Vertigo Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?



Birçoğumuzun belki de ismini bile ilk defa duyduğu vertigo, genel olarak baş dönmesi ile hareket ve denge duygusunun yitirilmesi demektir. Hatta sadece göz kararması ile de ortaya çıkabilir. Vertigo, nöroloji bölümüne sık başvurulan şikâyet arasında yer almaktadır. İnsanın başının birden dönmesi akla, beyinde bir sorun olduğunu getirir. Fakat gerçek öyle değildir. Çoğu zaman kendiliğinden düzelen ve altında önemli bir hastalık bulunmaz. Yalnız bu, bütün baş dönmelerinin ve denge kayıplarının önemsiz olduğu anlamına gelmez. Araştırma yazımızda vertigo rahatsızlığı ile ilgili bilmeniz gereken her şeyi bulacaksınız.


Vertigo Belirtileri nelerdir?

Vertigonun en sık karşılaşılan belirtisi baş dönmesi, kulak çınlamasıdır. Vertigo çok şiddetli olduğunda hastalarda gözlerde sıçrayıcı hareket, bulantı ve kusma, ayakta duramama şeklinde belirtiler de olabiliyor. Sonuçta insanın ayağının altından yer kayıyormuş gibi hissetmesi veya bir yana kayma gibi belirtilerle devam eder.

Vertigo Neden Meydana Gelir?

Vücudumuzun denge ve hareket halinde kalmasını sağlayan organlarımız kulak ve beyinciktir. Bu sebeple, bu organlarımızda meydana gelen bir arızada vertigo hastalığı oluşmaktadır. Göz, kulak ve beyincik organımıza bağlı olarak meydana gelecek muhtemel rahatsızlıkları sıralayalım.

İç kulakta bulunan denge organı ile ilgili bir rahatsızlık.

Meniere hastalığı: İç kulakla ilgili bir rahatsızlıktır. Genelde baş dönmesinin yanı sıra bulantı, kusma ve kulak çınlaması eşlik ediyor. Atakların tekrarı halinde işitme kaybı olur.

Beyin sapı- beyincik birleşme bölgesindeki bir tümör gelişiminde vertigo meydana gelebilir. Çünkü bu bölgede denge siniri bulunur ve tümörün bu sinire baskı yapması sonucu ortaya çıkabilir.

Multiple Skleroz (MS) hastalığı.

Kalp hastalıkları.

Ağır kansızlıklar.

Metabolik bozukluklar.

Boyun kemiklerinde bozulmalar ve kireçlenmeler de beyin sapı ile beyinciği besleyen damarları sıkıştırarak vertigo yapabiliyor.

Bazı psikiyatrik.

Yaşlı ve birçok hastalığı olanlar, (özellikle diyabet gibi)

ÜSYE (üst solunum yolu enfeksiyonları) sonrası iç kulak tutulumu.

Vestibüler Nörinit (İç kulaktaki denge ile ilgili sinyalleri beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması)

Kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması (labirentit)

Menenjit veya diğer ateşli hastalıkların içkulağı etkilemesi.

İç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıklar.

Yukarıda sayılanlardan da anlaşılacağı gibi hastalığın kaynağının büyük çoğunluğu kulağa bağlı olan rahatsızlıklardır.

Vertigo Tanısı nasıl konuyor?

Hekimin yapacağı bir dizi tetkik gerekiyor. Beyin görüntülemesi (MR) çekilebilir, kulak-burun-boğaz(KBB) muayenesi ve odiyometrik(işitme ilgili) testler yapılarak ve kan tahlilleri gibi incelemeler yapılarak anlaşılabilir.

Vertigonun Tedavisi

Vertigo genellikle başka bir hastalığın habercisidir. Bu nedenle öncelikle asıl hastalık tedavi edilmelidir. İlaç ve tedavi süreci hastalığa göre uygulanmalıdır. Tümörler hariç kulağa bağlı baş dönmeleri kısa yâda uzun zamanda kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.

Vertigo, beyin damar hastalığı, MS, beyin tümörü, boyun kemiklerinde kireçlenme gibi hastalıklarla ilişkili ise bu hastalıklara yönelik özel tedaviler uygulanıyor. Bu amaçla doktorunuz ayakta yada yatarken hatta yürürken bazı testlere tabi tutacaktır. Doktorunuz tedavi sürecinde size baş dönmesini azaltmak için vereceği bazı hareketler de bulunmaktadır.

Vertigo İçin Şifalı Bitkiler


Her derdin dermanı doğada mevcut olduğu gibi vertigo' nun da şifası doğada verilmiştir. Vertigo için şifalı bitkiler Isırgan Otu ve Sarı Ballıbaba bitkileri şeklinde sıralanır. Sarı Ballıbaba bitkisini çay demler gibi demleyip içerseniz baş dönmelerinizin azalacağını göreceksiniz.





Aşırı baş dönmesi, yerin ayağın altından kayıyor hissi, mide bulantısı, çarpıntı, terleme başlıca..

Vertigo, diğer bir deyişle baş dönmesi..

Bu hastalık günümüzde o kadar yaygın ki, tüm hastaların yüzde beşi bu sorunu yaşıyor.

Birçok nedenden kaynaklanan vertigonun tedavisi ise mümkün..

Aşırı baş dönmesi, yerin ayağın altından kayıyor hissi, mide bulantısı, çarpıntı, terleme başlıca belirtileri..

Orta kulaktaki enfeksiyondan, stresten ya da hipertansiyondan kısaca pek çok sebepten dolayı vertigo meydana gelebiliyor.

Sosyal hayatı büyük oranda etkileyen vertigoya en çok "meinere" (meniere) denilen bir hastalık yol açıyor.

Başı, uygun olmayan pozisyonlarda hareket ettirmek de vertigoyu tetikleyebiliyor.


Sağlık.şifa.com


Vertigo yu hafife almayın!

Basit sandığınız baş dönmesi çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir..

''Yer, ayağımın altında kayıyor gibi hissediyorum'', ''İçim boşaldı'' ya da ''Dengemi sağlayamıyorum'' şeklinde kendi gösteren baş dönmesi şikayetleri, kulak ağrısı, göz hastalıkları, ilaç zehirlenmeleri, düşük veya yüksek tansiyon, damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları, kansızlık ve kan hastalıkları, mikrobik ya da beyin hastalıkları, sara ve bazı ruh hastalıklarından kaynaklanıyor olabilir.

Uzmanlar, baş dönmesinin kan şekerinin düşmesine bağlı kısa süreli kendini gösterebileceği gibi iki saat krizler halinde ya da haftalarca-aylarca kendini tekrarlayarak ciddi hastalıkların habercisi olabileceği uyarısında bulunuyor.

Politzer Derneği (Uluslararası Kulak Cerrahisi ve Bilim Derneği) Başkanı Prof. Dr. O. Nuri Özgirgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında baş dönmesi olarak bilinen hastalığın tıpta ''vertigo'' olarak isimlendirildiğini söyledi.

Baş dönmesinin, hastayı yatağa düşürerek gözlerini dahi açamayacak şiddetle olabileceğini, zaman zaman kayma hissine yol açabileceğini ya da göz kararması şeklinde görülebileceğini belirten Özgirgin, baş dönmesinin ''basit'' bir sorun olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı. Özgirgin, ''Baş dönmesi (vertigo) çok genel bir terimdir. Çok farklı nedenden kaynaklanan çeşitli tipte baş dönmesi duygusunu içine alır. Dolayısıyla bizlerin yalnızca 'baş dönmesi' yakınması ile bir sonuca ulaşabilmemiz mümkün değildir'' dedi.

Baş dönmesinin, kulak ağrısı, ani hava değişimi, bazı göz hastalıkları, ilaç zehirlenmeleri, düşük veya yüksek tansiyon, damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları, kansızlık ve kan hastalıkları, mikrobik ya da beyin hastalıkları, sara ve bazı ruh hastalıklarından kaynaklanabildiğini ifade eden Özgirgin, baş dönmesi yakınması olan hastaya tanı konulurken, hastanın hekime verdiği yakınmaların detayları ve hikayesinin çok önemli olduğuna dikkati çekti.

Bu aşamada, baş dönmesinin neye benzediğini, nasıl bir duygu olduğunun hasta tarafından tarif edilmesi gerektiğini anlatan Özgirgin, ''Hastanın, çevrenin dönmesi tarzında rotasyon hissi, sersemlik hissi, yerin ayağın altından kayıyormuş hissi, havada yürüyormuş hissi ve dengesizlik hissi gibi tariflerde bulunması önem taşıyor'' diye konuştu. Özgirgin, bunların her birisinin farklı bir hastalığın bulgusu olabileceğini vurguladı.

BAŞ DÖNMESİNDE SÜREYE DİKKAT

Özgirgin, baş dönmesinin nedenine göre belirtilerin de farklı olabildiğini ifade ederek, kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinde kulakta çınlama, işitme azlığı, kulakta basınç hissi, bulantı-kusma, kulak akıntısı ve gözlerde anormal hareketlerin saptanabileceğini anlattı.

Nörolojik hastalıklara bağlı baş dönmelerinde ise baş ağrısı, uyuşmalar, felçler, göz hareketlerinde anormallikler görülebildiğini belirten Özgirgin, yine baş dönmesine şiddetli bulantı ya da kusmanın da eşlik edebildiğini söyledi.

Özgirgin, baş dönmesinin durduk yerde gelişebileceği gibi belli bir harekete bağlı olarak da ortaya çıkabildiğini dile getirerek, baş dönmesinin ne kadar süre devam ettiğinin de çok önemli olduğuna işaret etti. Baş dönmesinin gün boyu devam etmesi ya da bir hafta kadar görülmesinin tek başına yeterli bir bulgu olmadığını, kesin tanı konulabilmesi için daha detaylı bilgiye ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Özgirgin, şunları kaydetti;

''Çok kısa, birkaç saniye süren baş dönmelerinin sık sık tekrarlaması, hastada günler boyu devam eden baş dönmesi yakınmasını uyandırabilir.

Baş dönmesi, dakikalar veya saatler sürebilir. Hastalarımızın büyük çoğunluğunun anlatımında 'şiddetli başım döndü, kustum, beni acile servise kaldırdılar, orada serum takıldı ve daha sonra kendime geldim' öyküsü vardır. Aradaki detaylar daima atlanır ve bizim için kritik olan ise bu detayları bilmektir. Yakınmalar, tıpkı 'masal' anlatır gibi saniye, saniye anlatılmalıdır.''

Özgirgin, eğilme, yataktan kalkar kalmaz gibi hareketle ortaya çıkan baş dönmelerinin ''pozisyona bağlı'' ortaya çıkabilen bir durum olduğunu ve zaman içinde şikayetlerin tekrarlanabildiğini söyledi.

Meniere hastalığının da ikinci sıklıkta görülen baş dönmesi nedeni olduğunu ifade eden Özgirgin, bu durumda baş dönmesinin krizler şeklinde seyrettiğini ve sıklığının farklılık gösterebildiğini ve bir-iki saat süren krizlerin kişinin ruh sağlığını bozabildiğini, hastanede müdahale gerektiğini vurguladı.

Özgirgin, denge sinirinin virüsler vasıtasıyla iltihaplanması halinde de de baş dönmesinin görülebildiğini dile getirerek, bu kişilerin yürümekte zorluk çektiklerini dile getirdi.

Açlığa bağlık, kan şekerinin düşmesinden kaynaklanabilen geçici baş dönmeleri ile çeşitli hastalıkların bulgusu olan baş dönmesiyle karıştırılabileceği uyarısında bulunan Özgirgin, bu nedenle mutlaka hekim tarafından baş dönmesinin kesin nedeninin ortaya konması gerektiğini vurguladı.

''KULAKTA İŞİTME KAYBI GÖRÜLEBİLİR''

Özgirgin, iç kulakla ilgili sorunların baş dönme nedenleri arasında ilk sıralarda yer aldığını belirterek, halk arasında ''kristallerim yer değiştirdi'' tanımlaması ile kendini gösteren durumla sık karşılaşıldığını söyledi.

Yer çekimine bağlı dengenin sağlanmasında rol oynayan kristallerin yapısının iç kulak sıvaları içinde hareket ettiğini belirten Özgirgin, kristallerin yarım daire kanallarının içine kaçması halinde baş dönmesinin gelişebildiğini anlattı.

Özgirgin, baş dönmesi yapan kulak hastalıkları arasında üst solunum yolu infeksiyonları sonrası iç kulak tutulumu, pozisyona bağlı baş dönmesi (BPPV olarak kısaltılır ve iç kulakta dengemizi sağlayan toza benzer bazı maddelerin fizyolojisinin bozulması), Meniere Hastalığı (İç kulaktaki sıvıların kimyasal durumlarının değişerek basınç artışı yapması), Vestibüler Nörinit (İç kulaktaki denge ile ilgili sinyalleri beyine ulaştıran sinirin iltihaplanması), kronik orta kulak iltihaplarının iç kulağa yayılması (labirentit), menenjit veya diğer ateşli hastalıkların iç kulağı etkilemesi, iç kulakta veya iç kulak sinirindeki tümöral hastalıkların yer aldığını belirtti.

''GÖZ HAREKETLERİ İP UCU OLABİLİYOR''

Baş dönmesinin, iç kulaktaki bir hastalığa bağlı olması halinde genellikle kulak muayenesinde bir problem görülmediğini ifade eden Özgirgin, ''Sadece orta kulak iltihaplarının iç kulağı etkilemesine bağlı baş dönmesi olması durumunda ise kulak zarında delik ve orta kulakta iltihaplanma görülebilir'' dedi.

Özgirgin, bu durumda hastada anormal göz hareketleri olabildiğini belirterek, göz hareketlerinin yönünün hangi kulağın hasta olduğuna dair ip ucu verdiğini söyledi.

''HASTANEYE YATIŞ SÖZ KONUSU OLABİLİR''

Kulak hastalıklarına bağlı baş dönmelerinin (tümörler hariç) genellikle zaman içinde kendiliğinden ortadan kalktığını ifade eden Özgirgin, bu sürenin kimi zaman 6 ay ya da 1 yıla kadar uzayabildiğini belirtti. Özgirgin, baş dönmesinin nedeninin pozisyonel olması halinde hekimin muayene sınasında uygulayacağı bazı hareketlerle düzelebildiğini anlattı.

Farklı nedenlere bağlı baş dönmelerinde ilaç tedavisinin yapıldığını ifade eden Özgirgin, şiddetli şikayetler durumunda hastaneye yatışın söz konusu olabildiğini söyledi. Özgirgin, tümörlere bağlı baş dönmelerinin de ancak tümörün cerrahi müdehale ile çıkarılması ile geçebileceğini vurguladı.

Özgirgin, baş dönmelerine yapılacak ilk işin, kişinin hemen oturtulması veya yatırılması şeklinde olduğunu sözlerine ekledi.


gerçekgündem

2 Ayda en az 1 kez başınız dönüyorsa dikkat.!




Baş döndürücü güzellik, baş döndürücü şöhret... Başınız bu gerekçelerden biri nedeniyle dönmüyorsa; sağlığınız tehdit altında olabilir.!

BAŞ dönmesi, çevremizdeki eşyaların etrafımızda ya da kendi etrafında dönüyor olduklarını hissetmemiz olarak tanımlanıyor. Bu sorunun birkaç çeşidinin olduğu belirtiliyor.

Prof. Dr. Mesut Başak, bunların arasında en çok bilinenlerin ‘vertigo’, ‘duisness’ ya da ‘ataksi’ denilen denge bozukluğu olduğunu söylüyor. Bu sorunların bazılarında kişi çevredeki eşyaları dönüyor gibi hissederken, bazılarında ise düz yürüyememe veya yerinden kalkınca göz kararması gibi hisler yaşıyor. Baş dönmesi ve göz kararması sorunları ayrı ayrı meydana gelebilecekleri gibi birlikte de görülebiliyor. Bazen önce göz kararmasına ardından baş dönmesine rastlanıyor. Bu durum daha çok, ‘ortostotik potansiyon’ adı verilen ve otururken aniden ayağa kalkıldığında ya da yatarken aniden oturulduğunda; göz kararmasının ardından meydana gelen baş dönmesi olarak tanımlanıyor. Her baş dönmesinin bir hastalık olmadığını unutmamak gerekse de, bu durumun çoğunlukla bir hastalığın alarmı veya vücudun bir duruma karşı reaksiyonu olduğunu bilmek şart.!

VÜCUT ALARM VERİYOR OLABİLİR

2 ayda en az 1 kez baş dönmesi yaşayan bir kişinin mutlaka doktora başvurması gerekiyor. Bu tekrarın periyodik olup olmamasının önemi bulunmuyor. Hastalar baş dönmesi sorunlarına genellikle, “Hava sıcaktı, iş stresliydi” diyerek bahane bulup, vücudun verdiği alarmı görmezden geliyorlar. Ancak baş dönmesine neden olan sistematik hastalıkların, çoğunlukla sinsi ilerleyen hastalıklar olduğu düşünüldüğünde, bu hastalıklara ilişkin erken teşhis ve tedavinin büyük bir hızla gerçekleştirilmesi gerektiği ortaya çıkıyor.

Prof. Dr. Mesut Başak, “Her insan hayatında birkaç kez baş dönmesi sorunu yaşar” diyor. Tekrar eden baş dönmeleri, eğer psikolojik bir sorundan kaynaklanmıyorlarsa; genellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerde yüzde 5-10 oranında, 65 yaşın üzerinde ise yüzde 25’lerde görülüyor. Türkiye genelinde baş dönmesi sorununa daha çok kadınlarda rastlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Başak, “Bunun en önemli nedenleri hormonal dengesizlik durumları ile menopoz dönemidir” diyor.

2 FARKLI ÇEŞİDİ BULUNUYOR

Baş dönmesinin 2 çeşidi bulunuyor. Bunlardan ilki ‘santral tip baş dönmesi’. Bu sorunu yaşayan kişi genellikle çok şiddetli baş dönmesi hissetmiyor. Ancak bu tip tekrarlayan baş dönmeleri beyin tümörü, enfeksiyon ve damar hastalıkları gibi çok önemli hastalıkların alarmı olarak kabul ediliyor ve ileri boyutlarında kişinin şuur kaybı yaşama riski bulunuyor. ‘Periferik tip baş dönmesi’nde ise şikâyetler sürekli ya da aralıklı oluyor ve genellikle baş hareketleriyle şiddetleniyor. Belirtiler arasında sıklıkla bulantı ve kusma görülmekle birlikte, şuur kaybı oluşmuyor. Genellikle iç kulak hastalıklarında, boyun hastalıklarında, görme bozuklukları olan hastalarda görülüyor.

BU BELİRTİLER İHMALE GELMEZ

GÜN geçtikçe sıklaşan baş dönmesinin, herhangi bir ek belirti olmadan, mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra bulantı, denge bozukluğu ve en önemlisi şuur kaybı yaşanıyorsa; hiç zaman kaybetmeden doktora başvurulması öneriliyor. Baş dönmesiyle birlikte; kişi de görme bozukluğu, bulanık görme, çift görme, bir bölgeyi görememe gibi belirtiler de gözleniyorsa, bulantı ve kusma varsa, kişide son zamanlarda iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, terleme gibi yan belirtiler oluşmuşsa, “Bu baş dönmesi gerçekten önemli bir hastalığın göstergesi olabilir” diye düşünürek, bir an önce doktora gidilmesi gerekiyor.

TAŞIT TUTMASINDAN KAYNAKLANABİLİR

GÜNÜMÜZÜN yoğun iş yaşamında, özellikle bilgisayar başında çok zaman geçiren hastaların en büyük şikâyetlerinden birinin baş dönmesi olduğu belirtiliyor. Bu gibi durumlar çoğunlukla görme kalitesinin bozulmasından kaynaklanıyor. Bilgisayar başında çok fazla zaman geçiren kişilerin sık sık gözlerini ve boyunlarını dinlendirmeleri öneriliyor. Bunların dışında, taşıt tutması da nadir de olsa baş dönmesi hissi yaratabiliyor. Bu durumun fizyolojik olduğu ve vücudun bir tepkisi olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.

ENERJİ İÇECEKLERİNE VE AŞIRI TÜRK KAHVESİNE DİKKAT

BAZI tedavilerde kullanılan ilaçlar kişinin bünyesine bağlı olarak baş dönmesi yaratabiliyor. Damar spazmı yapan veya tansiyon düşürücü özelliği bulunan ilaçlar, alerjik bünyeli kişilerin kullandıkları bazı antibiyotikler, aspirin ve benzeri bazı ilaçlar; kişinin genetik yapısına göre baş dönmesi yaratabiliyor. Ayrıca nikotin ve kafein içeren maddeler ile enerji içeceklerinin de baş dönmesi nedeni olabileceği belirtiliyor. Gün içinde çok fazla Türk kahvesi tüketmek de tansiyonda dengesizliğe ve baş dönmesine yol açabiliyor.

BAŞ DÖNMESİNİN BAŞLICA NEDENLERİ

Beyin tümörleri,

Beyin enfeksiyonları,

Beynin damar hastalıkları,

Beyindeki iskemik olaylar,

Beyin kanamaları,

İç kulak hastalıkları,

Boyun hastalıkları,

Görme bozuklukları,

Kan dolaşımıyla ilgili hastalıklar,

Pozisyonel sebepler,

Yaşlılık,

Denge sinirinin viral enfeksiyonu (vestibüler nörit)

Travmalar,

Diyabet ve tiroit gibi metabolik hastalıklar,

Alerjiler,

Mennier hastalığı,


habertürk



Çevreniz mi sizin, siz mi eşyaların etrafında dönüyorsunuz.?




Baş dönmesi bir hastalık olmayıp bir belirti olarak görüldüğü için, öncelikle bu sorunun altında yatan hastalığı bulmak gerekiyor. Baş dönmesine neden olan çok sayıda hastalık var. Prof. Dr. Mesut Başak, her hastalığa uygun tetkik yöntemleri olduğunu söylüyor ve hastanın şikâyetlerini öğrenmenin önemine dikkat çekiyor.

GÜNDE 6-7 SAAT UYKU ŞART

“Çevrenizmi sizin yoksa sizmi eşyaların etrafında dönüyorsunuz?”, “Başınızı sağa sola çevirdiğinizde baş dönmesi sorunu yaşıyormusunuz?”, “Yattığınız zaman baş dönmeniz oluyormu?”, “Bulantı ve kusmanız varmı?” gibi soruların yanıtları baş dönmesine neyin neden olabileceğini göstermek açısından önemli bulunuyor. Baş dönmesi sorunu olan kişilerin günde en az 6-7 saat uyumaları gerekiyor. Bu, hembeynin hemde diğer vücut organlarının dinlenip daha rahat hale gelmesini sağlıyor. B12 vitamini içeren et, yeşil sebzeler ve yumurta gibi gıdaların alınması da baş dönmesini engelleme açısından yararlı bulunuyor. Alkol ve sigaranın ise bu sorun üzerinde artırıcı rol oynadığı belirtiliyor. Bu sorunda hastanın tansiyon değerlerinin düzenli takip edilmesi gerekiyor. Çünkü yüksek tansiyon beyin damarlarını etkileyerek baş dönmesine neden olabiliyor. Bunun yanında bazı kan ve idrar tahlillerinin ihmal edilmemesi öneriliyor. Diyabet, kolesterol ve kan değerlerinin yüksekliği baş dönmesine neden olabilecek belirtiler arasında görülüyor. Baş dönmesine, iç ve orta kulakla ilgili hastalıklara bağlı olarak da rastlanabiliyor. Beyin fonksiyonlarının iyi değerlendirilmesi, bulantı, kusma, baş dönmesi ve denge bozukluğu durumunda kraniyel MR istenip beyinde tümör olup olmadığına ya da damarlarda tıkanıklık veya kanama bulunup bulunmadığına bakılması gerekiyor.

TETKİKLERİNİZİ YAPTIRIN

Prof. Dr. Mesut Başak, özellikle bulantılı vakalarda görme fonksiyonlarının da kontrol edilmesini öneriyor. Tümbu tetkikler sonucunda baş dönmesine neden olan hastalığın tedavisi hedefleniyor. Tespit edilen hastalığın direkt tedavi edilmesi baş dönmesinin ortadan kalkmasını sağlıyor. Örneğin yüksek tansiyonu olup tedavi gören kişi tansiyonu normale dönünce baş dönmesi sorunundan kurtulmuş oluyor.

ŞİKÂYETLERİN YÜZDE 19'U PSİKOLOJİK

Toplumdaki baş dönmesi şikâyetlerinin yüzde 19’unun altında psikolojik nedenler yatıyor. Baş dönmesi hissi en çok psikolojik sorunlar yüzünden yaşanıyor. Yapılan çalışmalar baş ağrısının en çok panik atak ve kaygı bozukluğu olanlar ile çekingen ve ‘borderline’ adı verilen kişilik bozukluğuna sahip insanlarda görüldüğünü gözler önüne seriyor.

KAYGIYLA BİRLİKTE ARTAR

Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Evrensel, “Psikojenik baş dönmeleri 30’lu yaşlarda daha sık görülürken, tüm baş dönmelerinin görülme sıklığı yaşla birlikte artıyor” diyor. Baş dönmesine kadınlarda daha sık rastlanmasının nedeni, kaygı bozukluklarının kadınlarda daha sık görülmesi. Tüm kaygı bozukluklarında baş dönmesine rastlanabiliyor ve kaygı yoğunlaşınca baş dönmesi artıyor. En sık görülen baş dönmesi nedeninin panik bozukluk olduğu belirtiliyor. ‘Agorafobi’ adı verilen kapalı ve açık alan korkusu olanlarla, konvensiyon bozukluğu bulunan ve üzüntülerini ifade etmekte güçlük çeken hastalarda da baş dönmesine sık rastlanıyor. Dr. Evrensel, ''Bazı hastalarda köprü ve üst geçitlerden geçerken ya da alışveriş merkezi, restoran gibi yerlerde baş dönmesi görülüyor. Kişi, bulunduğu mekânlardan dolayı şiddetli korku duyduğu ve bundan kaynaklı baş dönmesi yaşadığı için bu tür mekânlara gitmek istemiyor” diyor.

İHMAL ETMEMEK GEREKİYOR

Evrensel, baş dönmesinin sadece psikolojik kökenli de olabileceğini söylüyor ve “Hastaya sorununun psikolojik olduğunu anlatmak için yaşamını tehdit eden bir durum bulunmadığını göstermek gerek” diyor. Bunun için ileri tetkik ve muayene gerekiyor. Panik atakta ölüm korkusu olsa da ölüm riski bulunmuyor. Ancak göz ardı edildiğinde kişinin yaşam konforu bozuluyor. Bu nedenle baş ağrısı için psikolojik deyip geçmemek ve ihmal etmemek gerekiyor.

PANİK ATAĞIN OLMAZSA OLMAZI

Baş dönmesi panik atağın olmazsa olmaz belirtileri arasında bulunuyor. Panik atak sırasında kalp atımı hızlanıyor ve kalbe gelen kan miktarında artış oluyor. Bu durumda ortaya uzuvlarda ve baş bölgesinde azalan kan akımına bağlı olarak baş dönmesi, uyuşma ve kulak çınlaması gibi belirtiler çıkıyor. Bu belirtilere düşüp bayılacakmış hissi de eşlik ediyor. Bazı panik atak hastalarının ölüm korkusu içinde dehşete düşmüş şekilde soluğu acil serviste almalarıyla sık karşılaşılıyor. Atak geçtikten sonra eğer kişide tekrar panik atak geçirme korkusu oluyor veya kapalı ya da açık alanlarda bunaltı meydana geliyorsa; baş dönmesi atak dışında da görülen bir belirtiye dönüşüyor.

ANTİDEPRESANLAR DA BAŞ DÖNMESİ YAPABİLİR

Antidepresan ilaçlar tedavinin ilk günlerinde baş dönmesine neden olabiliyor. Bu belirtiye genelde sersemlik hissi de eşlik ediyor. Tedaviye düşük dozla başlanması bu sıkıntıları engelliyor. Bunun dışında antidepresanların uzun süre kullanımları sonrasında aniden kesilmeleri de (doz azaltımı yapmadan) baş dönmesi nedeni olarak görülüyor. Bu sorunun oluşmasında karşılaşılan sebeplerden birinin de ilaçların düzenli kullanılmaması olduğu belirtiliyor. Yeşil reçeteli rahatlatıcı ilaçların da baş dönmesine neden olabileceği hatırlatılıyor.


Baş dönmesi tümörün habercisi olabilir!

Baş dönmesinin ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu kaydeden uzmanlar, bunun iç kulaktaki bir tümöral hastalığın belirtisi olabileceği uyarısında bulundu.

Doruk Sağlık Grubu doktorlarından Muhammet Özlü, baş ağrılarının ve baş dönmelerinin önemsiz görülmemesi gerektiğini kaydetti. Baş dönmesinin her hastada farklı görülebileceğini belirten Dr. Özlü, "Baş dönmesinde hastalıkların şikayetleri farklılaşabiliyor. Kimi hastalar 'her taraf dönüyor', kimi hasta 'yer ayağımdan kayıyor' derken, kimisi de 'gözlerim kararıyor' gibi şikayetlerle bize geliyorlar.

Kulak hastalıklarına bağlı olarak hastalardan bize gelen şikayetler ağırlıklı olarak kusma ve bulantı olmakla beraber, bazı hastalarımız kulak çınlaması ve gözlerindeki anormal hareketliliklerin olduğunu da söylüyor. Baş dönmesi en çok iç kulaktaki denge kristallerinin yer değiştirmesi ve iç kulaktaki sıvıların basınç artışlarından kaynaklanır. Denge kristallerinin yer değiştirmesine bağlı baş dönmesine pozisyonel baş dönmesi diyoruz. Belirli pozisyonlar ile meydana gelir.

İç kulak sıvı basınç değişmelerine bağlı baş dönmelerinde genellikle anlama ve yüksek seslerden rahatsız olma durumu meydana gelir. Tedavisi diyet ve tıbbi tedavidir. Bunların dışında baş dönmesine iç kulak tümörleri, üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı kulak tutulumu akut ve kronik orta kulak iltihabının iç kulağa yayılımı sebep olabilir." dedi.

Baş dönmesinin bir hastalık olmadığını belirten Dr. Özlü, başka hastalıkların belirtisi olabileceği için zamanında ve gerekli müdahalenin yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.


Cihan Haber Ajansı

Bu haber: www.memurvadisi.com sitesine aittir.
Güncel Blog Sayfası * Online Tv Sayfası * Canlı Maç Seyret * Ödev Sitesi * Yemek Tarifi * Bedava Backlink * Cep Telefonu * Free Backlink * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Türk Filmi İzle * Yalan Dünya Dizisi * Koyu Kırmızı Dizisi * Ayrılık Olmasa Dizisi * Ha Babam Uzay Dizisi * SEO Yarışmaları * Memur Blog * Güncel * Güncel Blogcu * Günlük Gazeteler * Kimineli Blog * Beles Radyo * Cep Telefonları *Maçlar * Ödevler * Arama Motoru * Bebek Vadisi

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More