Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler Konu Anlatımı ve Örnek Cümleler



Öncelikle konumuza “eş sesli” diğer bir adıyla “sesteş” nedir, onu anlatarak başlayalım. Eşsesli demek söylenişleri yani telaffuzları aynı olan fakat anlamları birbirinden çok farklı olan kelimeler başka bir deyişle sözcüklerdir.
Bazı eş sesli kelimelerin iki anlamı olurken, bazılarının ise ikiden çok anlamı olabilir. Örneğin; Aç, yaş, yüz vs..

Eş sesli (sesteş) Kelimeler Listesi;

Aç, al, altı, arı, at, asma, ay, bağ, baş, bel, ben, bez, bin, boz, çal, çay, çöz, dal, dil, diz, dolu, düş, el, ekmek, gül, güç, iç, it, kan, kara, kat, kaz, kır, kız, koy, ocak, sağ, saç, sal, saz, sür, uç, var, yağ, yan, yar, yaş, yat, yaz, yedi, yol, yüz..

Eş sesli (sesteş) Kelimeler ile ilgili örnek cümleler;

Karnım şu an da çok aç, birşeyler olsada yesek. (Aç- Acıkma)
Aç bakalım şu televizyonu da ne var ne yok bakalım. (Aç – Açmak anlamında)
Ben diyorum ki; bugün hiç oraya gitmeyelim. (Ben- Tekil 1. şahıs)
Sen kolumdaki büyük beni gördün mü? (Ben- Tende bulunan leke)
Hele bir çay koyda sıcak sıcak içelim. (Çay- Bir içeçek türü)
Karşıya geçmek için şu çayın etrafını dolanman gerekiyor. (Çay- Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu)
Sana verdiğim kitapları şu raflara güzelce diz. (Diz- Dizmek anlamında)
Off çok kötü düştüm dizim kanıyor. (Diz- Vücudumuzun bir bölümü)
Gül bakalım ama unutma son gülen iyi gülermiş. (Gül- Gülmek anlamında)
Kırmızı bir demet gül aldım, anneme vereceğim. (Gül- Bir tür çiçek)
Sen onun her dediğine kanıyorsun. (Kan- Kanmak anlamında)
Hasta çok kan kaybediyor, birşeyler yapmamız lazım. (Kan- Hayati sıvı)
Bu yaz kır düğünü yapacağım. (Kır- Yerleşim yeri dışında kalan dağ bayır, boş ve geniş arazi)
Annem bulaşık yıkarken kazara bir bardak kırdı. (Kır- Kırmak anlamında)
Kışın Ocak ayı baya soğuk geçer buradalarda. (Ocak- Yılın 31 gün süren 1. ayı)
Ocakta çay vardı, bak bakalım kaynamış mı. (Ocak- Ateş yakılan yer)
Ehliyet için yaş sınırı 18′dir. (Yaş- Doğumdan bu yana geçen yıl, süre)
Yerler hep yaş olmuş, bez getirde silelim. (Yaş – Nemli, ıslak anlamında)
Sende hiç yüz yok mu, hala geliyorsun yanıma. (Yüz- Utanma anlamında)
Yüzüme bakma öyle utanıyorum. (Yüz- Sima, çehre, surat)

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More