Su Kirliliği Nedir, Nedenleri, Önlemleri ve Sonuçları Nelerdir?




Dünyada bulunan sular, güneş enerjisiyle daimi bir döngü içinde bulunmaktadır. İnsanoğlu, kendilerine lazım olan suyu bu döngüden alır ve gerekli şekilde kullandıktan sonra tekrardan bu döngüye iade etmektedirler. Bu döngü esnasında suya bir takım maddeler karışır. Böylelikle suyun; ekolojik, kimyevi, bakteriyolojik, fiziksel, radyoaktif ve biyolojik özelliklerini negatif istikamette değiştirir. İşte bu duruma “su kirliliği” adı verilmektedir.


Su kirliliği oluşmasıyla beraber, sularda yaşayan çeşitli canlı varlıkları bu durumdan kötü yönde etkilenmektedir. Tabi ki sadece su da yaşayan canlılar değil, suya bağlı eko sistemleri de etkilenir. Böylelikle ekolojik denge bozulur ve tabiattaki tüm sular kendi kendini temizleme kapasitesi azalır. Hatta su kaynaklarının yok olması bile olur.

Su Kirliliğinin Sebepleri Nelerdir?

Su, hava ve toprağın kirlenmesiyle çevre kirliliği meydana gelir. Bu kirlenmeler arasında en kolay ve tez olan kirlenme tabi ki de su kirlenmesidir. Zira her kirlenen şey genel olarak su ile yıkanıp temizlenmektedir. Bu durumda gösteriyor ki kirliliğin son durağının su olması manasını taşımaktadır. Öyle ki, toprak ve hava kirlendiğinde, kendi kendilerini yenilerken kirlerini suya vermektedir.
Su kirliliği genel olarak;
1- Nüfus artışına bağlı olarak kirlenme,
2- Şehirleşmenin artmasına bağlı olarak kirlenme,
3- Endüstrileşmenin hızla çoğalmasına bağlı olarak kirlenme,
4- Kimyevi gübreler ve zirai mücadele ilaçlarının kullanılması sonucu kirlenme,
Şeklinde 4 temel başlık altında toplanabilir.
Su Kirliliği
Bu kirlenme sebepleri arasında yer alan endüstrileşmenin çoğalması ve şehirleşmenin artması ehemmiyeti kuşkusuz ki en önde gelmektedir.
Sanayi kuruluşlarının atıkları arıtılmadan, akarsulara gönderilmesi veya toprağa gömülmesi neticesinde yağan yağmur ile beraber kirlilik yeraltı sularına karışır. Bu tarz bir kirlenmeye sebep olanların başında; çelik, araba ve kağıt fabrikaları ile enerji santralleri gibi büyük sanayi kuruluşları gelmektedirler. Bilhassa büyük şehirlerimizde bulunan endüstri fabrikalarının katı ve sıvı atıkları su kirliliğine yol açtıkları biliniyor.
Bununla beraber gelişen endüstrileşme şehirlere göç olayını daha da hızlandırmıştır. Bunun neticesinde da hızlı ve gayri muntazam şehirleşme (çarpık kentleşme) ortaya çıkmıştır. Nüfus artışı ve buna bağlı olarak şehirleşme beraberinde atıkların artmasına neden olmuştur. Ayrıca zirai mücadele ilaçlarının ve kimyevi gübrelerin şuursuzca ve kontrolsüz kullanılması yaygınlaşmış ve su kirliliği de buna bağlı artmıştır.
Şehirleşmeyle beraber hanesel atıklarda çoğalmıştır. Bu atıklardan; biyolojik olarak parçalanmayan deterjanların kalıntıları natürel su kaynaklarını kirletilmektedir. Göl ve deniz kenarı gibi ortamlara yakın olarak kurulan büyük şehirlerde hanesel atıkların göz önüne alınırsa, kirlenmenin ne kadar ehemmiyetli olduğu görülür.
Su kirliliğine neden olan diğer faktörlerin başında; radyoaktif atıklar, tarım ilaçları, nükleer ve petrol atıkları, kimyevi kirleticiler, lağım suları yer almaktadır. Bu atıkların tamamı hiçbir surette arıtılmadan su ortamlarına boşaltılmamalı. Aksi takdirde bu atıklardan dolayı kirlenen topraklar, zamanla sulara taşındır karışırlar.
Tarımsal alanlarda imalatı artırmak emeliyle kullanılmakta olan kimyasal gübreler, haşerelerle savaşmakta kullanılan kimi kimyasal zehirler, zamanla yağmur suları ile beraber toprak altına geçer ve yeraltı sularının kirlenmesine kapı aralayabilmektedirler.

Su Kirliliğine Karşı Alınması Gereken Önlemler

Dünyamızın doğal dengesi ve canlı hayatı için gerekliliği kesin olan su; çok çeşitli nedenlerden dolayı kirletilmesi neticesi, gerek çevreye gerekse canlı ve insan hayatına verdiği zararlar oldukça ehemmiyetlidir. Bundan dolayıdır ki; hayatımızı ehemmiyetli oranda etkileyen su kirliliğini önleyebilmek için bir takım yapılması ve alınması şart olan tedbirler vardır.
- Evvela su kirliliğinin ehemmiyetli bir nedeni olan tarımda kullanılan ilaçlar ve yapay gübreler tarım alanlarında gelişi güzel değil de, yetkili kuruluşların teklifine göre kullanılmalıdır.
- Endüstri kuruluşlarının atıkları hiçbir surette arıtılma yapılmadan akarsulara ve benzeri diğer su kaynaklarına akıtılmamalıdır.
- Kullanma ve içme suyu olarak istifade edilen su kaynakları; dışarıdan insan veyahut hayvanların girmesini engellenmelidir. Bu suların bulunduğu yerler iyice çevrelenmeli ve civarında kirlenmeye kapı aralayabilecek faaliyetler olmamalıdır.
- Ozon, klor gibi dezenfekte edici maddelerle içme suyu ağ sistemi ile dağıtıldığı vaziyetler mikroplarından kesinlikle arındırılmalıdır.
- Hayvan barınakları, endüstri kuruluşları ve çiftlikler; kaynak sularının bulunduğu bölgelerde olmamalıdır.

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg reddit Favorites More