'de Akkoyunlu Devleti toprakları üzerinde Safavi Devleti kuruldu. Safavi hükümdarı Şah Ismail, Anadolu ve çevresinde Şii birçok taraftar topladı. Doğu Anadolu'da Şahkulu Baba Tekeli tarafından Şii kökenli bir ayaklanma çıkarıldı ve bastırıldı. II. Bayezit'ın izlediği gevşek politika ve devlet işlerinden iyice elini çekmesi, Şehzade Selim'i kızdırdı. Selim, 1512'de Osmanlı tahtına geçti.

I. SELIM ( YAVUZ SULTAN SELIM ) (1512-1520) : Yeniçeri desteğinde tahta çıkan ilk padişahtır.1514 yılında Şah Ismail'in ordusunu Çaldıran Savaşı'nda yenerek, Safevi Devleti'ni ortadan kaldırdı. Amacı, bütün müslümanları bir bayrak altında toplamaktı. 1516 Mercidabık, 1517 Ridaniye Savaşlarından sonra Memlük Devleti ortadan kaldırıldı. Yavuz, bu savaşların ardından Mısır, Hicaz be birçok Arap ülkesinin tek hakimi oldu. Ayrıca Mısır seferinden sonra HALIFELIK de Osmanlı sultanlarına geçti.
I. Selim (Yavuz) Dönemi Çaldıran Savaşı (1514) :Doğu Anadolu'ya sahip olmak isteyen Şah Ismail bölgedeki Şii Türkmen aşiretlerini Osmanlı'ya karşı ayaklandırıyordu. Yavuz Iran seferi öncesi Dulkadiroğlu Alaüddevle'den yardım istedi fakat isteği reddedildi. 1514'te Osmanlı orduları Iran ordularını Çaldıran Savaşı'nda yendi. UYARI : Yavuz Sultan Selim Trabzon sancağında valilik yaparken Şah Ismail'le savaşmış ve Şah Ismail'in savaş taktiğini öğrenmiştir. Bu savaş sırasında Osmanlılar hareketli topları kullanmışlardır. Bu durum, teknolojik ilerlemenin savaşların sonucunu nasıl etkilediğini göstermektedir. Bu savaş Osmanlı Devleti'ne Doğu Anadolu'yu kazandırdı. Şah Ismail kaçtığı için Safavi Devleti yıkılamadı. Tebrize kadar olan bütün topraklar Osmanlı Devleti'nin eline geçti. Şii sorunu geçici olarak çözümlendi ve Doğu Anadolu güvenlik altına alındı. Safavi hazinesi Osmanlı hazinesine aktarıldı.
Turnadağ Savaşı (1515) :Yavuz'un Çaldıran Savaşı öncesi Dulkadiroğullarından istediği yardım reddedilmişti. Yavuz, Çaldıran zaferinden sonra 1515 yılında Dulkadiroğulları'nı yendi ve bu beylik yıkıldı. Turnadağ Savaşı sonunda Maraş, Mardin, Elbistan ve Diyarbakır Osmanlı topraklarına katıldı. Anadolu'da siyasal birlik tamamlanmış oldu.
Mısır Seferi :Yavuz'un Iran seferi sırasında Şah Ismail ile Memlüklüler Osmanlı'ya karşı bağlaşma yapmıştı. Yavuz, 1516 yılında Mısır üzerine sefere çıktı. 1516 yılında Mercidabık Savaşı ile Memluk ordusu bozguna uğratıldı. Mercidabık zaferi ile Osmanlı Devleti, Suriye ve Filistin'i ele geçirdi. Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında tekrar Mısır seferine devam etti.
Rıdaniye Savaşı ve Memlük Devleti'nin Yıkılışı :Kansu Gavri'nin yerine geçen Tomanbay Osmanlıları Mısır'dan atmak istiyordu. 1517 yılında yapılan Ridaniye Savaşı ile Mısır Ordusu bir kez daha yenildi. Rıdaniye Savaşı sonunda Memlük Devleti yıkıldı ve Mısır Osmanlı hakimiyeti altına alındı.
Mısır Fethi'nin Sonuçları :1. Memlük Devleti yıkıldı. 2. Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı topraklarına katıldı. 3. Doğu Akdeniz Osmanlı hakimiyetine girdi. 4. Kutsal Topraklar (Mekke ve Medine) Osmanlı hakimiyetine girdi. 5. Kutsal emanetler ve Mekke ile Medine'nin anahtarları Yavuz'a yollandı. 6. Halifelik makamı Osmanlılara geçti. Halifelik böylece Kureyş kabilesinden çıkarak Osmanlı soyuna geçti. Ayrıca Osmanlı'nın teokratik yapısı tamamlandı. 7. Memlük hazinesi, Istanbul'a getirildi. 8. Kıbrıs adasını ellerinde bulunduran Venedikliler, Osmanlı'ya vergi ödemek zorunda kaldı. 9. Baharat yolu Osmanlıların eline geçti. Bu durum Osmanlılar için büyük bir ekonomik kazançtır. Ancak Portekizliler Ümit Burnu'ndan Hindistan'a ulaştığı için Osmanlılar buradan kazanç sağlayamadı.
I. Selim (Yavuz) Dönemi Genel Özelliği :Türk ve Islam alemini tek bir çatı altında toplamaya çalıştı. Sadece doğu ülkelerine seferler düzenlendi. Bunun nedeni; Yavuz'un Türk-Islam devletlerini tek çatı altında birleştirmek istemesi ve devlet bütünlüğünü sarsacak tehlikeyi Doğu'da görmesiydi. Ilk celali ayaklanmaları bu dönemde görüşmüştür.

SÜLEYMAN (KANUNI) (1520-1566):Yavuz'dan sonra başa Süleyman geçti. Tarihçiler en parlak dönem olarak, Kanuni Sultan Süleyman dönemini belirlerler. Bu dönemde Avrupa'da en geniş sınırlara erişildi. 1522 yılında kazanılan Mohaç Zaferi Osmanlıların Avrupa'daki etkinliğini artırdı. 1535 yılında Fransa ile Kapitülasyon adı verilen ticaret anlaşması yapıldı. 1535'te kanuninin Fransızlara verdiği kapitilasyonlar 1.Mahmut zamanında sürekli sürekli olmuştur 1840.) Ancak bu anlaşma, Osmanlı Devletinin ekonomik gelişmesi bakımından çok zararlı oldu. Bu dönemde Osmanlı donanması denizlerde büyük hakimiyet kurdu. Barbaros Hayrettin Paşa büyük deniz zaferlerine imza attı. Kuzey Afrika fethedildi. Kanuni Sultan Süleyman, kanunları ve zaferleriyle büyük bir ün kazandı.
I. Süleyman (Kanuni) Dönemi Iç ayaklanmalar :Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde güçlü devlet otoritesi sayesinde saltanat kavgaları olmamış, ancak bir takım iç isyanlar çıkmıştı. Ilk isyanı 1520 yılında Şam valisi Camberd Gazali çıkarmıştı. 1524 yılında sadrazam olamadığı için ikinci vezir Ahmet Paşa isyan etti. 1526 Yozgat civarında, vergi yüzünden Baba Zennun isimli bir şafi isyan etti. 1527 yılında da, Şiiliği yayma iddiasıyla Kalenderoğlu isyan etti. Ilk iki isyan Memlük devletini kurma, son ikisi ise Aleviliği yayma amaçlı yapılmıştır.
Batıya Yapılan Seferler :Batı'da en zor rakip Kutsal Roma Cermen Imparatorluğu idi. Şarlken Avusturya ve Macaristan'ı da yanına çekti. Fransa bu ittifaka karşı cephe aldı. Kanuni, Şarlken'e karşı Fransa kralı I. Fransuva'yı destekledi. Fransızlara kapitülasyonlar verildi.
Belgrat'ın Fethi (1521) ve Mohaç Meydan Savaşı (1526) :Macaristan'ın Balkan milletlerini Osmanlı'ya karşı kışkırtması ile 1521'de Macaristan'a sefer düzenlendi. 1521'de Osmanlı ordusu Belgrat şehrini ele geçirdi. Kanuni, 1526 yılında Macaristan'a bir sefer daha düzenledi. 29 Ağustos 1526'da Mohaç Meydan Savaşı ile Macar Ordusu bozguna uğratıldı. Osmanlı Ordusu Macaristan'ın başkenti Budin'i (Budapeşte) ele geçirdi. Macaristan toprakları Osmanlı Devleti'ne katıldı. Bu durum Macaristan toprakları üzerinde emelleri olan Avusturya'yı rahatsız etmiş, böylece Osmanlı Avusturya savaşları başlamıştır.
I. Viyana Kuşatması (1529) :Osmanlı Devleti 1522'de Macaristan'ı fethetmişti. Şarlken ve Avusturya Arşidük'ü Ferdinand, Macaristan'dan Türkleri atmak istiyordu. 1529 yılında Ferdinand Macaristan'a saldırdı, Macar kralı Yanoş'da Kanuni'den yardım istedi. Osmanlı ordusu 1529 yılında tekrar Macaristan seferine çıktı. Avusturya topraklarına giren Osmanlı ordusu başkent Viyana'yı kuşattı fakat kış nedeniyle kuşatma kaldırıldı.
Almanya Seferi (1532) :Avusturya Arşidük'ü Ferdinand, Istanbul'a elçi göndererek kendisinin Macaristan kralı olarak tanınmasını istedi. Isteği reddedildi ve Ferdinand Budin'i işgal etti. Kanuni, yeniden Macaristan seferine çıktı ve Almanya içlerine kadar ilerledi. Karşısına çıkan kimse olmayınca Istanbul'a döndü. Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında 1533 Istanbul Antlaşması imzalandı.
Macaristan Seferi :1533 Istanbul Antlaşması'na rağmen 1540'ta Macar kralı Yanoş'un ölmesi üzerine Kral Ferdinand, Avusturya Macaristan topraklarında hak iddia ederek tekrar Budin'i işgal etti. Kanuni 1541 yılında Macaristan topraklarına yeniden girdi. Avusturyalıları Macaristan'dan attı. Macaristan'ın Osmanlılar tarafından alınan bölgesi Budin Eyaleti adıyla Osmanlı topraklarına katıldı. I. Süleyman, Macaristan'ı ele geçirdiği zaman iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı'ya bağlı duruma getirmişti. Fakat bu durumda Macaristan üzerinde tam bir egemenlik sağlanamamış, Avusturya vakit kaybetmeden Macaristan topraklarını işgal etmişti. Bunun üzerine I. Süleyman Macaristan'ı Budin ve Temeşvar eyaleti bir de Erdel Beyliği olarak üçe ayırdı. Böylece Macaristan doğrudan merkeze bağlandı. Kanuni, 1566'da Avusturya üzerine tekrar bir sefer düzenledi ve Zigetvar Kalesi'ni aldı. Zigetvar seferi Kanuni'nin son seferidir. Bu savaş esnasında ölmüştür. Askerlerin morali bozulmasın diye ölümü bir süre gizlenmiştir.
Kapitülasyonlar; Fransa'ya Kapitülasyonların Verilmesinin Siyasal Nedenleri :Kanuni'nin, Avrupa'da Şarlken'e karşı giriştiği mücadelede, Fransa'yı yanına çekmek istemesi. Kanuni'nin Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak istemesi. Avrupa'da bir bağlaşık elde etmek isteği. Fransa ile 1535 tarihinde bir antlaşma imzalandı.
Iran Seferleri (1533-1555) ve (1533-1547-1553) Amasya Antlaşması Nedenleri :1. Kanuni'nin daha çok Batı'ya sefer yapıp, Doğu'yu ihmal etmesi. 2. Iran'ın Şiilik propagandasına devam etmesi. 3. Iran'ın Bağdat, Basra ve Basra Körfezi civarında yaşayan Sunni halka baskı yapması ve halkın Kanuni'den yardım istemesi. Kanuni, 1533-1553 (1533-1547-1553) tarihleri arasında Iran üzerine topam üç sefer düzenledi. Bu seferlerde başarı sağlanamadı. Çünkü seferlerde Iran şahı Osmanlı Padişahının karşısına çıkmadı. 1555 yılında Iran ile Amasya Antlaşması imzalandı.
Amasya Antlaşması (1555) :Bu antlaşma ile Erivan, Tebriz, Bağdat ve Doğu Anadolu Osmanlılara bırakılmıştı. Amasya Antlaşması Iran ile Osmanlı arasında imzalanan ilk resmi antlaşma oldu.
Deniz Seferleri; Rodos'un Fethi (1522) :Rodos Adası'nda St. Jean Şövalyeleri hüküm sürmekteydi. Rodos adası, Papalığın Doğu Akdenizdeki ileri karakolu görevini yapmakta idi. Şövalyeler Müslüman ticaret gemilerine saldırmakta ve Hristiyan korsan gemilerine yataklık yapmaktaydı. Rodos Adası, 1522 yılında fethedildi. Barbaros hayrettin paşa ve Cezayir Osmanlı himaseyine girdi.
Cezayir'in Alınması :Kanuni, Şarlken'i Akdeniz'de zor duruma düşürmek için Cezayir Beyi Barbaros'u Istanbul'a davet etti. Barbaros, Kaptan-ı Derya olarak Osmanlı donanmasının başına getirildi. Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir'i Osmanlı Devleti'ne hediye etti ve Cezayir savaşsız Osmanlı himayesine geçmiş oldu. Barbaros Cezayir'e beylerbeyi olarak atandı.
1537 korfu kuşatması ve 1538 Preveze Deniz Savaşı : Avrupalılar Osmanlı'nın Akdeniz'deki üstünlüğüne son vermek amacıyla Papa'nın önderliğinde Haçlı donanması hazırladılar. Haçlı donanması Andre Dorya komutasında, Osmanlı donanması ise Barboros Hayrettin Paşa komutasındaydı. 27 Eylül 1538 tarihinde meydana gelen Preveze Deniz Savaşı'nda Barbaros Haçlı donanmasını bozguna uğrattı. Bu savaşla Akdeniz egemenliği tamamiyle Osmanlıların eline geçti. Akdeniz Türk gölü haline geldi. Venedik savaş tazminatı ödedi. 1543 Fransızlara yardım edildi, Nis alındı. Turgut Reis Trablusgarpı aldı ve beylerbeyi atandı. 1553'te Korsika adası alındı.Cerbe savaşında ispanyayı yendi. Cerbe alındı. Cerbe savaşı ikinci büyük deniz savaşı ve zaferidir. Batı Akdeniz ve Kuzey Afrikada hakimiyet sağlanmıştır.
Hint Seferleri :Portekizliler Ümit Burnu yolunu keşfederek Hint Okyanusu'na ulaşıp, bu bölgeyi ele geçirerek hem Hindistan'ı ekonomik açıdan kullanmak, hem de Hristiyanlığı yaymak istemişti.Portekizliler aynı zamanda Müslüman ticaret gemilerine ve hacca giden Müslüman gemilerine zarar vermeye başlamıştı. Hindistan'daki Gücerat Müslümanları Kanuni'den yardım istemişti. Osmanlılar 1538-1553 yılları arasında Hindistan'a dört sefer düzenledi. Osmanlılar Hindistan'a yaptıkları bu seferlerde başarı gösteremediler. Bunun nedenleri : 1. Osmanlıların bu seferlerde siyasi veya ekonomik amaç taşımamaları. 2. Dönemin devlet adamlarının Hindistan'ın ekonomik önemini kavrayamaması. 3. Iç denizlere göre yapılmış Osmanlı gemilerinin, Okyanus'ta Portekiz Donanması ile başedememesiydi. Sonuçta; yemen, aden alındı. Basra körfezi ve kızıldeniz'de Türk hakimiyeti sağlandı.
II. SELIM: Kanuni'den sonra başa geçti. Fakat yönetim uzun süre Osmanlı veziri Sokullu Mehmet Paşa'nın elinde kaldı. Sokullu, bilgi ve tecrübesiyle Kanuni'yi aratmadı. 1571 yılında Kıbrıs fethedildi. Lehistanla iyi ilişkiler kurularak, Osmanlıların Avrupa'daki üstünlükleri daha da güçlendirildi. 1579 yılında Sokullu Mehmet Paşa'nın ölümü ile Osmanlı Imparatorluğu'nun Yükselme Devri sona erdi.
Sokullu Mehmet Paşa Dönemi (1564-1579) :Sokullu Mehmet Paşa; Kanuni, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde sadrazamlık yaptı. Bu dönemde 1568'da Sakız Adası Cenevizliler'den alındı. 1569 Endonezya seferi. 1570 yemen isyanının bastırılması Yemen'in egemenliği sağlandı. 1571'de Inebahtı Savaşı'nda Haçlı donanmasına yenildi. 1571 yılında Venediklilerden Kıbrıs Adası alındı. Sokullu bu fethin arkasından kendisini ziyarete gelen bir Venedik elçisine şu sözleri söylemişti; "Ziyaretinizin sebebini anlıyorum, Inabahtı yenilgisinin üzerimizdeki etkisini anlamaya çalışıyorsunuz. Fakat unutmayın ki, biz sizden Kıbrıs'ı almakla kolunuzu kestik. Halbuki siz donanmamızı yakmakla bizim sakalımızı traş etmiş oldunuz. Kesilen kol yerine gelmez. Lakin traş edilen sakal eskisinden daha gür çıkar. 1574 Tunus Ispanyollardan alınarak Osmanlı topraklarına katıldı. Lehistan 1575'te Osmanlı himayesine girdi. 1577'de Fas Portekizlilerden alındı. Ingilizlere ticari imtiyazlar sağlandı. 1568 Avusturya, 1578 Ingilizlere kapitilasyonlar verildi. Fransızlara verilen kapitilasyonlar genişletildi.
Sokullu Mehmet Paşa'nın Projeleri : Sokullu sadrazamlığı süresince Doğu Avrupa Türkleri ile Kafkasya bölgesini Osmanlı Devleti'ne bağlamak istedi. Don ve Volga Irmaklarını bir kanalla birleştirerek, Karadeniz'den Hazar'a geçmeyi planladı. 1579 yılında Süveyş Kanalı'nı açmayı düşündü, böylece, Hindistan ve Endonezyadaki Müslümanlara yardım etmeyi planladı. Sokullu 1579 yılında hançerlenerek öldürüldü, projeleri de uygulamaya konulamadan yarım kaldı.

DURAKLAMA DÖNEMI 1579 – 1699:
Sokullu Mehmet Paşa'nın ölümünden, ilk kez toprak kaybedilen Karlofça Antlaşmasına kadar geçen döneme tarihimizde "Duraklama Dönemi" denir.
Duraklamanın çeşitli nedenleri vardır.Bunları; Iç nedenler ve Dış nedenler diye iki grupta toplayabiliriz.
IÇ NEDENLER : a) Kanuni'den sonraki padişahlardan çoğunun yetersiz olması, b) Orduda eski disiplin ve düzenin bozulması c) Devlet kasasının gittikçe boşalması, d) Değerli kişilerin yerine, iltimaslı ve rüşvet verenlerin devlet memurluklarına getirilmesi.
DIŞ NEDENLER : a) Avrupa ülkelerinin teknik yöneden gelişmesi, b) Komşu ülkelerin askerlik alanında ileri gitmeleri.
Duraklama Dönemi Duraklamanın Nedenleri
A. Iç Nedenler :
1. Merkezi Yapıdaki Bozulmalar :
Padişahlık Makamının Bozulması :I. Ahmet ile birlikte şehzadelerin sancak eğitimi uygulaması kaldırıldı, şehzadeler sarayda kapalı bir hayat yaşamaya başladı. Saraya kapanan şehzadelerin ruhsal yapılarında bozulmalar görüldü. III. Mehmet; son kez sancağa çıkan Osmanlı padişahıdır.I. Ahmet Dönemiyle hanedanın en yaşlı üyesi tahta geçmeye başladı. I. Ahmet, sancağa çıkmadan tahta çıkan ilk padişahdır.
Sadrazamalık Makamının Bozulması :Sadrazam padişahtan sonra en etkili olan ikinci kişi idi. Sadrazamlar, önceleri eğitim ve tecrübelerine göre seçilirken, daha sonraki dönemlerde rüşvet ve iltimas yolu ile göreve gelmişlerdi. Duraklama Dönemi'nde 61 sadrazam göreve gelmiştir. Duraklama Dönemi'nde yeteneksiz kişiler sadrazamlık görevine getirildi. Bu durum halkın devlete olan güvenini azalttı, isyanların çıkmasına neden oldu.
Saray Kadınlarının Yönetime Katılması :Kimi padişahların zamansız ölümü üzerine geride tahta geçecek çocuk yaşta kişiler kalıyordu. Veraset sisteminden dolayı çocuk da olsa bu kişi tahta geçebiliyordu. Bu çocuk hükümdarların tahta geçmesi ile anneleri devlet yönetiminde etkili olmaya başlıyordu. Kadınların devlet işlerinde etkinliği Kanuni Dönemi'nde Hürrem Sultan ile başladı. Valide Kösem Sultan ve Turhan Sultanla devam etti. Duraklama Dönemi'nde IV. Murat'ın annesi Kösem Sultan ile, IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan yönetimde oldukça etkili olmuşlardı. Zamanla saray kadınları devlet adamlarının atanmasında da söz sahibi oldu. Bu da bilgi ve beceriden yoksun kişilerin iş başına gelmesine neden oldu.
2. Orduda Meydana Gelen Bozulmalar; Yeniçeri Teşkilatındaki Bozulmalar :Askeri kanun ve geleneklere saygı gösterilmemeye başlandı. Yeniçerilerin ve Kapıkulu Ocağı'nın bozulması ile orduya olan güven kayboldu. Kanun-i Kadim'e aykırı askere alım işlemleri yapılmaya başlandı. Yeniçeri Ocağı'na usülsüz asker kaydeden ilk padişah III. Murat'tır. Devşirme sistemi bozuldu. Yeniçeriler çeşitli nedenlerden dolayı sık sık ayaklanmaya başladı. Merkeze her istediklerini yaptırabilen Yeniçeriler, bazan padişahları bile tahttan indirmişti.
Eyalet Ordusundaki Bozulmalar :XVII. yüzyılda Tımar dağıtımındaki adaletsizlik ve haksızlık Eyalet ordusunun itibarını zedeledi. Dirlik araziler askerlikle ilgisi olmayan kişilere verilmeye başlandı. Yükselme Dönemi'nde Eyalet Ordusu Yeniçeri Ocağı'na karşı önemli bir denge unsuruydu. XVII. yüzyılda eyalet askerlerinin sayısının azalması ile, Yeniçeri Ocağı güç kazanmış ve devlet yönetiminde Ocağın etkinliği artırmıştır. Bir kısım dirlik arazi de peşin vergi amacıyla iltizama çevrildi.
Donanmadaki Bozulmalar : Osmanlı donanması Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde en üst düzeye ulaşmış, Barbaros Hayreddin Paşa'nın ölümüyle de giderek önemini kaybetmişti. Denizcilikle ilgisi olmayan kişiler kaptan-ı deryalığa getirilmişti.
Ekonomideki Bozulmalar :Savaş ganimetlerinin azalması. Uzun süren ve genelde yenilgiyle sonuçlanan savaşlar. Eskisi gibi yabancı devletlerden vergi ve hediye alınamaması. Artan saray masrafları ve devlet ihtişamına paralel olarak lüks ve israfın artması. Sık sık padişah değişiklikleri yüzünden ödenen cülus bahşişleri. Tımar sisteminin bozulması. Kapıkulu askerlerinin sayısının artması.
Eğitimdeki Bozulmalar :Osmanlı Eğitim sistemi Avrupa'nın oldukça gerisinde kalmıştı. Osmanlı Devleti'nde en önemli eğitim kurumu medreselerdi. Medreselerin başında bulunan ulemalar gelişmeye ayak uyduramadı. Medreselerde zamanla pozitif bilimler askıya alındı. Medrese eğitimi yapmamış bir çok insana diploma ve ve rütbe verildi. Yeni doğmuş çocuklara müderris ünvanı verilerek beşik uleması zümresi meydana geldi. Ulemalar zamanla askerle birlike isyanlara katılıp saraya hücum etti.
Toplum Yapısındaki Bozulmalar Siyasi, sosyal ve ekonomik yapının bozulması ile Anadolu'da Celali Isyanları çıktı. Celali isyanları ile merkezi otorite tamamen sarsıldı. Isyanların artması üzerine Anadolu'da yaşayan halk şehirlere göç etmeye başladı. Isyanların bastırılmasında kullanılan yöntemler, halkla devletin arasının açılmasına neden oldu.
B. Dış Nedenler :
Imparatorluğun Doğal Sınırlarına Ulaşması :Osmanlı Devleti, XVI. yüzyılın sonunda yaklaşık 20 milyon kilometre kare sınır ve 100 milyon nüfus ile en geniş sınırlarına ulaşmıştı. Üç kıtaya yayılan bu sınırların korunmasında zorluk çeken Osmanlı Devleti, bazen birçok cephede savaşıyor ve bu nedenle mevcut gücü bölünüyordu.
Avrupa'da Merkezi Krallıkların Kurulması :Osmanlı Devleti Kuruluş Dönemi'nde Batı'da çok rahat ilerledi, çünkü Avrupa'da derebeylik rejimi (küçük kırallıklar) hüküm sürmekteydi. XV. yüzyıl ile birlikte Avrupa'da güçlü merkezi krallıklar kuruldu. Avrupa, XV. ve XVI. yüzyıllarda Coğrafi Keşifler, Rönesans ve Reform ile önemli adımlar atmış, Osmanlı Devleti'nde ise aynı gelişmeler görülmemişti.Bu dönemde ülke çeşitli isyanlarla sarsıldı. Yeniçeri askerleri de çeşitli bahanelerle sıkça ayaklandılar. En önemlisi Genç Osman'a karşı yapılan ayaklanmadır. Bu dönemde II.Osman (Genç Osman) ve IV.Murat ile sadrazam Tarhuncu Ahmet Paşa ve Köprülüler durumu düzeltmek isteyen kimselerdir.
II. OSMAN :14 yaşında padişah oldu. Ileri görüşlüydü. Devletin durumunu düzeltmek istiyordu. Lehistan seferinde ordunun bozulmuş olduğunu gördü. Istanbul'a dönünce orduyu düzeltmek istedi. Bu disipline dayanamayan Yeniçeriler ayaklanarak, Genç Osman'ı öldürdüler.
IV. MURAT: 12 yaşında padişah oldu. Çok akıllı, cesur ve kararlı bir hükümdardı. Orduya düzen verdi. Anadolu'daki ayaklanmaları bastırdı. Maliyeyi düzeltti. Bu dönemde Kasr-ı Şirin barışı ile bugünkü Türkiye - Iran sınırı belirlendi.
SULTAN IBRAHIM: Tutarsız hareketlerinden dolayı saltanat önemli sarsıntılar geçirdi. Köprülü Mehmet Paşa ve Fazıl Ahmet Paşa bu dönemin ünlü sadrazamlarındandır. Bu dönemde Avusturya ile önemli savaşlar oldu. II. Viyana kuşatması bozgunla sonuçlandı. Bu bozgunun ardından Lehler, Venedikliler, Avusturyalılar ve Ruslarla savaşmak zorunda kaldılar. 15 yıl süren bu savaşların ardından 1699 yılında Karlofça Antlaşmasını imzalamak mecburiyetinde kaldılar. Bu antlaşma, Osmanlı tarihinde bir dönüm noktasını teşkil eder. Osmanlılar ilk kez bu anlaşmadan sonra toprak kaybettiler. Bu toprak kaybı Osmanlı Imparatorluğu'nun yıkılışına kadar devam etti. Bundan sonra "Gerileme Devri" başladı.
XVII. Yüzyıl Siyasi Tarihi
Osmanlı-Iran Savaşları
III. Murat Dönemi (1577-1590) :III. Murat, 1579'da Iran şahı Tahmasb'ın ölümü ile ortaya çıkan taht kavgalarından faydalanarak Iran üzerine sefere çıktı. Osmanlı Ordusu, Hazar Denizi'ne kadar ilerledi fakat, 1590'da Iranlılar'ın barış Istemesi Üzerine Ferhat Paşa Antlaşması imzalandı. 1590 Ferhatpaşa anlaşması ile Osmanlı doğudaki en geniş sınırlarına ulaşmış oldu. Bu antlaşma ile Azerbeycan, Luristan, Gürcistan ve Dağıstan Osmanlılara bırakıldı. Osmanlı Imparatorluğu, bu antlaşma ile doğuda en geniş sınırlara ulaşmış oldu.
I. Ahmet Dönemi (1603-1611) :Nedeni : Osmanlı Devleti'nin Batı'da Avusturya ile savaşta bulunmasını ve Anadoludaki Celali Isyanlarını fırsat bilen Iran'ın Ferhat Paşa Antlaşması ile Osmanlı Devleti'ne verilen yerleri geri almak istemesi. Şah Abbas, 1603'te Tebriz ve Erivan'ı alarak Diyarbakır ve Musul'a kadar ilerledi. Osmanlı başarısız oldu. 1611 yılında Nasuh Paşa Antlaşması imzalanarak bu savaşa son verildi.
Nasuh Paşa Antlaşması (1611) :1. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti, Ferhat paşa Antlaşması ile aldığı toprakları geri verdi. 2. Iran her sene Osmanlı Devleti'ne ikiyüz deve yükü ipek verecekti. 1611 yılında Nasuh Paşa Antlaşması Osmanlı Devleti'nin elde ettiği toprakları geri verdiği ilk antlaşmadır.
I. Mustafa Dönemi (1617-1618) :Nedeni : Iran'ın antlaşmalarda verdiği sözü tutmayıp Osmanlı Devleti'ne söz verdiği ekonomik yükümlülüğü yerine getirmemesi. 1617-1618 tarihleri arasında devam eden bu savaşlarda önemli bir çatışma olmadı, 1618'de Iran ile Serav Antlaşması imzalandı. 1618 yılında imzalanan Serav Antlaşması ile Nasuh Paşa Antlaşması'nın koşulları her iki ülke tarafından da yeniden kabul edildi.
IV. Murat Dönemi (1622-1639) : Nedeni : Iran'ın hile ile Bağdat'ı işgal etmesi. IV. Murat, Iran'a iki sefer düzenledi. Bu seferler sonunda Revan ve Bağdat'ı tekrar ele geçirdi. 1639 yılında Iran ile Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı ve altmış yıldır süren Iran savaşları sona erdi.
Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639) :1. Azerbaycan ve Revan Iran'a bırakıldı. 2. Bağdat Osmanlı Devleti'ne bırakıldı. 3. Zağros Dağları iki ülke arasında sınır oldu. 1639 yılında Iran ile Kasr-ı Şirin Antlaşması ile XVII. yüzyıl Osmanlı-Iran savaşları sona erdi ve bugünkü Türkiye-Iran sınırı büyük ölçüde çizildi.
Osmanlı-Lehistan Savaşları
Genç Osman Dönemi (1618-1622) Nedeni : Lehistan'ın Boğdan'ın iç işlerine karışması. Genç Osman 1618 yılında Lehistan seferine çıktı. Leh ordusunu yendi ve Hotin Kalesi'ni kuşattı. Bu sefer, yeniçerilerin gevşek davranması üzerine, 1621 yılında Hotin Antlaşması imzalanarak son buldu.
Hotin Antlaşması (1621) :1. Lehliler ve Osmanlılar birbirlerinin topraklarına saldırmayacaktır. 2. Lehistan, Kırım Hanı'na 40 bin düka altını vergi olarak ödemeye devam edecektir. Hotin seferi'nde Yeniçerilerin yetersizliği anlaşılmış ve ilk defa Genç Osman, Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmak istemişti.
IV. Mehmet Dönemi (1672-1676) :Nedeni : Lehistan'ın, Türk himayesinde bulunan Ukrayna Kazakları'nın iç işlerine karışması. Osmanlı ordusu 1672'de Lehistan seferine çıktı. Lehliler birçok defa yenildi ve 1676'da Bucaş Antlaşması imzalandı.
Bucaş Antlaşması (1676) :a) Ukrayna Osmanlıların koruması altında kalacak. b) Podolya Osmanlılara verilecek c) Lehistan her sene vergi ödeyecek 1672 Bucaş Antlaşması, Osmanlı Imparatorluğu'nun topraklarına toprak kattığı son antlaşmadır(Podolya). Bu antlaşma ile Osmanlı Imaparatorluğu Batı'da en geniş sınırlarına ulaşmıştı. Lehistan Diyet Meclisi, Bucaş Antlaşması'nın vergiyle ilgili üçüncü maddesini kabul etmedi. Savaş yeniden başladı. Osmanlılar vergiyle ilgili maddeyi kaldırınca 1676 yılında Bucaş Antlaşması yenilendi. 1669 Köprülü Fazıl Ahmet Paşa giritin fethini tamamladı.
Osmanlı-Venedik Savaşları (1645-1669) :
Nedeni : Venediklilerin Osmanlı ticaret gemilerine saldırması ve Osmanlı Devleti'nin Girit Adası'nı almak istemesi. 1645'te Girit yüzünden Osmanlı-Venedik savaşları başladı. 25 yıl alınamayan Kandiye Kalesi'nin alınması ile Venedikliler barış isteğinde bulundu.
Osmanlı-Avusturya Savaşları (1593-1606) Nedeni : 1. Avusturya ile Osmanlı arasındaki sınır mücadelesi. 2. 1593 tarihinde Bosna Beylerbeyi Hasan Paşa'nın Avusturyalılar tarafından pusuya düşürülerek öldürülmesi
III. Murat Dönemi'nde Avusturya savaşları başladı. 1573 yılında Estergon ve Kanije kalelelerini Avusturya'ya kaptırdı. III. Mehmet Dönemi'nde Avusturya'dan Eğri Kalesi alındı. 1596'da Haçova Savaşı ile Avusturya ordusu bozguna uğratıldı. 1596'da Estergon ve Kanije Kaleleri geri alındı. Iran sorunu ve Celali Isyanları yüzünden Osmanlı Devleti barış istedi ve 1606'da Zitvatorok Antlaşması imzalandı.
Zitvatorok Antlaşması (1606) :1. Eğri, Kanije ve Estergon Kaleleri Osmanlılarda kalacaktır. 2. Avusturya Kuzey Macaristan topraklarını elinde tuttuğu için her sene Osmanlılara ödediği vergiyi artık ödemeyecektir. 3. Avusturya bir defaya mahsus olmak üzere savaş tazminatı ödeyecektir.4. Avusturya arşidükası protokol bakımından Osmanlı padişahına denk olacaktır. Not : 1533 Istanbul Antlaşması'na göre Avusturya arşidükası Osmanlı sadrazamına denkti. Zitvatorok Antlaşması ile Osmanlı Imparatorluğu Orta Avrupa'daki üstünlüğünü kaybetmiş, Avrupadaki devletlerle eşit seviyeye gelmişti.
Osmanlı-Avusturya Savaşları (1622-1664) :Avusturya'nın Erdel Beyliği iç işlerine karışması. 1662'de Avusturya seferine çıkan Osmanlı ordusu Uyvar, Zerinvar ve Novigrat kalelerini aldı. Bu savaşlar 1664 yılında imzalanan Vasvar Antlaşması ile son buldu.
Vasvar Antlaşması (1664) :a) Uyvar ve Novigrat kaleleri Osmanlılara bırakılacak, Zerinvar Avusturya'da kalacaktır. b) Erdel Osmanlı Devleti'nde kalacak, Osmanlı Devleti ve Avusturya, Erdel'den askerlerini çekecektir. c) Avusturya, Osmanlıların Erdel Beyi adayını tanıyacaktır. d) Avusturya savaş tazminatı ödeyecektir. Bu antlaşmadan sonra Avrupalılar, Osmanlıların eski gücünü kazandığını zannederek büyük bir paniğe kapılmıştı.
II. Viyana Kuşatması (1683) Nedenleri : 1. Koyu katolik olan Avusturya'nın, Protestan Macarlara baskı yapması, 2. Macarların Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'dan yardım istemesi. 1682'de Osmanlı Devleti Avusturya'ya savaş ilan etti. 1683'te Avusturya üzerine sefere çıkıldı. Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, 1683'te Viyana'yı kuşattı. Kutsal ittifak haçlı ordusunun yardıma gelmesi üzerine Osmanlı ordusu Viyana önlerinde bozguna uğradı.
Bozgunun nedenleri : II. Viyana bozgunu ile, Kosova Savaşı'ndan sonra Avrupa'da taarruza geçen Osmanlılar, artık savunmaya geçmiştir. 2.Viyana bozgunu 1922'de Sakarya savaşında durdu. Osmanlıları Avrupa'dan atmak amacıyla "Kutsal Ittifak" oluşturulmuştur. 1. Merzifonlu'nun deneyimli komutan ve devlet adamlarının sözünü dinlememesi 2. Merzifonlu'nun şehrin yağmalanmasına izin vermemesi, 3. Viyana'nın güçlü surlarla çevrili olması, 4. Kırım Hanı'nın zamanında yardım göndermemesi.
Kutsal Bağlaşma ve Savaşlar (1683-1699) Nedeni : Osmanlı Devleti'nin Viyana önünde bozguna uğraması ve bu fırsattan yararlanmak isteyen Hristiyan Avrupa'nın Papa'nın önderliğinde kutsal ittifak kurarak, Türkleri Avrupa'dan atmak istemesi. Avusturya, Macaristan ve Erdel'i alıp Bulgaristan'a girdi, Osmanlı Devleti ile Haçlı ittifakı arasında 1683'te dört cephede savaş başladı. Lehistan, Podolya ve Boğdan'ı, Venedik, Mora ve Dalmaçya'yı aldı. 1687 yılında II. Süleyman, 1695'de de II. Mustafa tahta geçti. Yenilgilerin devam etmesi üzerine Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi.
Karlofça Antlaşması (1699) :Avusturya, Lehistan, Venedik ve Osmanlı Devleti arasında imzalandı. 1. Temeşvar ve Banat Yaylası dışında kalan bütün Macaristan ve Erdel Avusturya'ya verildi. 2. Hırvatistan'ın bir bölümü Avusturya'ya verildi; Sava ırmağı sınır oldu. 3. Podolya ve Ukrayna Lehistan'a verildi. 4. Dalmaçya kıyıları ve Mora, Venedik'e verildi. Korint Osmanlılarda kaldı. 5. Antlaşmanın süresi 25 yıl olacak ve Avusturya'nın garantisinde bulunacaktı. Rusya, Karlofça Antlaşması imzalanırken iki yıllık bir ateşkes imzalamış ve barışa yanaşmamıştır. Amacı Kırım'a doğru ilerlemektir. Ancak, Avrupalı Devletlerin baskısıyla 1700'de antlaşma masasına oturmuştur. Osmanlılar, 1699 Karlofça ve 1700 Istanbul Antlaşmaları'yla (azak kalesi Ruslara verilmiştir) ilk defa toprak kaybına uğradı. Osmanlı Devleti'nde Gerileme Dönemi Başladı.

XVII. ve XVIII Yüzyıl Osmanlı Kültür ve Uygarlığındaki Değişmeler
Merkez Teşkilatındaki Değişmeler :XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde padiah otoritesi ve merkezi yönetim zayıflamıştı.
Hükümet otoritesinin zayıflamasından faydalanan bazı kimseler, tımar ve zeametleri kendi tasarruflarına geçirip, sipahileri dirliksiz bıraktığı için sipahi ordusunun önemi kaybolmuştu.
Avrupa'da silah teknolojisinin gelişmesi üzerine, tımarlı sipahiler, savaşlarda yetersiz kaldı, bu nedenle tüfekli kapıkulu askerlerinin sayısı artırıldı.
Tımarlı sipahiler ikinci dereceye düştü. XVII. ve XVIII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde tımar sistemi çöktü.
Kapıkulu askerlerinin sayısının artması üzerine devlet bu askerlere ulufe yetiştirmekte zorlandı. Sayısı giderek artan Kapıkulu askerleri devlete hükmeder hale geldi.
Yönetimde padişah otoritesi azaldığı için sadrazamlar güçlendi. XVIII. yüzyıldan itibaren Divan, Bab-ı Ali (Sadrazam Kapısı) denilen yerde toplanmaya başladı.
Taşra Teşkilatındaki Değişmeler :XVII. ve XVIII. yüzyılda taşra teşkilatında uygulamada bir takım değişiklikler yaşandı. Tımar sisteminin bozulması ile taşra teşkilatı önemini kaybetti. Eyaletler ve sancaklarda, arpalık usulü denilen bir yolla yüksek dereceli memurlar görevlendirilmeye başlandı. Eşraf ve Ayanlar taşra teşkilatı yönetiminde söz sahibi olmaya başladılar. Devletin önemli gelir kaynağı olan tımar sisteminin önemini yitirmesi üzerine, yeni yeni vergi türleri uygulamaya konulmuş, eski vergiler artırılmıştı.
Toplumdaki Değişmeler :XVI. yüzyılda dünyada yaşanan nüfus artışı Osmanlı Devleti'nde de görüldü. 1554'ten itibaren dirlikler, Kapıkulu Askerleri'nin eline geçmeye başladı. Böylece; bir takım köy zenginleri ortaya çıktı.
Coğrafi Keşifler ile Avrupa'da değerli maden birikimi oldu. Avrupa parasının Osmanlı pazarlarına sürülmesi ile yıpranmış olan Osmanlı ekonomisi iyice sarsıldı. XVI. ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nde fiyat artışları görüldü. Anadolu'da yer yer büyük Celali Isyanları başladı.
Yönetim Kadrosundaki Değişmeler :Kalemiyye sınıfı diğer askeri zümrelerin önüne geçti. ReisülKütaplık sadrazamlığa giden yol haline geldi. XVIII. yüzyılda Osmanlı devlet adamları, devleti çağa uydurmak amacıyla yani reform yapmak amacıyla yabancı uzmanlardan yararlanmaya başladı. XVIII. yüzyıl ile birlikte Osmanlı Devlet yöneticileri devşirme sistemi ile iş başına gelmemeye başladı. Ayan ve eşraf, Celali isyanlarında, kiracı ya da tahsildar olarak tımar sahiplerinin yerini aldı. XVII. yüzyıldan itibaren tımarların iltizama verilemsi ve yeni vergi türlerinin getirilmesi ile ayan ve eşrafın yönetimdeki gücü arttı. Ayan ve eşrafların güçlenmesi ile XVII. ve XVIII. yüzyılda merkezi otoritenin zayıflaması yüzünden devlet, güç kazanan ayanlarla işbirliği yapmak zorunda kaldı ve ayanların iktidardaki etkisi arttı.
Ekonomideki Değişmeler :Osmanlı Devleti'nde Kuruluş ve Yükselme döneminde etkili olan tımar sisteminin XVI. yüzyılda bozulması ile tarımsal üretim azaldı. Avrupa'da meydana gelen Sanayi Devrimi ile üretim arttı ve ürünler ucuzladı. Osmanlı pazarına giren ucuz mallar, küçük atölyelerin kapanmasına yol açtı. Kanuni döneminde Fransa'ya verilen kapitülasyonlar, 1740 yılında daha da genişletildi, bu nedenle iç ve dış ticaret Avrupalıların eline geçti. Osmanlı ekonomisinin bozulmasında, gelir ve gider dengelerinin bozulması, tımar sisteminin önemini kaybetmesi, miri toprakların mukata'aya çevrilmesi etkili oldu. 1775'te mukata'aların yıllık karlarının paylara ayrılarak bu payların satılması demek olan Esham Usülü uygulanmaya başlandı. XVIII. yüzyılda tek hazine uygulaması bırakılarak, Irad-ı Cedit, Tersane, Darphane Hazinesi gibi yeni hazineler kuruldu.
Kültür Alanındaki Değişmeler :XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı kurumları Batı örneklerine göre düzenlenmeye başlandı. Değişim, 1718-1730 Lale Devri'nde iyice arttı. Lale Devri'nde, Avrupa'ya gönderilen geçici elçiler sayesinde, Avrupa Uygarlığı hakkında bilgi toplandı. Matbaanın kullanılmaya başlanması ile düşünce hayatında canlılık belirdi. Edebiyatta, yerli söyleyiş olgunlaştı, halk anlatımlarına önem verilmeye başlandı.
Eğitim ve Öğretim Alanındaki Değişmeler :XVI. yüzyılda medreselerde, pozitif bilimlere ikinci derecede önem verildi. Din eğitimi ön plana çıkarıldı. Mederese ile ilgisi olmayan kişilere müderrislik ünvanı verilmeye başlandı. Bu şekilde işbaşına geçen ulemanın, kendi çocuklarına müderrislik ünvanı vermeye başlaması ile beşik uleması denilen sınıf ortaya çıktı. Lale Devri ile matbaa kullanılmaya başlandı. 1734'te Hendesehane, 1773'te Mühendishane açıldı. 1773 yılında Mühendishane-i Bahr-i Hümayun açıldı.1795'te Mühendishane-i Berr-i Hümayun'un kuruldu
XVII. Yüzyıl Iç Isyanları
Isyanların Genel Nedenleri :1. XVII. yüzyıl ile birlikte idari, askeri ve mali yapının bozulması 2. Merkez ve taşra yönetiminin bozulması ile devlet otoritesinin zayıflaması 3. Eyaletlerde yaşanan denetim güçlüğü
4. Beylerbeyi ve sancak beylerinin bu yüzyılda yapılan savaşların uzun sürmesi ile yönetmek zorunda kaldıkları topraklarda bulunması 5. Tımar sisteminin dejenere olması nedeniyle üretimin azalması, fiyatların artması, dolayısı ile ekonominin bozulması. 6. Ordu ve memurların disiplinsizliği yüzünden halkın devlete karşı güveninin zedelenmesi.
Istanbul Isyanları
Özellikleri :1. XVII. yüzyılda meydan gelen Istanbul isyanlarının elebaşları Yeniçeriler ve sipahilerdi.
2. Isyanların çıkmasında bazı devlet adamları ve saray kadınlarının rolü de vardı. 3. Bazı isyanlar ulema sınıfı ve halk tarafından da desteklendi. 4. Isyanların temel nedeni, kapıkulu askerlerine verilen ulufelerin gecikmesi ya da değeri düşük akçe ile ödenmesi, cülus bahşişinin kimi zaman dağıtılmamasıdır. 5. Ordudaki bozulmanın temel nedeni Kapıkulu ocaklarına kural dışı asker alınması. 6. Isyancılar zamanla her isyanda istediklerini elde etmeye başladılar. "Ocak devlet içindir." anlayışının yerini "Devlet ocak içindir." anlayışı aldı.
Önemli Isyanlar :1589 yılında, III. Murat zamanında yeniçeri ulufelerinin düşük ayardan ödenmesi üzerine isyan çıktı. Sarayı basan yeniçeriler defterdarı öldürdüler.
1620 yılında, Hotin seferi sonunda disiplinsiz davranışlarından rahatsız olduğu için yeniçeri ocağını kaldırmayı planlayan Genç Osman'a karşı isyan eden yeniçeriler sarayı basıp II. Osman'ı tahttan indirerek Yedikule Zindanları'nda boğdular.
IV. Mehmet döneminde, ulufelerin zamanıda ödenmediğini ve saray adamlarının devlet işlerine karıtığını öne süre sipahiler isyan ettiler.
Padişahtan sarayda bulunan otuz devlet adamının idamını istediler. Idam edilen bu kişilerin cesetleri Sultanahmet Meydanı'nda bir çınara asıldı. 1656 tarihinde meydana gelen bu olay "Vaka-yı Vakvakiye" olarak bilinir.
Her isyanda istediklerini yaptıran askerler, önemli bir güç durumuna geldiler. Istanbul'da huzur ve güvenlik bozuldu.
Anadolu (Celali) Isyanları
Özellikleri :1. Miri topraklarının iltizama çevrilmesi sonucu daha önce sipahilerin elindeki dirlik gelirlerinin hazineye aktarılması. 2. Taşradaki yöneticilerin halka zulmetmesi ve devlet gelirlerinin artırılması için vergilerin yükseltilmesi 3. Rüşvetin yaygınlaşması ile taşra yönetimine alakasız kişilerin atanması 4. Savaşların uzun sürmesi ile taşrada görevli yöneticilerin görev yerlerine dönememesi 5. Avarız vergisinin toplanamaması 6. Hakkı yenen devlet adamları ve işsiz kalan medrese öğrencileri ile leventlerin isyanlara katılması
Önemli Isyanlar
Karayazıcı Isyanı : Haçova Savaşı'ndan kaçarak Anadolu'ya gelen Karayazıcı, ortamın elverişli olmasıyal Urfa dolaylarında isyan etti. Isyanı Sokullu Mehmet Paşa bastırdı.
Deli Hasan isyanı : XVII. y.y'da Osmanlı Devleti'nin Avusturya savaşları ile uğraşmasını fırsat bilerek isyan etti. Isyan bastırıldı.
Canbolatoğlu, Kalenderoğlu ve TavilAhmet de isyan ettiler fakat isyanları bastırıldı.
1622 yılında Genç Osman'ın öldürülmesiyle kanını dava eden Erzurum valisi Abaza Mehmet Paşa ve Sivas Valisi Vardar Ali Paşa isyan etti. Bu isyanlar da bastırıldı.
Anadolu'da çıkan Celali isyanları, Anadolu'nun yakılıp yıkılmasına sebep oldu. Ekonomik hayat durgunlaştı, üretim azaldı, köyden kente göç başladı.
Eyalet Isyanları :Eyalet isyanlarının öncülüğünü, bu eyaletlerin başındaki hanedena üyeleri, ya da bu beyliklerin başında bulunan beyler yaptı. Osmanlı Devleti'nden ayrılıp bağımsız olma ve ya yeniçerilerin halktan keyfi vergiler toplaması nedeniyle isyan ettiler.
XVII. yüzyıl eyalet isyanlarının en önemlileri; Kırım, Eflak, Boğdan, Erdel gibi bağlı eyaletlerle, Yemen ve Bağdat gibi Arap eyaletlerinde çıkan isyanlardır.
Bu isyanlar sonunda devletin eyaletlerdeki etkisi azaldı. Vergilerin toplanması imkansızlaştı. Isyanların bastırılmasında şiddet ve kullanılması, eyalet halkında Osmanlı yönetimine karşı güvensizlik başlamasına neden oldu.
XVII. Yüzyıl Islahatları
I. Ahmet Islahatları :Şehzadelerin sebep olduğu ayaklanmaları önlemek için şehzadelerin sancağa gönderilmesi geleneğini kaldırdı. "Kafes Hayatı" uygulamasını başlattı. "Ekber ve erşet" (en yaşlı ve en olgun) olan haneden üyesinin başa geçmesi kuralını getirdi.
Kuyucu Murat Paşa Islahatları :I. Ahmet dönemi sadrazamlarındandır. Ülkede asayişi yeniden sağlamak ve Anadolu'da devlet otoritesini kurmak amacıyla askeri yöntemlerle düzeltmeler yaptı. Anadolu Celali Isyanları'nı bastırmada, isyanın nedenlerini aramadan, korku ve şiddet yayarak, düzen sağlamaya çalıştı. Celali Isyanları'nı bastırmışsa da, isyanın nedenlerini ortadan kaldırmadığı için başarılı olamadı ve ölümü üzerine isyanlar yeniden başladı.
II. Osman Islahatları :Fatih Dönemi'nden beri devam eden padişahların saray dışından bir kızla evlenmemesi geleneğini yıkarak, saray dışından evlendi. 1620 yılında yapılan Lehistan Seferi'nde aksaklıklar gördüğü için Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmak istedi. 1622 yılında Yeniçeriler, ulemanın da desteğini alarak isyan çıkardı. Genç Osman, Yeniçeriler tarafından Yedikule zindanlarında boğularak öldürüldü.
Kemankeş Mustafa Paşa Islahatları :Padişah Ibrahim döneminde vezirlik yaptı. Illeri yeniden kaydettirerek gelirlerini tespit etti. Piyasada bulunan ayarı düşük paraları kaldırarak, sikkenin yeniden değer kazanmasını sağladı. Uzun süredir dağıtılmayan Yeniçeri ulufelerinin dağıtılmasını sağladı.
IV. Murat Islahatları :1623 yılında 11 yaşında padişah oldu. Başlangıçta devlet yönetimi Yeniçeri Ağaları ve valide sultanların elindeydi. Develet yönetimini eline alan IV. Murat, şiddete dayalı bir yönetim uyguladı. Yeniçeri ve sipah ağalarını ortadan kaldırdı. Içki ve tütünü yasakladı, meyhaneleri kapattı, gece sokağa çıkılmasını engelledi. Yönetim ve askeri yapıdaki bozulmalarının nedenini anlayabilmek için, Koçi Bey'e bir rapor hazırlattı.
Tarhuncu Ahmet Paşa Islahatları :IV. Mehmet dönemi sadrazamıdır. Devlet bütçesini düzeltti. Bütçe açığının saray masraflarından kaynaklandığını ortaya çıkararak, ilk defa saray masraflarında kısıtlamaya gidildi. Sokullu Mehmet Paşa'dan sonra denk bütçeyi hazırlayan ikinci kişi oldu.
Köprülüler Dönemi
Köprülü Mehmet Paşa Islahatları :IV. Mehmet dönemi sadrazamıdır. Sadrazamlığa şu şartlarla gelmişti;
-Saray, devlet işlerine karışmayacak, -Devlet işleriyle ilgili alacağı kararlar saray tarafından kabul edilecek,
-Devlet memurları ile ilgili atamalar ve azletmeler kendi kontrolünde olacak,
-Hakkında şikayet olursa savunması alınacak, daha sonra karar verilecek.
Ilk önce iç işlerini ele alarak huzur ve asayişi sağladı. XVII. yüzyıl Osmanlı-Venedik savaşları sırasında ablukaya alınan Çanakkale Boğazı'nı kurtardı. Erdel Beyi Rakoçi ve Abaza Hasan Paşa isyanlarını bastırdı. Devlet otoritesini sağlarken şiddet ve zora başvurdu.
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa Islahatları :IV. Mehmet dönemi sadrazamı ve Köprülü Mehmet Paşa'nın oğludur. Ilk olarak Erdel yüzünden Avusturya'ya savaş açtı. 1669 yılında Girit alındı. 1672 yılında Bucaş Antlaşması imzalandı. Osmanlı Devleti'ne Sokullu Devri'ni bir ölçüde yaşatan Fazıl Ahmet Paşa da, devlet otoritesini sağlamada şiddete başvurmadı.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Islahatları :IV. Mehmet dönemi sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa'nın evlatlığı ve damadıdır. 1683 yılında Viyana'yı kuşattı fakat bu II. Viyana Kuşatması başarısızlıkla sonuçlandı. II. Viyana Kuşatması'nda başarısızlığı görüldüğü için idam edildi. Bu dönemden sonra Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi'ne girdi.
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa Islahatları :1683 yılında II. Viyana yenilgisinin ardından Avrupa devletleri birleşerek Osmanlı Devleti'ne karşı harekete geçti. II. Süleyman dönemi sadrazamıdır. Fazıl Mustafa Paşa, yönetim, askeri ve mali alanda ıslahat yaparak devletin iç işlerini halletti. 1691 yılında Avusturya üzerine sefere çıktı fakat sefer sırasında vurularak öldü.
Amcazade Hüseyin Paşa Islahatları :1697 yılında Osmanlı Devleti Zenta'da Avusturya'ya yenildi. II. Süleyman dönemi sadrazamı ve Köprülü Mehmet Paşa'nın yeğenidir. 1699 yılında imzalanan Karlofça ve 1700 yılında imzalanan Istanbul Antlaşmaları ile Osmanlı Devleti ilk defa toprak kaybetti. Köprülü Sülalesi'nin iş başında olduğu dönem, Osmanlı Devleti'nin Duraklama içinde Yükselme Dönemi'ni yaşadığı yıllar oldu.
XVII. Yüzyıl Islahatlarının Özellikleri : 1. Baskı ve şiddet kullanılarak merkezi otoritenin yeniden sağlanmasına çalışıldı. 2. Devleti gerilemeye götüren sorunların kökenine inilmediği için başarısız olundu. 3. Avrupa'nın etkisi görülmedi. 4. Yükselme Dönemi yeniden canlandırmaya çalışıldı. 5. Islahatlar devlet politikası haline gelmediği için, ıslahatcıların kişiliğine bağlı kaldı, onların ölümü ile devlet düzeni eski halini aldı. 17.yy ıslahatlarında batının etkisi yoktur. Sorunların nedeninden ziyade sonuçları üzerinde durmuşlardır. Islahatlar askeri nitelikte ve genellikle çıkan isyanları önlemeye yöneliktir. Devlet politikası olmamış, kişilere bağlı kalmıştır.
GERILEME DÖNEMI 1699 – 1792
Osmanlı Imparatorluğu 1699 yılında imzaladığı Karlofça Antlaşması ile ilk kez toprak kaybetti. Bu tarihten itibaren de "Gerileme Devri'ne" girilmiş oldu. Bu dönemde Ruslarla, Avusturyalılarla ve Venediklilerle savaşıldı. Yenilmek ve toprak kaybetmek Osmanlılara çok ağır geldi. Hazırlıksız yapılan savaşlar yeni yenilgilere sebep oldu.
Edirne Olayı :II. Mustafa (1695-1703) 1699 Karlofça Antlaşması'ndan sonra Edirne'ye çekilip, devlet yönetimini Feyzullah Efendi'ye bırakıp, kendini av ve eğlenceye vermişti. Bu durumdan memnun olmayan ve Edirne'nin başkent olacağı söylentilerine inanan bir grup Istanbul'da isyan etti. Asiler 1703 yılında Edirne'ye yürüyüp Feyzullah Efendi'yi idam ettikten sonra, II. Mustafa'yı tahttan indirerek, yerine III. Ahmet'i tahta geçirdi. 3.Ahmet isyan sonucu tahta çıkarılmış isyanla tahttan indirilmiştir.
III. AHMET: II. Mustafa'dan sonra padişah olan III. Ahmet, Osmanlı hazinesini doldurmaya çalıştı. Eski devlet otoritesini kurmak için çok uğraştı. Osmanlı gururunu kurtarmak istiyordu. Rusya'yı ve Avusturya'yı yenerek eski gücünde olduğunu ispatlamak istedi. Rus ordusunu Prut ırmağında sıkıştırdı. Karlofça Antlaşmasıyla Ruslar'a kaptırılan topraklar, 1711'de PRUT ANTLAŞMASI ile geri alındı. Venedik ve Avusturya ile yapılan savaşlar aynı sonucu vermedi. 1718'de imzalanan PASAROFÇA ANTLAŞMASI ile bir kısım topraklar da elden çıktı. III. Ahmet bu başarısızlıklardan sonra; savaşçı politikayı bırakarak, barışçı bir politika izleme gereğini duydu. Bu barış döneminde kültür, sanat ve bilim alanında bazı gelişmeler dikkati çekti. Bu dönemde ilk Türk basımevi açıldı. (1727) Kağıt fabrikası kuruldu. Itfaiye bölüğü oluşturuldu. Bununla beraber, saray ve çevresinin zevke, sefaya düşkünlükleri de dikkati çeken bir olaydı. Bu dönem lale çiçeğine olan düşkünlük nedeniyle "LALE DEVRI" adını aldı. (1718 - 1730) Lale Devri, Patrona Halil isyanı ile sona erdi. Lale Devrinden sonraki savaşlar sonunda; 1739'daki Belgrat, 1744 yılındaki Küçük Kaynarca ve 1792'deki Yaş Antlaşmalarıyla Avrupalılara çok büyük topraklar verildi. Bu dönemde bazı iyi niyetli ve çalışkan padişahların da uğraşıları sonuç vermedi. I. Mahmut, III.Mustafa ve III. Selim'in bu iyi niyetli çalışmaları gerilemeyi önleyemedi. Imparatorluk yavaş yavaş dağılmaya doğru gitti.
Çar 1.Petronun Politikası: Rusyayı Avrupa devleti yapmak, Balkanları egemenliğine alarak bir taraftan baltık denizine, diğer taraftan akdenize inmektir. Bunun için Ortodoks Slavları (Panislavizm) kullandı.
XVIII. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti : Osmanlı Devleti, 1699'da imzalanan Karlofça ve Istanbul Antlaşmaları ile kaybettiği toprakları geri alma siyaseti izledi. Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması'ndan sonra sürekli toprak kaybetmesine rağmen uzun süre varlığını koruyabilmiştir. Bunun nedeni, Avrupa Devletleri arasındaki çıkar çatışmalarıdır. Osmanlı Devleti bu dönemde başarılı olamadı, toprak kazanmak yerine, yeni toprak kayıpları yaşadı. Osmanlı Devleti'nde "Gerileme Dönemi" 1792'de imzalanan Yaş Antlaşmasına kadar sürdü.
XVIII. Yüzyıl Dış Siyasal Gelişmeleri
Prut Savaşı ve Prut Antlaşması (1711) :Nedenleri : I. Petro'ya Poltova Savaşı'nda yenilen XII. Şarl'ın Osmanlı Devleti'ne sığınması üzerine Rusların Osmanlı topraklarına saldırması.1711' de Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa Eflak'a girdi. Baltacı Mehmet Paşa'nın ileriyi göremeyen bir vezir olması ve çevresindekilerin paraya düşkün olması nedeniyle bu seferden istenilen sonuç alınamamıştır. Baltacı Mehmet Paşa'nın Rus ordusunu sıkıştırdığı bir sırada Rusya'nın barış istemesi üzerine Prut Antlaşması imzalandı. Bu Tarihte “Baltacı&katherine” vakası olarak bilinir. 1711 prut savaşı ile 1700 Istanbul anlaşmasıyla Ruslara verilen topraklar (azak kalesi ve çevresi) ve ayrıcalıklar alınmıştır. Katherina olayı ??
Osmanlı-Venedik, Avusturya Savaşları ve Pasarofça Antlaşması (1715-1718) :Nedenleri; Osmanlı Devleti'nin Karlofça Antlaşması ile kaybettiği Mora ve Dalmaçya kıyılarını tekrar ele geçirmek istemesi ve Venediklilerin Mora Rumlarına baskı yapması ile Mora Rumlarının Osmanlıdan yardım istemesi. Osmanlı Devleti, 1715 yılında sadrazam Ali Paşa Mora'yı yeniden aldı. Osmanlı Devleti'nin Korfu Adası'nı kuşatması üzerine Avusturya, Mora'nın tekrar Venediklilere verilmesini istedi. Osmanlı Devleti, 1716'da Avusturya'ya savaş ilan etti. Osmanlı ordusunun Petervaradin'de yenilmesi üzerine, Avusturyalılar Belgrat'ı ele geçirdi. Osmanlı Devleti'nin barış istemesi üzerine 1718'de Pasarofça Antlaşması imzalandı.
Pasarofça Antlaşması (1718) :Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında imzalanan bu antlaşma ile : 1. Yukarı Sırbistan, Belgrat, Sırmiyum, Batı Eflak ve Banat Yaylası (Temeşvar) Avusturya'ya bırakıldı. 2. Venedik'ten alınan Mora ve Grit Osmanlılarda kaldı. 3. Arnavutluk ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler Venedik'e verildi.
Antlaşmanın Önemi : 1. Osmanlı Devleti, Batı'nın üstünlüğünü tamamen kabul etti ve toprak kurtaramayacağını anladı. 2. Osmanlılar, Ortodoksları koruma görevini son kez yerine getirdi. 3. Ingiltere ve Hollanda'ya verilen ayrıcalıklar Kapitülasyona dönüştürüldü. 4. Pasarofça Antlaşması'nın yarattığı barış ortamında Lale Devri'ne girildi ve ilk defa Batı tipinde ıslahatlara gidildi. 1718 pasarofça anlaşması;1739 Belgrat anlaşmasıyla iptal oldu.
Osmanlı-Iran Savaşları (1722-1746) :Nedenleri; Safavi Devleti'nin Sunni Müslümanları Şiiliğe zorlaması üzerine Kafkasya ve Azerbaycan'da bulunan Sunnilerin isyan ederek Osmanlı Devleti'nden yardım istemesi. Sunnilerle Iran arasında çıkan savaşı fırsat bilen I. Petro Kafkasya'ya girip, Bakü taraflarını işgal etti. Osmanlı Devleti, 1724'te Kafkasya'ya girdi. Fransa'nın araya girmesi ile Istanbul Antlaşması imzalandı. Iran tahtına geçen Şah Tahmasb, Şahkulu'nunda desteğini alarak , tekrar Osmanlı üzerine yürüdü. 1730 yılında Istanbul'da Patrona Halil Isyanı çıktı. Isyancılar III. Ahmet'i tahttan indirerek yerine I. Mahmut'u tahta geçirdi. I. Mahmut Dönemi'nde Iran ile 1732'de Ahmet Paşa Antlaşması imzalandı. 1639'da Iran ile Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalandı.
Istanbul Antlaşması (1724) :1. Derbent, Bakü Kaleleri ve Dağıstan Rusya'ya bırakıldı. 2. Gence, Karabağ, Revan ve Tebriz Osmanlı Devleti'ne verildi. Istanbul Antlaşması (1724) Osmanlılarla Ruslar arasındaki ilk dostluk antlaşmasıdır.
Patrona Halil Isyanı (1730):Lale Devri'nde Avrupa tarzında yapılan ve Nevşehirli Damat Ibrahim Paşa'nın kişiliği ile özdeşleştirilen ıslahatlar, ulemadan ve yeniçerilerden bir takım kişilerin çıkarlarına ters düşmüştü. Lale Devri ile birlikte artan Lüks yaşantı, fakir halkın tepkisine yol açmıştı. O yıllarda Iran ile yapılan savaşlar da devam etmekteydi. Sadrazam Damat Ibrahim Paşa'nın Iran seferine gitmek istememesi, ona karşı olanlara bulunmaz bir fırsat vermiş, Bayezit Hamamı tellaklarından Patrona Halil ve Muslu Beşe ismindeki iki Arnavut önderliğinde bir grup 1730 yılında isyana başlamışlardı. Vergilerden şikayet eden halk ve Iran Seferi'ne katılmak istemeyen Yeniçeriler de isyana katılınca, isyan giderek büyümüş, saraya giden asiler, padişah III. Ahmet'ten Damat Ibrahim Paşa'nın kafasını istemişlerdi. Kendilerine teslim edilen Nevşehirli Damat Ibrahim Paşa'yı idam eden asiler, tekrar saraya yürüyerek, padişah III. Ahmet'i tahttan indirerek yerine I. Mahmut'u geçirdiler. Bu isyanla Lale Devri sona ermiş oldu.
Ahmet Paşa Antlaşması (1732) :Iran ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan bu antlaşma ile; 1. Gence, Tiflis ve Dağıstan Osmanlılarda kaldı. 2. Tebriz, Kirmanşah ve Hemedan Eyaletleri Iran'a verildi.
Osmanlı-Rusya, Avusturya Savaşları ve Belgrat Antlaşmaları (1736-1739) Nedenleri 1. Rusya'nın Iran savaşları sırasında Kırım Hanı'nın Iran'a gidişini engellemesi 2. Rusya'nın Lehistan'ın iç işlerine karışması 3. Avusturya ile Rusya arasında bağlaşma yapılması Osmanlı Devleti, 1736 yılında Rusya ve Avusturya ile savaşa girdi. 1739 yılında, Avusturya ile Belgrat Antlaşması imzalandı. Belgrat Antlaşmaları'ndan sonra Avusturya ve Rusya aralarındaki bağlaşmayı yenileyip, Osmanlı Devletine bildirdiler. Buna karşılık Osmanlı Devleti Isveç'te bir bağlaşma yaparak Avusturya ve Rusya'ya bildirdi. Böylece, Batı'da uzun süren barış dönemi başladı. Rusya ile de Belgrat'ta ikinci bir antlaşma imzalandı. 1739 Belgrat anlaşması ile Rusların Karadeniz'e inmeleri bir süre engellenmiş oldu. 18.yy'da Osmanlının imzaladığı en kazançlı anlaşmadır. 1740 kapitilasyonları: 1.mahmutun Fransızlara verdiği kapitilasyonlar artırıldı ve sürekli hale getirildi.
Osmanlı-Rus Savaşı ve Küçük Kaynarca Antlaşması (1768-1774) Nedenleri : Rusya'nın geleneksel Karadeniz'e inme, Boğazlardan geçerek sıcak denizlere açılma politikası. Bu politikanın sonucu olarak Rusya, 1768 'de Lehistan'ın iç işlerine karıştı. III. Mustafa, 1768'de Rusya'ya savaş ilan etti. Osmanlı ordusu birçok cephede yenilgiye uğradı. Baltık denizinden açılan Rus donanması, ilk defa Akdenize indi.1770'te Çeşme'de Osmanlı donanmasını ilk defa yaktı. 1774 yılında III. Mustafa'nın yerine I. Abdülhamit tahta geçti. 1774 yılında, Rusya ile Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı. Ruslar; Osmanlı donanmasını üç kere yakmışlardır. Çeşme 1770, Navarin 1827, Sinop 1853 bir defada inebahtı deniz savaşında 1571'de de Venedikliler yakmıştır.
Küçük Kaynarca Antlaşması (1774) Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin o güne kadar imzaladığı en ağır koşullu antlaşmadır. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin egemenlik hakları zedelenmiştir. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin büyük devlet olma özelliği sona ermiş ayrıca Rusya, Akdenize inme politikasını gerçekleştirmiştir. Yine Rusya, ilk defa Osmanlıların iç işlerine karışma hakkını elde etmiş, Ortodoksları koruma görevi Rusya'ya geçmiştir. Ruslar; eflak, boğadan ve ege adalarından çekildi. Kırıma bağımsızlık verildi.Ruslara savaş tazminatı ve kapitilasyon verildi.
Kırım Olayı :Ruslar, Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra, Kırım'ı kendilerine bağlamak istediler. Ruslar 1778 yılında Kırım'a girerek, kendi yandaşı olan Şahin Giray'ı han seçtirdi. Osmanlı Devleti bu hanlığı onaylamadı. 1779 tarihinde Fransa'nın devreye girmesi ile Rusya ile Aynalıkavak Tenkinamesi imzalandı. Böylece, Kırım Rusya'ya bağımlı hale getirildi. 1783'te Şahin Giray'la anlaşan II. Katerina, Kırım'ı Rus topraklarına kattı, Osmanlı Devleti bu olayı ancak protesto edebildi.
Osmanlı-Avusturya, Rusya Savaşları, Ziştovi ve Yaş Antlaşmaları (1787-1792) Rusya'nın, Aynalıkavak'a rağmen, Kırım'ın iç işlerine karışması ve 1783 yılında Kırım'ı işgal etmesi. Osmanlı Devleti, Kırım'ın Rusya'ya bağlanmasını kabul etmedi ve 1787 yılında Rusya'ya savaş açtı. Kısa bir süre sonra Avusturya ile de savaşa girildi. 1789'da Rusların Ozi Kalesi'ni alarak halkı kılıçtan geçirmesi üzerine I. Abdulhamit üzüntüden öldü. 1789 yılında III. Selim tahta geçti. 1789 yılında Fransız Ihtilali oldu. Osmanlı Devleti Avusturya ile Ziştovi Rusya ile de Yaş Antlaşmasını imzaladı. 3.Selimin Nizam-ı cedit islahatları uygulanmaya başladı. Yaş anlaşması Osmanlının çöküşünü başlattı.
Ziştovi Antlaşması (1791) Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. 1. Avusturya, savaşta aldığı toprakları Osmanlı Devleti'ne geri verecektir. 2. Orsova ve Unna Irmakları arasındaki topraklar Avusturya'ya bırakılacaktır.
Yaş Antlaşması (1792) Rusya ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. 1. Kırım'ın Rusya'ya ait olduğu kabul edildi. 2. Dinyester Irmağı Rusya ve Osmanlı Devleti arasında sınır olarak kabul edildi. 3. Rusya, Boğazlar'dan geçip serbestçe ticaret yapabilecekti.
Osmanlı-Fransız Ilişkileri :Fransa, Rusya'nın ve Avusturya'nın Osmanlı toprakları üzerinde yerleşmesini istemiyordu. Lale Devri'nde Osmanlı-Fransız dostluğu iyice arttı. I. Mahmut zamanında 1740 yılında imzalanan antlaşma ile Fransa'ya kapitülasyonlar verildi. 1789 Ihtilali ile Fransa'da başa geçen Drektuvar hükümeti döneminde Osmanlı-Fransız ilişkileri bozuldu. 1789 yılında Napolyon Bonapart Mısır'ı işgal etti. Fransa ile 1801 yılında El-Ariş Mukavelesi imzalandı.
Osmanlı devlet adamları, XVIII. yüzyılın sonlarında var olan topraklarını korumak için denge siyaseti izlemeye başlamıştır. Denge siyaseti, Avrupalı devletler arasındaki çıkar çatışmalarından faydalanarak toprak bütünlüğünün korunmasıdır. III. Selim Dönemi'nde ağırlık kazanmıştır. Öncelikle Akdenizdeki Osmanlı varlığını korumaya yönelik bir amaç izlenmiştir.
El-Ariş Mukavelesi (1801) Fransa ile Osmanlı Devleti arasında imzalandı. Bu mukaveleye göre ; 1. Fransızlar Mısır'ı boşaltacaklar 2. Ingilizler deniz yolu ile Fransız askerlerini ülkelerine götüreceklerdir.
XVIII. Yüzyıl Islahatları
XVIII. Yüzyıl Islahatlarının Genel Niteliği :XVIII. Yüzyıl ıslahatlarında Osmanlı Devlet adamları, gerilemenin nedenlerini araştırıp, bunlara çareler bulma yoluna gitti. Bu yüzyıl ıslahatları, XVII. yüzyıl ıslahatlarına göre daha köklü, sonuç bakımından daha olumludur. Yapılan ıslahatlarda, ilk defa neden-sonuç ilişkisi kuruldu.
XVIII. yüzyıl ıslahatarı, daha öncekilerde olduğu gibi kişilerle sabit kalmayıp devlet politikası haline getirildi. Avrupa'nın teknik ve askeri üstünlüğü kabul edildi. Yapılan ıslahatlar genelde, askeri alana yönelikti. XVII. yüzyılın aksine Batı'daki gelişmelerden yararlanıldı.
Lale Devri Islahatları (1718-1730) :Lale Devri; 1718'de imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayan ve 1730'da çıkan Patrona Halil Isyanı ile son bulan dönemin adıdır. Lale Devri ıslahatlarının en önemlisi, 1727 yılında Osmanlı Devleti'nde kullanılmaya başlanan matbaadır. Matbaanın kullanılmaya başlamasından sonra, Üsküdar'da Dar-üt Tıbat-ül Amire adıyla devlet matbaası kuruldu. Çeşitli semtlerde kütüphaneler, Yalova'da kağıt imalathanesi açıldı. Avrupa'yı yakından tanımak amacıyla Avrupa'ya ilk elçiler bu dönemde gönderildi. Kumaş imalathaneleri açıldı. Yeniçeri Ocağı'ndan Tulumbacı Ocağı adıyla ilk defa bir itfaiye bölüğü kuruldu. Çiçek aşısı ilk kez kullanıldı. Patrona Halil Isyanı Lale Devri'nde yapılan ıslahatlar, ulemanın ve yeniçerilerin çıkarlarına ters düşmüştü. Lale Devri ile birlikte artan lüks yaşantı, halkın tepkisine yol açmıştı. Sadrazam Damat Ibrahim Paşa, Iran seferine gitmek istememişti. Patrona Halil ve Muslu Beşe ismindeki iki Arnavut önderliğindeki bir grup 1730'da isyanı başlattılar. Vergilerden şikayetçi halk ve Iran Seferi'ne katılmak istemeyen yeniçeriler de isyana katıldı. Saraya giden asiler, padişah III. Ahmet'ten Damat Ibrahim Paşa'nın kafasını istediler. Sadrazam kendilerine teslim edilince onu idam ettiler. Asiler, padişah III. Ahmet'i tahttan indirerek yerine I. Mahmut'u geçirdiler. 1730 Patrona Halil Isyanı ile Lale Devri sona erdi.
I. Mahmut Dönemi Islahatları Yabancı uzmanlardan yararlanarak askeri alanda ıslahatlar yaptı. Aslen Fransız olan Humabaracı Ahmet Paşa'nın yardımıyla Osmanlı ordusunun Topçu ve Humbaracı sınıflarında düzeltme yaptı.
Humbaracı Ahmet Paşa orduyu, takım, bölük, tabur ve alay gibi birimlere ayırdı. Subay yetiştirmek amacıyla ilk defa Kara Mühendishanesi açıldı. (1734 mühendishane-i berri humayun). Batılı anlamda askeri ıslahatın yapıldığı ilk dönemdir.
III. Mustafa Dönemi Islahatları :Ilk önce maliyeye düzen verdi. Lüzumsuz devlet masraflarını keserek hazineyi rahatlattı. Sadrazam Koca Ragıp Paşa'nın tavsiyesi üzerine, Topçu Ocağı'nın başına Baron de Tot isminde bir Macar getirildi. Baron de Tot, topçu ocağı ve tophaneyi düzenledi. Osmanlı ordusunda sürat topçuları ismiyle yeni bir sınıf oluşturdu. III. Mustafa, maliyeyi düzletmek için "Esham-ı Tahvilat" ismiyle borçlanma senetleri çıkardı. Deniz Mühendishanesi açıldı. (1773 Mühendishane-i Bahr-i Hümayun)
I. Abdulhamit Dönemi Islahatları :Sadrazam Halil Hamid Paşa'nın yardımları ile orduda ıslahatlar yaptı. Topçu, humbaracı ve lağımcı ocaklarında yeni düzenlemeler yapıldı. Yeniçeri sayımı yapılarak ulufe sahteciliği önlenmek istendi. Tersanelerin sayısı arttırıldı. Fransadan teknik ekip getirildi.
III. Selim Dönemi Islahatları :Dönemin ünlü devlet adamlarına yapılacak ıslahatlar konusunda rapor hazırlattı. Ordu ve maliye işlerine öncelik vererek ıslahatlara başladı. Yeniçeri Ocağı'na el sürmeden Nizam-ı Cedid Ocağı'nı kurdu. 3.Selimin tüm ıslahatlarına ve ordusuna nizamı cedit denir. 1795 yılında Mühendishane-i Berr-i Hümayun açıldı. Selimiye kışlası kuruldu. Nizam-ı Cedid ordusunun masraflarını karşılamak amacıyla Irad-ı Cedid hazinesi oluşturuldu. Dış siyasete önem verildi, Avrupa'ya sürekli elçiler gönderildi. Nizam-ı Cedid ıslahatlarına karşı olanlar, Yeniçerilerin de desteğini alarak, 1807 yılında Kabakçı Mustafa Isyanı'nı sonunda tahtını 4.mustafaya bıraktı.

DAÄžILMA DÖNEMI 1792 – 1918
Gerileme dönemindeki iyi niyetli çalışmalar dağılmayı önleyemedi.
II. MAHMUT:Bu dönemin en ünlü padişahı II. Mahmut'tur. II. Mahmut döneminde birçok çağdaş yenilkler yapıldı. Devlet örgütü yeniden düzenlendi. Yeni üniversiteler açıldı. Devlet eliyle bir gazete yayımlandı. Ilk nüfus sayımı yapıldı. Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. 1826
ABDÜLMECIT: II. Mahmut'tan sonra başa geçmiştir. 1839 - 1861 yılları arasında padişahlık yapmıştır. Toplum ve devlet düzeninde önemli değişiklikleri sağlayan Tanzimat Fermanı gerçekleşti. Tanzimat Fermanı 1839'da ilan edildi. Tanzimat Fermanı'nda; Imparatorluk içerisinde yaşayan herkesin can, mal ve namusunun korunması, Mahkemede yargılanmadan kimseye ceza verilmemesi, Vergilerin vatandaşın gelirine göre alınması, Müslümanlarla Hırıstiyanların aynı haklara sahip olması gibi, ilkeler yer aldı. Bu fermanla "Tanzimat Dönemi" adıyla bir dönem başladı. Fakat çeşitli nedenlerle bu ferman da aranılan mutluluğu getirmedi.
ABDÜLAZIZ 1861 - 1867 yılları arasında padişahlık yaptı. Ülke ekonomik yönden çok hızlı geriledi. Devlet dış borçlara sarıldı. Fakat durum yine de kurtarılamadı. Yüksek faizle alınan borçlar ödenemeyecek duruma geldi. Bunlara ilaveten Orta Doğu'da ve Balkanlar'da ayaklanmalar oldu. Yunan Devleti kuruldu. M. Ali Paşa Mısır'da ayaklandı. Fransızlar Cezayir'i aldı. Devlet tam bir çaresizlik içine girdi.
V. MURAT: Bu dönem de çeşitli çalkantılarla geçti.
II. ABDÜLHAMIT: Bu dönemde; Mithat Paşa, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi Meşrutiyetçilerin çalışmaları ile ilk Anayasa hazırlandı. Meşrutiyet kabul edildi (1876). Bir yıl sonra çeşitli siyasal gelişmelerin sonunda padişah meclisi kapattı. Abdülhamit, 1908'de kabul edilen II. Meşrutiyete kadar katı bir mutlakiyetçi düzen uyguladı. Bu dönemde yapılan anlaşmalar sonunda Balkanlarda, Ön Asya'da ve Kuzey Afrika'da büyük toprak kayıpları oldu. 1909 yılında Harekat Ordusu Istanbul'a geldi ve Abdülhamit yönetimine son verdi.
ITTIHAT VE TERAKKI DÖNEMI: Abdülhamit'ten sonra yönetimi ele alan Ittihat ve Terakki ileri gelenleri de başarılı olamadılar. Trablus Savaşı (1911) ve Balkan Savaşı (1912) ile çok önemli kayıplar oldu. 1914 yılında I. Dünya Savaşı başladı. Ingiltere, Fransa ve Rusya birleştiler. Almanya, Macaristan ve Italya'da ayrı bir grup kurdular. 4 yıl süren bu savaşa zamanla başka devletler de katıldı. Osmanlı Devleti, savaşın ilk yıllarında tarafsız kaldı. Daha sonra devlet yönetimi Almanların kazanacağına inandıkları ve sempati duydukları için, Almanlarla bir dostluk anlaşması yaptılar. Osmanlılara sığınan iki Alman gemisi, Rus limanlarını bombalayınca, Osmanlılar kendilerini savaşın içinde buldular. Osmanlılar birçok cephede savaşa girdiler. Çanakkale Zaferi kazanıldı. Almanların teslim olmasıyla, Osmanlılar'da yenik sayıldılar. 1918 yılında koşulları çok çok ağır olan "MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI"nı imzaladılar. Böylece 600 yıldan fazla yaşayan koca imparatorluk, tarihe karışmış oldu.
Ulusçuluk Eylemleri
1789 Fransız Ihtilali : Yalnız Fransa'da değil bütün dünyada etkileri görülen Fransız Ihtilali, dünya tarihinde yeni bir çağın başlangıcı olmuştur. Avrupa'da mutlakiyet idarelerinin yıkılışını başlatan bu olay, Fransa'nın XVIII. yüzyılın başlarından itibaren sürüklendiği ekonomik ve sosyal bunalımların doğal bir sonucu idi. 14 Temmuz 1789 tarihinde Fransız Kralı XVI. Lui'nin meclisi dağıtmak istemesi üzerien halk ayaklandı ve Bastille Hapisanesi'ni bastı. Mahkumlar serbest bırakıldı ve isyan giderek büyüyerek bütün Avrupa'ya yayıldı.
Sırp Isyanı (1804) 1. Osmanlı Devleti'nde merkezi otoritenin zayıflaması 2. Sırbistan'ı yöneten Yeniçeri kodamanlarının halka baskı yapması 3. Rusya ve Avusturya'nın kışkırtması. 4. 1789 Fransız Ihtilali ile ortaya çıkan "ulusçuluk" akımlarının Sırplar arasında yayılması. 5. XVIII. yüzyılda Osmanlı-Avusturya, Rusya arasında çıkan savaşların Sırp topraklarında yapılması
Sırplar , 1804'te, Kara Yogi önderliğinde ayaklanma başlattı. 1812'de imzalanan BükreşAntlaşması ile Sırplara ayrıcalık verildi. Sırp ayaklanması, 1813'te Miloş Obronoviç önderliğinde yeniden başladı. 1829'da Edirne Antlaşması ile Özerk Sırbistan Prensliği kuruldu. 1878 Berlin Antlaşması ile Sırbistan bağımsızlığını elde etti. Sırp Ayaklanması, Fransız Devrimi'nin getirdiği ulusçuluk akımının Osmanlı Devleti'nde görülen ilk etkisidir.
1806-1812 Rus savaşı ve 1807 Ingiliz savaşları Bükreş Antlaşması (1812) :Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1812 tarihinde imzalandı. Antlaşma maddeleri şu şekildeydi: 1. Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti'ne geri verilecek, ancak Osmanlı Devleti, Eflak ve Boğdan beylerini görevine iade edecektir. 2. Beserabya Rusya'ya verilecek, Prut ırmağı sınır olacaktır. 3. Osmanlı Devleti, Sırbistan'a ayrıcalık verecektir. Bükreş Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa kendisine bağlı bir ulusa ayrıcalık verdi.
1829 Edirne Antlaşması : 1. Yunanistan bağımsız olacaktır. 2. Eflak ve Boğdan özerkleştirilecektir. 3. Sırbistan Prensliği kurulacaktır. 4. Tuna Irmağının kenarındaki bazı kaleler Rusya'ya verilecektir.5. Rus ticaret gemileri Boğazlar'dan serbestçe geçecektir. 6. Osmanlı Devleti, Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir. 7. Doğu Anadolu'da bazı kaleler Rusya'ya bırakılacaktır.
Önemi : 1. Edirne Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzaladığı en ağır koşullu antlaşmalarından biridir. 2. Ilk defa Osmanlı Devleti'ne bağlı bir ulus bağımsızlık kazanmıştır. 3. Rusya, Orta Avrupa ticaretini denetlemeye başlamıştır. 4. Bugünkü Romanya'nın temelleri atılmıştır. 5. Mısır Sorunu'nun başlamasına neden olmuştur. Osmanlı Devleri, bu antlaşmadan sonra Rusya'ya karşı tek başına olamayacağını anladı ve kendi varlığını sürdürmenin Avrupa devletleri arasındaki denge politikasına bağlı olduğunu gördü.
1877-1878 Rus savaşı (93 harbi) Berlin Antlaşması (13 Temmuz 1878) :1. Sırbistan, Karadağ ve Romanya'ya bağımsızlık verilecektir. 2. Bulgaristan 3 Bölüme ayrılacak; Makedonya Osmanlı Devleti'ne verilecek, Doğu Trakya özerkleştirilecek, Bulgaristan Prensliği kurulacak. Böylece, Rusya'nın Balkanlar'da güçlenmesi ve Balkanlar üzerinden Akdeniz'e inmesi engellendi. 3. Kars, Ardahan ve Batum Rusya'ya verilecek, Doğu Bayezit Osmanlı Devleti'ne kalacaktır. (Kars, Ardahan ve Batum Brest Litowsk Antlaşmasıile Osmanlı Devleti'ne geri verildi.) 4. Bosna Hersek, Osmanlı Devleti'ne bağlı olacak, Avusturya tarafından yönetilecektir. (1908'de Avusturya, Bosna Hersek'i işgal etti.) 5. Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacaktır. 6. Teselya Yunanistan'a bırakılacaktır. 7. Osmanlı Devleti, Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir.
önemi : 1. Osmanlılara bağlı pek çok ulus bağımsızlığını kazandı. 2. Osmanlılarda çoküş dönemi başladı. 3. Osmanlı Devleti'nin egemenlik hakları zedelendi. 4. Ermeni sorunu başladı. 5. Rusya'nın Balkanlar'da güçlenmesi ve Akdeniz'e inmesi engellendi. 6. Ingiltere ve Fransa'nın Osmanlı Devleti'ni korumaktan vazgeçtiği anlaşıldı. 7. Osmanlı-Alman yakınlaşması başladı.
Yunan Isyanı (1820-1829) :1. Osmanlı Devleti'nde merkezi otoritenin zayıflaması 2. 1789 Fransız Ihtilali ile ortaya çıkan "ulusçuluk" akımlarının Yunanlılar arasında yayılması. 3. Rönesans ve Hümanizm hareketleri ile Avrupa'da Yunan hayranlığının başlaması. 4. Rumlar'ın, gemicilik sayesinde Avrupa ile iyi ilişkilere girmesi 5. Rumlar'ın, bağımsızlık amacıyla Etnik-i Eterya Cemiyeti'ni kurması.
Rumlar 1820'de Eflak'ta isyan etti. 1821 yılında Mora Yarımadası'nda isyan çıktı. Mora isyanı, Mehmet Ali Paşa'nın yardımı ile bastırıldı. Ingiltere, Fransa ve Rusya, Osmanlı Devleti'nin Yunanistan'a bağımsızlık vermesi için 1827'de Navarin'de Osmanlı donanmasını yaktı. Ruslar doğuda Erzuruma Batıda edirneye kadar geldiler. Bu yenilgide yeniçeri ocağının kaldırılmasının etkisi vardır. 1829'da Edirne Antlaşması ile Yunanistan bağımsızlığını elde etti. Ulusçuluk akımının etkisiyle Osmanlılardan bağımsızlığını elde eden ilk ulus Yunanlılar (Rumlar) olmuştur. 1878 Berlin Anlaşmasıyla Sırbistan, Romanya ve karabağ devletleri kuruldu. 1908 2.Meşrutiyet ile Bulgaristan, 1912 1.Balkan savaşıyla Arnavutluk, 1914 1.Dünya savaşıyla Ingiltere güdümünde Araplar bağımsızlık kazanmışlardır.
Etnik-i Eterya Cemiyeti Bu cemiyet 1814'te Odessa'da ikisi Rum, biri Bulgar üç kişi tarafından kurulmuştur. Cemiyetin asıl amacı eski Bizans Imparatorluğu'nu yeniden canlandırmaktı. Istanbul Patriği ile Rus Çarı'nın da desteklediği bu derneğin başında Rus Çarı'nın yaveri olan Aleksandr Ipsillanti bulunuyordu. Cemiyet kısa sürede güçlenmiş, Yunanistan ve Istanbul'da şubeler açmıştır.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa 1769'da Kavala'da doğdu. 1799'da Fransızlar'ı Mısır'dan çıkarmak üzere gönderilen orduda bayraktar olarak görev aldı. Kısa sürede "başıbozuk alayı" komutanlığına atandı. Mısır'da çıkan Kölemen ayaklanmalarını bastırdı. 1805'te Mısır valiliğine atandı. Mısır'da Avrupalı uzmanların denetiminde kuvvetli bir ordu kurdu. Ayrıca Batı eğitim sistemine dayalı bir eğitim sistemi ve toprak reformunu gerçekleştirdi. Bu arada Istanbul ile iyi geçinmeye de dikkat etti. Hicaz'da çıkan Vahhabi Isyanı'nı bastırdı. 1820'de Sudan'ı ele geçirdi. 1824'te Mora ayaklanmasının bastırılmasında Osmanlı ordusuna çok yardımı oldu. Oğlu için istediği Suriye valiliği yerine Girit valiliği verilince devlete karşı ilk Müslüman isyanı başlattı. 2.Mahmut zamanında, Mısır Valisi kavalalı ve oğlu suriyeyi işgal ve ilhak ettiler. Adana ve Konya civarında Osmanlı ordularını yendiler. Bu iç sorun uluslararası bir boyuta Rusya'dan Osmanlı'ya yardım gelmesiyle oldu. Devreye giren Ingiltere, Fransa 1833 Kütahya anlaşmasının imzalanmasını sağladılar. Kavalalı Mehmet Paşaya Mısır, Girit ve Suriye valiliği oğluna da Cidde valiliği verildi. 2.Mahmut ve Kavalalı memnun olmadılar.
Osmanlı; Ingiltere ve Fransa'ya güvenemediğinden 1833'te Ruslarla Hünkar Iskelesi anlaşmasını imzaladı. Buna göre savaşta Ruslar, Osmanlıya asker yardımı yapacak, Osmanlı da boğazları diğer devletlere kapatacaktır. Önemi: Osmanlının boğazlar ile ilgili egemenlik haklarına dayanarak imzaladığı son anlaşmadır. 1833 Hünkar iskelesi anlaşmasından sonra boğazlarla ilgili sorunlar uluslar arası anlaşmalarla çözüldü.
1839 Nizip savaşında kavalalı Osmanlıyı yendi. Rusların müdahalesinden çekinen Ingiltere, Fransa Kavalalının ilerlemesine engel oldular. 1840'ta Londra Mukavelenamesi imzalandı. Mısır, Osmanlıya bağlı kalacak, vergi verecektir. Suriye, Adana, Girit Osmanlılara verildi. 1841'de Suriye elinden alındıysa da Mısır'da kendi hanedanını kurdu.
1841 Londra anlaşması ve boğazlar: Osmanlı, Ingiltere, Fransa, Avusturya, Rusya Prusya arasında. Boğazlar Osmanlıda kalacak ve barış zamanı savaş gemisi geçmeyecektir.
Eflak-Boğdan, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek Isyanları (1875-1878): 1. 1789 Fransız Ihtilali'nin getirdiği uluşçuluk akımı 2. Rusya'nın Panislavizm politikası. Ilk ayaklanma 1875 yılında Bosna ve Hersek'te meydana geldi. Aynı yıl Bulgarlar da ayaklandı. Kargaşadan yararlanan Sırplar ve Karadağlılar da Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. Avrupa devletleri Balkanlardaki barışı sağlama amacıyla Istanbul'da bir konferans düzenledi. Osmanlı Devleti, Avrupa'nın iç işlerine karışmasını engellemek amacıyla 1876 yılında Kanun-ı Esasiyi ilan etti.
Osmanlı-Rus Savaşları
1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı ve Bükreş Antlaşması : 1804 Sırp isyanında Rusya'nın Sırpları kışkırtması ve çıkan isyanı desteklemesi. Osmanlı Devleti, 1806 tarihinde Boğazlar'ı Rusya'ya karşı kapattı. 1806 tarihinde Rusya Eflak ve Boğdan'ı işgal etti. 1807 tarihinde de Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş ilan etti. Fransa'ya güvenerek bu savaşa giren Osmanlı Devleti, Fransa'nın iki yüzlü politikası sonucu 1812'de Bükreş Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi. Bükreş Antlaşması (1812) :Osmanlı Devleti ile Rusya arasında 1812 tarihinde imzalandı. Antlaşma maddeleri şu şekildeydi: 1. Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti'ne geri verilecek, ancak Osmanlı Devleti, Eflak ve Boğdan beylerini görevine iade edecektir. 2. Beserabya Rusya'ya verilecek, Prut ırmağı sınır olacaktır. 3. Osmanlı Devleti, Sırbistan'a ayrıcalık verecektir. Bükreş Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa kendisine bağlı bir ulusa ayrıcalık verdi.
1827-1829 Osmanlı-Rus Savaşı ve Edirne Antlaşması :1. Rusya'nın 1820 tarihindeki Yunan isyanını desteaklemesi 2. 1827 yılında da Navarin'de Osmanlı ve Mısır donanmasını yakılması olayına katılması. 1827'de Rusya, Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti. Osmanlı Devleti'nin savaşa hazır olmaması nedeniyle, Rusya, Batı'da Edirne'yi, Doğu'da da Erzurum'u ele geçirdi. Osmanlı Devleti, 1829 tarihinde Edirne Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çekildi.
1829 Edirne Antlaşması : 1. Yunanistan bağımsız olacaktır. 2. Eflak ve Boğdan özerkleştirilecektir. 3. Sırbistan Prensliği kurulacaktır. 4. Tuna Irmağının kenarındaki bazı kaleler Rusya'ya verilecektir.5. Rus ticaret gemileri Boğazlar'dan serbestçe geçecektir. 6. Osmanlı Devleti, Rusya'ya savaş tazminatı ödeyecektir. 7. Doğu Anadolu'da bazı kaleler Rusya'ya bırakılacaktır.
Önemi : 1. Edirne Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin Küçük Kaynarca Antlaşması'ndan sonra imzaladığı en ağır koşullu antlaşmalarından biridir. 2. Ilk defa Osmanlı Devleti'ne bağlı bir ulus bağımsızlık kazanmıştır. 3. Rusya, Orta Avrupa ticaretini denetlemeye başlamıştır. 4. Bugünkü Romanya'nın temelleri atılmıştır. 5. Mısır Sorunu'nun başlamasına neden olmuştur. Osmanlı Devleri, bu antlaşmadan sonra Rusya'ya karşı tek başına olamayacağını anladı ve kendi varlığını sürdürmenin Avrupa devletleri arasındaki denge politikasına bağlı olduğunu gördü.
Kırım Savaşı (1853) ve Paris Antlaşması: Rusya Akdenize inmek istiyordu. Ingiltere ise 1838 Balta Limanı anlaşmasıyla büyük imtiyazlar koparmıştı. 1. Rusya'nın Akdeniz'e inme emelleri. 2. Rusya'nın, Eflak ve Boğdan'ı işgal edip, Sinop'ta Osmanlı donanmasını yakması. 1853 yılında Ingiltere,Fransa, Piyemonte (Sardunya) Osmanlı Devleti ile ittifak yaparak Rusya'ya savaş ilan etti. Rusları yenmişlerdir. 1856'da Kırım'ın Sivastopol ve Malakof şehirleri ele geçirildi. 1856 yılında Paris Antlaşması imzalandı.Osmanlı ilk defa bu savaşla dış borçlanmaya gitmiştir 1854.
Paris Antlaşması (1856) :Koşulları : 1. Osmanlı Devleti bir Avrupa devleti sayılacak, Avrupa Devletler Hukukundan yararlanacaktır. Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğü Avrupa devletleri tarafından korunacaktır. 2. Karadeniz, tarafsız hale getirilecek, savaş gemisi bulunmayacak, yalnızca ticaret gemileri geçecektir. 3. Rusya ve Osmanlı Devleti, Karadeniz'de savaş gemisi bulundurmayacaktır. 4. Eflak ve Boğdan'a özerklik verilecek, Avrupa devletleri'nin garantisinde olacaktır. 5. Tuna ırmağında ticaret gemileri serbestçe dolaşacak ve Avrupa Devletleri tarafından denetlenecektir. 6. Boğazlar, 1841 Londra Senedi'ne göre düzenlenecektir. 7. Osmanlı Devleti'nde 1856 Islahat Fermanı izlenecek, ancak iç işlerine müdahale edilmeyecektir.
Antlaşmanın Önemi : 1. Osmanlıların XIX. yüzyılda kazanan devlet olarak imzaladıkları tek antlaşmadır. 2. Osmanlı Devleti'nin kendi toprak bütünlüğünü koruyamayacağı anlaşıldı. 3. Osmanlı Devleti, bir Avrupa devleti olmanın diyetini Islahat Fermanı ile ödedi. 4. Osmanlı Devleti, savaşı kazanan devlet olmasına rağmen yenik devlet durumuna düşürüldü. 5. Karadeniz tarafsız bir deniz haline getirildi. 6. Rusya'nın Akdeniz'e inmesini engelleyerek Ingiltere ve Fransa Akdeniz'de güvenliklerini sağladı. 7. Rusya'nın Balkanlar'da egemenlik kurması engellendi. 8. Rusya, 1774'te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiği haklarını kaybetti, bundan sonra Pan-Slavizm politikasını ortaya attı.

Bu haber: www.memurvadisi.com sitesine aittir.
Güncel Blog Sayfası * Online Tv Sayfası * Canlı Maç Seyret * Ödev Sitesi * Yemek Tarifi * Bedava Backlink * Cep Telefonu * Free Backlink * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Türk Filmi İzle * Yalan Dünya Dizisi * Koyu Kırmızı Dizisi * Ayrılık Olmasa Dizisi * Ha Babam Uzay Dizisi * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Güncel * Güncel Blogcu * Günlük Gazeteler

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More